29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Kasırgaların adı nereden geliyor?

Tropik fırtınalara insan isimleri verme geleneğinin ilk kez 19’uncu yüzyıl sonlarında meteorolog Clement Lindley Wragge tarafından başlatıldığı kabul ediliyor. Avustralya Kraliyet Meteoroloji Topluluğu’nun kurucu üyelerinden olan Wragge, özellikle Polinezya ve Yunan mitolojisinden aldığı isimleri kasırgaları adlandırmakta kullandı.
Tropik fırtınaları zarar ve sıkıntı yaratan, günü gününe uymayan, amaçsızca gezinen ve sık sık fikir değiştiren oluşumlar olarak betimleyen Wragge; James Drake, Edmund Barton ve Alfred Deakin gibi sevmediği politikacıların isimlerini de kimi kasırgalara vermekten çekinmedi.
Wragge’den sonra yaklaşık yarım yüzyıl fırtınalara insan adları verilmedi. 1950’lerden itibaren Amerikalı meteorologlar bu uygulamayı sistematik olarak tekrar başlattı. Bunun için alfabetik bir liste hazırlayıp (Q, U, X, Y, Z dışında) sırasıyla her harfle başlayan isimler türettiler. 1953’ten itibaren Amerikan Ulusal Meteoroloji Servisi fırtınalara erkek yerine kadın isimleri vermeye başladı.
Fırtınalara insan adı verme uygulaması, haberleşme ve önlem almadaki yararından dolayı tercih edilmişti. Keza fırtınaları adlarıyla takip etmek, detaylı ve sürekli yer değiştiren enlem ve boylam koordinatları üzerinden takip etmekten daha kolaydı.

Feministler tepki gösterdi

Ayrıca hatırlaması kolay, kısa ve kulağa yabancı gelmeyen isimlerin yazılı ve sözlü kullanımı iletişimi kolaylaştırıyor ve artırıyordu. Böylece gerek denizde gerek karada bulunanlar yaklaşan fırtınadan hızla haberdar olabiliyor, aynı anda birden fazla fırtınanın görülmesi dahilinde olası karışıklıklar engellenebiliyor ve felaketlere karşı önlem almak kolaylaşıyordu.
Uygulama Kuzey Yarıküre’de kısa sürede yayıldıysa da, 70’lerde büyüyen kadın hareketiyle beraber feminist gruplar, fırtınalara yalnızca kadın isimleri verilmesinin yanlış olduğunu savunarak isim listesinin değiştirilmesini talep etti. Ardından liste eşit sayıda kadın ve erkek ismini kapsayacak şekilde genişletildi. Kadın ve erkek adları kasırgalara dönüşümlü olarak verilmeye başlandı.
Bugün dünyadaki değişik kasırga bölgeleri için, kulağa yakın gelen bölgesel isimler ile birbirinden farklı listeler oluşturuluyor. Örneğin Kuzey Atlantik, Meksika Körfezi ve Karayip Adaları’nda görülen tropik fırtınalar için altı yıllık listeler hazırlanırken, Umman Denizi ve Bengal Körfezi’ndekiler için dört yıllık listeler hazırlanıyor. Rüzgarın hızı saatte 39 mili bulduğunda listedeki sıraya göre isimlendiriliyor.
Diğer bir deyişle, 2008 yılında tropik fırtınaları adlandırmakta kullanılan listelerden Kuzey Atlantik bölgesi için hazırlanmış olanı 2014 yılında; Umman Denizi ve Bengal Körfezi için hazırlanmış olanı ise 2012 yılında yeniden kullanılacak. Katrina gibi çok sayıda kayba ve yıkıma yol açan kasırgaların isimleri ise, Dünya Meteoroloji Örgütü’nde oylanmalarının ardından “emekliye ayrılıyor” ve yerine aynı harfle başlayan yeni isimler hazırlanıyor.
Eğer bir yıl içinde beklenenden fazla kasırga görülmüş ve listede yeni fırtınaları adlandırmak için daha fazla isim kalmamışsa, sistematik olarak yeni isimler türetiliyor. Örneğin Kuzey Atlantik Bölgesi’nde oluşan kasırgalar için hazırlanan 21 isim de kullanılmışsa, yeni fırtınalar Yunan alfabesindeki harfler üzerinden isimlendiriliyor: Alfa, beta, gamma, delta, epsilon gibi.

El Nino’nun sırrı

Bu konuda ilk akla gelen El Nino, aslında kasırga değil, rüzgar düzeninin bozulmasıyla iklimleri değiştiren bir atmosfer olayı. El Nino’nun tersi koşulların iklimleri etkilemesi ise La Nina olarak biliniyor. Bu iki olay, genellikle Noel’de gerçekleştiğinden, isimleri çocuk İsa’dan esinlenerek verilmiş. El Nino yaramaz oğlan, La Nina ise yaramaz kız anlamına geliyor.


Kuzey Atlantik bölgesine ait listede gelecek iki yılda gerçekleşecek olan kasırgaların isimleri çoktan belli. Görüldüğü gibi son günlerin popüler kasırgaları Gustav, Hanna ve Ike listede arka arkaya.

 

Milliyet
Yayın Tarihi : 16 Eylül 2008 Salı 11:57:30
Güncelleme :16 Eylül 2008 Salı 12:08:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?