DGM’lerin kaldırılmasından sonra, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanan davada, örgütün üst düzey yöneticisi olduğu iddia edilen ve müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan ve Harun İlhan, tüm suçlamaları kabul etti.

İlhan, “Cihatı yol olarak benimsedim” sözleriyle başladığı ifadesinde, El Kaide üyesi olduğunu kabul ederek, bununla gurur duyduğunu söyledi.
Hedeflerinin arasında ABD Büyükelçiliği olduğunu, ancak yer değiştirdiği için bunun yapılamadığnı söyleyen Harun İlhan, hedefte olmadıkları halde hedef olanlardan ise özür diledi.
Patlamaların sorumluluğunun tamamen Habib Aktaş, Gürcan Baç ve kendisine ait olduğunu ifade eden Harun İlhan, “El Kaide’nin Türkiye yapılanması yoktur. Buna olsa olsa eylem grubu diyebiliriz” dedi.


Sanıklardan Adnan Ersöz de, Habib Aktaş’ın, saldırılarda gereken 150 bin doları alması için kendisinden Afganistan’da bulunan Ebu Hafz isimli Suriyeli bir örgüt üyesiyle bağlantı kurmasını istediğini belirtti. Ersöz, “Ancak CIA tarafından yakalanan bir örgüt üyesi bu paradan haberdar. Konuştuğu takdirde örgütün Türkiyedeki hücrelenmesi deşifre olabilir” dedi.
Ersöz, Afganistan’da Usame Bin Laden ile yapılan görüşmeye katıldığını, ancak İstanbul’daki saldırıyı direnişe destek olmak amacıyla gittiği Irak’ta öğrendiğini öne sürdü.
Ersöz, “Habib Aktaş da dahil hiç kimsenin El-Kaide üyeliği yoktur. Ancak Aktaş, El Kaide ile karşılıklı bir yardım ilişkisi kurmuştu. Buna El-Kaide’nin Türkiye yapılanması ya da El-Turka demek yanlış olur. Olsa olsa El Kaide ile bağlantılı bir hücre veya platformdan bahsedilebilir. Bu da Habib Aktaş’ın kurduğu, Gürcan Baç ve Harun İlhan’ın şura üyesi olduğu bir yapılanmadır” diye konuştu.

Tutuklu sanıkların tahliye istemini reddeden mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.