Papanın Bedeni Yarı Mumyalanacak Vatikan, Katolik dünyasının dinî lideri Papa İkinci Jean Paulün cumartesi gecesi, 84 yaşında yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Dünya çapında Katolikler Papa 2. John Paulun ölümüne kendilerini günlerdir hazırlamıştı.
Papanın ölüm haberi sözcüsü Joaquin Navarro-Valls tarafından bir elektronik posta mesajıyla açıklandı.
Açıklamada, Papa İkinci Jean Paulün TSİ 22:37de Vatikandaki özel ikametgâhında öldüğü belirtildi.
Hastalığı bir ayda ilerledi
Papa, Şubat ayı başında soğukalgınlığı teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı.
Bir hafta hastanede tedavi gören Papa İkinci Jean Paul, iki hafta sonra bir kez daha hastaneye kaldırılmış, soluk almakta güçlük çekmesi nedeniyle ameliyat edilerek boğazına bir tüp takılmıştı.
Vatikandan yapılan son açıklamalarda, Vatikan, Katoliklerin dini lideri Papanın sindirim sistemindeki sorun nedeniyle burnundan takılan gıda tüpleriyle beslenmeye başladığını duyurulmuştu.
Papa İkinci Jean Paul
Papa İkinci Jean Paul, 1978 yılının Ekim ayında bir kardinaller heyeti tarafından bu göreve getirilmişti. 455 yıldır ilk kez, İtalyan olmayan bir isim, Katolik kilisesinin başına geliyordu. Ve dünya tarihinde ilk kez, bir Polonyalı seçiliyordu papalığa.
Soğuk Savaşın bıçakla keser gibi ikiye ayırdığı bir Avrupada, Komünist bir ülkeden gelen bir dinadamının Papa olması, dünyada büyük ilgi uyandırdı. İşte bu sıradışı yaşamın ve ardında bıraktığı yankıların öyküsü:
58 yaşındaki Karol Wojtyla, 20. yüzyılda papalık görevine getirilen en genç isimdi.
Üstelik hem içte hem de dışta onu bekleyen pekçok çetrefilli sorun vardı. Almanyanın ülkesi Polonyayı işgal ettiği yıllarda, papazlığa gizli gizli hazırlanmıştı. Aynı zamanda yetenekli bir oyun yazarı ve dilbilimciydi.
Krakow başpiskoposluğuna getirildiğinde, ateist-Marksist bir rejimin yönetiminde ama halkı koyu Katolik bir ülkenin simgesi oldu.
1979 yılında, yani papalığa seçilip İkinci Jean Paul adını aldıktan bir yıl sonra, papa olarak ilk gezisini yaptı anayurdunda ilk işi havaalanının asfaltını öpmek, sonra da halkının arasına karışmak oldu.
Bu gezide halkın papaya gösterdiği büyük ilgi ve gezi süresince yoğunlaşan dini ve milliyetçi duygular, Komünist yetkililere Polonya toplumunun hiç hoşlanmadıkları bir yüzünü gösterdi. Dostu Yerji Toroviç, gezinin önemini şöyle anlatıyor:
Karol Wojtyla bir oyun yazarı ve dilbilimciydi
"Polonyaya yaptığı ilk ziyaretin, 1979 yılında, yani seçildikten bir sene sonra yaptığı ilk ziyaretin sonunda, Polonyalılar kendilerini yarım yüzyıldır ilk kez özgür hissetti. Herkes, tüm ülke aynı fikirdeydi, ayni şeyi düşünüyor, bu birlik hissinden güç alıyordu. Dayanışma hareketinin oluşumunda, çok önemli bir unsur oldu bu gezi."
Beyaz Papamobiliyle, daha ilk günlerinden başlayarak dış gezilere büyük önem veren karizmatik Papa, basında nerdeyse bir süperstar muamelesi gördü.
Görevindeki üçüncü senesinde, yani 1981 yılının Mayıs ayında, Vatikandaki St Peter meydanında suikaste uğradı. Tetiği çeken Bulgarlar tarafından kiralandığını söyleyen bir Türktü: Mehmet Ali Ağca...
Haftalarca yoğun bakımda kalan Papa, sonunda bunu da atlattı, ve Ağcayla hapishanede görüşüp, onu bağışladı.
Doğu Avrupada Komünizmin çökmesine katkıda bulunan Papa, 90lı yıllarda gözüne bir başka düşman kestirdi: Batı tarzı kapitalizm ve tüketimcilik.
Papa İkinci Jean Paulün liderliğinde Vatikan, yoksul ülkelerin borçlarının silinmesi için yürütülen kampanyanın öncü güçlerinden biri oldu. Ancak iş ruhani meselelere gelince, o kadar da demokrat davranmadı, hatta son derece muhafazakardı Papa.
Kilisede 60lardaki reformların devamını bekleyen liberal çevreler, onun döneminde büyük hayalkırıklığına uğradı.
Örneğin yaptığı konuşmalarda kürtaja kesinlikle karşı çıkıyor, her insanın ana rahmine düştüğü andan başlayarak, yaşama hakkına sahip olduğunu söylüyordu.
Aynı şekilde doğum kontrolü, kadın papazlar ve kilisenin öğretilerine muhalefet eden Katolik dinbilimciler karşısında da asla ödün vermedi.
Rakipleri, onu modern toplumdan kopmakla suçladılar, o ise bu eleştirilere bir pop albümü doldurarak yanıt verdi.
Etkisinin azaldığı söylenilen bir çağda, Katolik kilisesini sürekli daha geniş kitlelere taşımak için kâh radyo programlarına beklenmedik telefonlar etti, kâh Vatikanı internete taşıyıp, "chat" yaptı.
Diğer dinlere karşı da cesur adımlar attı. Bir yandan Katolik kilisesinin diğerlerine üstünlüğünü sonuna dek savundu, bir yandan da Hıristiyanlık içindeki diğer mezhepler ve Müslümanlık gibi, Yahudilik gibi başka dinlerle benzeri görülmedik yakınlaşma ve barışma adımları attı.
1981 yılında düzenlenen suikastte tetiği çeken Mehmet Ali Ağcaydı
Yeni Binyıla girerken İsraile gidip kilisenin geçmişteki günahlarının, ve bu arada Yahudi düşmanlığının, bağışlanması için dua etti. Atinada Ortodokslardan özür diledi, Suriyede Müslümanlaa zeytin dalı uzattı.
Son yıllardaki sağlık problemlerine rağmen, Vatikan tarihinin en yoğun dış gezi programını yaptı: Nijeryadan Yugoslavya ve Kübaya, çalmadık kapı bırakmadı.
Sonuçta İkinci Jean Paul, Katolik kilisesinin her alanına damgasını vurarak gitti. O kilisenin başıyken, yerine daha liberal bir papanın gelmesi için dua edenler bile, halefinin onu aşmakta zorlanacağını kabul ediyorlar.
GENÇLER SEVMİŞTİ
Papa 2. John Paul, Katolik dünyasındaki gençler arasında çok sevilen bir lider oldu. Her zaman gençlere yönelik konuşmalar yaptı.
Bu yaz da, Almanyadaki Katolik gençlik festivaline katılmayı planlıyordu.
İtalyada bu haftasonu her türlü spor faaliyeti iptal edilirken, Papa 2.Jan Pol için dünyanın dört bir yanında da özel ayinler yapılıyor.
Papanın anavatanı olan Polonyada, Varşova Üniversitesindeki kilisenin dışında, kiliseye giremeyenlerin ayini izleyebilmesi için dev bir ekran kuruldu.
Kübada da komünist yönetim, Katolik Başpiskoposun, Papanın sağlık durumu hakkında, televizyonda 6 dakikalık bir konuşma yapmasına izin verdi.
Başpiskopos Jaime Ortega, Büyük bir adam ölüyor dedi.
ABDDEKİ KATOLİKLER
Amerika Birleşik Devletlerinde Katolik kilisesi, 67 milyon üyesi olduğunu ifade ediyor. Bu sayı, ABD nüfusunun yaklaşık dörtte birini temsil ediyor.
Beyaz Saray sözcüsü Scott McLellan, Amerikan halkının gösterdiği sevgi ve ilginin, Papanın ne kadar sevildiğinin önemli bir göstergesi olduğunu söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da, Papa İkinci Jean Paulün ezilmiş toplumların ve kişilerin sesi olduğunu ifade ederek Jean Paulün Komünizmin yıkılmasının en önemli mimarlarından birisi olduğunu kaydetti.
Beyaz Saray yetkilileri, Başkan George Bushun, Papanın cenaze törenine katılıp katılmayacağını tartışmak için henüz erken olduğunu belirtiyorlar.
Özellikle Papanın Irak savaşına yönelttiği endişeler hatırlandığında, Papa ve George Bushun herzaman anlaşamadıkları ancak bazı ortak fikirleri paylaştıkları biliniyor.
Bu nedenle Papanın ölümünün, George Bush için sadece bir din adamının kaybı değil, bir doktrini ve ideolojiyi temsil eden önemli bir düşünürün de kaybı olacağı ifade ediliyor.
Papanın Defni İçin Üç, Yeni Papanın Seçimi İçin 2 Hafta Beklenecek
Roma - Vatikan Sözcüsü Joaquin Navarro-Valls, Papanın ölümünün ardından özel ikametgahında gerekli prosedürün başlatıldığını söyledi. Papanın defin işlemi için ölümünün üzerinden en az üç gün geçmesi gerekiyor. Buna göre Polonyalı Papanın en erken Çarşamba en geç de Cuma günü toprağa verilmesi gerekecek.
Papanın ölümü, başta Vatikandaki Aziz Petrus Bazilikası olmak üzere Romadaki kiliselerin çanlarının çalması suretiyle de ilan edildi. Vatikandaki Aziz Petrus Meydanında Papaya moral desteği için toplanmış binlerce Katolik, ölüm haberi sonrasında sessizliğe büründü.
Papanın ölüm haberinden sonra İtalyada Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Meclis ve Senatodaki bayraklar yas nedeniyle yarıya indirildi.
Navarro-Vallsın sözünü ettiği II. Jean Paulün özel ikametgahında gerekli prosedürün başlatılması, Papalık mührünün kırılması işlemi olarak biliniyor. Katolik geleneğine göre son nefesini veren Papanın ölümünün Vekil Kardinal tarafından teyit edilmesi gerekiyor.
Papanın ölümünün ardından yeni Papa seçilene kadar, münhal durumdaki Papalık makamı Vekil Kardinal Eduardo Martinez Somalo tarafından doldurulacak. Ancak Vekil Kardinalin yetkileri, Papanın cenaze merasimini tertiplemek ve yeni Papanın seçilmesi için gerekli çalışmaları yapmakla sınırlı.
Papanın defin işlemi için ölümünün üzerinden en az üç gün geçmesi gerekiyor. Buna göre Polonyalı Papanın en erken Çarşamba en geç de Cuma günü toprağa verilmesi gerekecek.
İkinci Jean Paulün, Aziz Petrus Bazilikası içerisine defnedilmesi bekleniyor. Papanın vefatı sonrasında, Vekil Kardinal Eduardo Martinez Somalonun dünyadaki tüm kardinalleri Vatikana çağırması gerekiyor. Yeni Papanın seçim işleminin başlaması için selefinin ölümünden en az iki haftalık bir zaman geçmesi gerekiyor.
Papanın ölüm tarihinden sonra en fazla 20 gün içinde Papalık seçimi için kardinallerin biraraya gelmeleri de gerekiyor.
Vatikandaki St. Peter Meydanında toplanan binlerce Hristiyan, Papa İkinci John Paul için yas tutuyor. İki gündür hastanede yatan 84 yaşındaki Papa İkinci John Paulün sabah saatlerinde ateşinin yükseldiği belirtilmişti.
Cenazesi yarı mumyalanacak olan Papanın odasının kapısı da mühürlenecek, cenazesi özel bir vasiyeti yoksa 4 ila 6 gün içinde kaldırılacak.
Papa İkinci John Paulün, ülkesi Polonyadaki Krakov Katedraline gömülmeyi vasiyet ettiği öne sürülüyor. Sadece Papanın ülkesi Polonyadan bir buçuk milyon Katolikin cenaze törenine gelmesi bekleniyor.
Papanın ölüm haberini alan ABD Başkanı George W. Bush, eşiyle birlikte cenaze töreni için Vatikana gitmek istediğini açıkladı.
Katolikler, Papanın, daha önce el sürdüğü iki ölümcül hastanın iyileşmesini mucize işareti olarak kabul ediyor. Bu yüzden Papanın ölümünden 10 yıl sonra aziz ilan edilmesi de gündemde.
Yeni papayı seçmek üzere 170i aşkın Kardinal 18-19 nisanda Vatikanda toplanacak.
=======
Papa, modern görünüşülü sıkı muhafazakardı
Papa İkinci Jean Paulün dikkat çekici bir özelliği, Papalık makamını medyatikleştirme konusunda son derece başarılı olmasıydı.
Makama çıktığında 58 yaşındaydı. Papalık açısından genç yaşta göreve gelmiş olmasının da katkısıyla özellikle ilk yıllarda dağda yürüyüş yaparken, kayak yaparken kameralara görüntü vermekten çekinmedi. Bunlara seyahatlerin yoğunluğu da eklenince, kimi hayranları tarafından Tanrının atleti diye nitelenmişti.
CDye ilahi doldurmasından, bilgisayarın tuşuna dokunup ilk kez e-posta göndermesine dek, neredeyse yaptığı her şey haberlere konu oldu.
DİYALOG
Ortodoksluk ve Protestanlık olmak üzere diğer iki büyük Hıristiyan mezhebinin yanı sıra aralarında İslamın da yer aldığı muhtelif dinlerle ilişkiler konusunda diyalog kelimesini dilinden düşürmemesi de dikkat çekiciydi.
Tüm seyahatlerinde diğer Hıristiyan grupların ve Hıristiyanlık dışındaki dinlerin temsilcileriyle görüşmeye de özen gösterdi.
OTORİTER
Papa, herkesle diyalog yanlısı modern ve açıklık yanlısı görünüm çizmesine karşın, yayımladığı genelge, talimat ve öğretilerdeyse kesin muhafazakarlığıyla dikkati çekti. Katolik Kilisesi bünyesinde dinsel çoğulculuk ve açılım yanlısı kesimler tarafından otoriterlikle suçlandı.
Kendisinin görüşlerini eleştiren veya kendinden daha farklı görüşler geliştiren Katolik ilahiyatçılara yayın yasağı getirmekten ve bulundukları görevden alıp kızağa çekmekten de çekinmedi.
Katolik Kilisesi bünyesinde muhafazakar kesimlerce övgü yağmuruna tutulurken, muhalifleri tarafındansa Kiliseyi II. Vatikan Konsilinde belirlenmiş temel politikanın tam tersine yeniden merkeziyetçi anlayışa büründürmekle suçlandı.
ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ
İkinci Jean Paul, yayımladığı talimat ve resmi risalelerde, nazik üslupla da olsa Katolik Kilisesinin ruhani lideri olarak kendisini öğretici, Katolik dini dışında Hıristiyan grupları ve diğer dinlerin temsilcilerini öğrenci konumuna koyduğundan söz edilebilir.
Diğer Hıristiyan gruplar tarafından yayılmacılıkla suçlanması da temelde bu yaklaşımın ürünüdür.
Bu anlayış, İkinci Jean Paulün sıkça söz ettiği dinlerarası diyalog kavramına diğer dinlerin müntesiplerinin kuşkuyla yaklaşmalarına da neden oldu.
İkinci Jean Paul, 7 Aralık 1990da yayımladığı Redemptoris Missio adlı resmi genelgesinde diyalog gerekçesiyle misyonerlik faaliyetlerinin ihmal edilmesini şiddetle eleştirerek, konuya yaklaşımını, şu sözle özetliyor:
Dinlerarası diyalog, Kilisenin Hıristiyanlığı yayma misyonunun bir parçası konumundadır. Misyonerlik faaliyetinin hedef kitlesi konumunda olan, henüz Mesihi ve onun İncilini tanımayan insanların büyük bölümünün diğer dinlerin mensuplarından oluştuğu unutulmamalıdır.
Bir başka deyişle İkinci Jean Paulün Papalığı süresince, Katolik Kilisesinin gerek diğer Hıristiyan gruplar gerekse diğer dinlerin mensuplarıyla diyalog sürecinde sorunlarla boğuşmak durumunda kalması ve sık sık eleştirilere maruz kalması tesadüf değildi.
YENİDEN HIRİSTİYANLAŞTIRMA
Yayımladığı belge ve eserlerde, çoğunluğun, batılı ülkelerdeki laiklik ve Hıristiyanlıktan uzaklaşmayı da beraberinde getirdiğini ileri süren İkinci Jean Paul, Katolik literatürüne Yeniden Hıristiyanlaştırma adlı yeni kavramı da kazandırdı.
Sıkça kullanılan bu yeni kavramla çoğunluğun Hıristiyanlardan oluştuğu ülkelerde dine yeniden canlılık kazandırma faaliyeti kastediliyor.
İkinci Jean Paul, Avrupa Anayasasının giriş bölümünde Avrupanın Hıristiyan kimliğinin açıkça belirtilmesi tezini ısrarla savunmasıyla da dikkati çekmişti.
EN ÇOK KONUŞAN PAPA OLARAK ANILACAK
İkinci Jean Paul, tarihte en çok konuşan, en kalabalık insan gruplarına seslenen Papa olarak da anılacak.
Yurtdışı seyahatlerinde kendisini dinleme imkanı bulan kitleler bir yana Papa, sadece 2000 yılında Romada yapılan Jübile (Papanın Genel Af Yılı) etkinliklerinde 8 milyon kişiye seslenme imkanı buldu.
Papalığı döneminde, VI. Paul tarafından başlatılmış olan ve Vatikanda her çarşamba yapılan genel kabul merasimlerini birer medyatik hadiseye dönüştürmeyi de başardı. Genel kabul törenlerinin her birine ortalama 1160 kişi katılıyor. Sadece anılan merasimlerde Papanın kendilerine seslendiği insanların sayısının yaklaşık 18 milyon olduğu tahmin ediliyor.
Papanın görevi süresince muhtelif devlet başkanlarını 738 kez, başbakanlarıysa 246 kez kabul ettiği de Vatikanın resmi web sitesinde yer alan bilgiler arasında.
Resmi tamim (genelge), öğreti risalesi ve belge yayınlama konusunda da tarihi bir rekora imza atan Papa, resmi nitelik taşımayan 5 de eser yayımladı.
1994te Varcare la Soglia della Speranza (Umudun Eşiğini Aşmak), 1996da Dono e Mistero: Nel Cinquantesimo Anniversario del Mio Sacerdozio (Lütuf ve Gizem: Rahipliğimin Ellinci Yıldönümünde), 2003te şiir denemelerinden oluşan Trittico Romano (Roma Üçlüğü), 2004te Alzatevi, Andiamo! (Kalkın Gidiyoruz!) adlı eserleri yayımlanan Papanın 2005in Şubat ayında çıkan son yapıtıysa Memoria e Identita (Bellek ve Kimlik) adını taşıyordu.
AZİZLİK MERTEBELERİ
Papa İkinci Jean Paul, görevi boyunca, azizlik payesi verme alanında da tarihi rekora imza attı. 482 kişiyi aziz ilan etti. 1338 kişiyeyse Katolik dininde azizliğin alt makamı olarak algılanan mübarek payesi verdi.