23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Katolikler yasta, Papa öldü

Papa’nın Bedeni Yarı Mumyalanacak




Vatikan, Katolik dünyasının dinî lideri Papa İkinci Jean Paul’ün cumartesi gecesi, 84 yaşında yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Dünya çapında Katolikler Papa 2. John Paul’un ölümüne kendilerini günlerdir hazırlamıştı.

Papa’nın ölüm haberi sözcüsü Joaquin Navarro-Valls tarafından bir elektronik posta mesajıyla açıklandı.

Açıklamada, Papa İkinci Jean Paul’ün TSİ 22:37’de Vatikan’daki özel ikametgâhında öldüğü belirtildi.

Hastalığı bir ayda ilerledi

Papa, Şubat ayı başında soğukalgınlığı teşhisiyle hastaneye kaldırılmıştı.

Bir hafta hastanede tedavi gören Papa İkinci Jean Paul, iki hafta sonra bir kez daha hastaneye kaldırılmış, soluk almakta güçlük çekmesi nedeniyle ameliyat edilerek boğazına bir tüp takılmıştı.

Vatikan’dan yapılan son açıklamalarda, Vatikan, Katoliklerin dini lideri Papa’nın sindirim sistemindeki sorun nedeniyle burnundan takılan gıda tüpleriyle beslenmeye başladığını duyurulmuştu.

Papa İkinci Jean Paul

Papa İkinci Jean Paul, 1978 yılının Ekim ayında bir kardinaller heyeti tarafından bu göreve getirilmişti. 455 yıldır ilk kez, İtalyan olmayan bir isim, Katolik kilisesinin başına geliyordu. Ve dünya tarihinde ilk kez, bir Polonyalı seçiliyordu papalığa.

Soğuk Savaş’ın bıçakla keser gibi ikiye ayırdığı bir Avrupa’da, Komünist bir ülkeden gelen bir dinadamının Papa olması, dünyada büyük ilgi uyandırdı. İşte bu sıradışı yaşamın ve ardında bıraktığı yankıların öyküsü:

58 yaşındaki Karol Wojtyla, 20. yüzyılda papalık görevine getirilen en genç isimdi.

Üstelik hem içte hem de dışta onu bekleyen pekçok çetrefilli sorun vardı. Almanya’nın ülkesi Polonya’yı işgal ettiği yıllarda, papazlığa gizli gizli hazırlanmıştı. Aynı zamanda yetenekli bir oyun yazarı ve dilbilimciydi.

Krakow başpiskoposluğuna getirildiğinde, ateist-Marksist bir rejimin yönetiminde ama halkı koyu Katolik bir ülkenin simgesi oldu.

1979 yılında, yani papalığa seçilip İkinci Jean Paul adını aldıktan bir yıl sonra, papa olarak ilk gezisini yaptı anayurdunda ilk işi havaalanının asfaltını öpmek, sonra da halkının arasına karışmak oldu.

Bu gezide halkın papaya gösterdiği büyük ilgi ve gezi süresince yoğunlaşan dini ve milliyetçi duygular, Komünist yetkililere Polonya toplumunun hiç hoşlanmadıkları bir yüzünü gösterdi. Dostu Yerji Toroviç, gezinin önemini şöyle anlatıyor:

Karol Wojtyla bir oyun yazarı ve dilbilimciydi

"Polonya’ya yaptığı ilk ziyaretin, 1979 yılında, yani seçildikten bir sene sonra yaptığı ilk ziyaretin sonunda, Polonyalılar kendilerini yarım yüzyıldır ilk kez özgür hissetti. Herkes, tüm ülke aynı fikirdeydi, ayni şeyi düşünüyor, bu birlik hissinden güç alıyordu. Dayanışma hareketinin oluşumunda, çok önemli bir unsur oldu bu gezi."

Beyaz Papamobiliyle, daha ilk günlerinden başlayarak dış gezilere büyük önem veren karizmatik Papa, basında nerdeyse bir süperstar muamelesi gördü.

Görevindeki üçüncü senesinde, yani 1981 yılının Mayıs ayında, Vatikan’daki St Peter meydanında suikaste uğradı. Tetiği çeken Bulgarlar tarafından kiralandığını söyleyen bir Türk’tü: Mehmet Ali Ağca...

Haftalarca yoğun bakımda kalan Papa, sonunda bunu da atlattı, ve Ağca’yla hapishanede görüşüp, onu bağışladı.

Doğu Avrupa’da Komünizmin çökmesine katkıda bulunan Papa, 90’lı yıllarda gözüne bir başka düşman kestirdi: Batı tarzı kapitalizm ve tüketimcilik.

Papa İkinci Jean Paul’ün liderliğinde Vatikan, yoksul ülkelerin borçlarının silinmesi için yürütülen kampanyanın öncü güçlerinden biri oldu. Ancak iş ruhani meselelere gelince, o kadar da demokrat davranmadı, hatta son derece muhafazakardı Papa.

Kilisede 60’lardaki reformların devamını bekleyen liberal çevreler, onun döneminde büyük hayalkırıklığına uğradı.

Örneğin yaptığı konuşmalarda kürtaja kesinlikle karşı çıkıyor, her insanın ana rahmine düştüğü andan başlayarak, yaşama hakkına sahip olduğunu söylüyordu.

Aynı şekilde doğum kontrolü, kadın papazlar ve kilisenin öğretilerine muhalefet eden Katolik dinbilimciler karşısında da asla ödün vermedi.

Rakipleri, onu modern toplumdan kopmakla suçladılar, o ise bu eleştirilere bir pop albümü doldurarak yanıt verdi.

Etkisinin azaldığı söylenilen bir çağda, Katolik kilisesini sürekli daha geniş kitlelere taşımak için kâh radyo programlarına beklenmedik telefonlar etti, kâh Vatikan’ı internete taşıyıp, "chat" yaptı.

Diğer dinlere karşı da cesur adımlar attı. Bir yandan Katolik kilisesinin diğerlerine üstünlüğünü sonuna dek savundu, bir yandan da Hıristiyanlık içindeki diğer mezhepler ve Müslümanlık gibi, Yahudilik gibi başka dinlerle benzeri görülmedik yakınlaşma ve barışma adımları attı.

1981 yılında düzenlenen suikastte tetiği çeken Mehmet Ali Ağca’ydı

Yeni Binyıl’a girerken İsrail’e gidip kilisenin geçmişteki günahlarının, ve bu arada Yahudi düşmanlığının, bağışlanması için dua etti. Atina’da Ortodokslar’dan özür diledi, Suriye’de Müslümanla’a zeytin dalı uzattı.

Son yıllardaki sağlık problemlerine rağmen, Vatikan tarihinin en yoğun dış gezi programını yaptı: Nijerya’dan Yugoslavya ve Küba’ya, çalmadık kapı bırakmadı.

Sonuçta İkinci Jean Paul, Katolik kilisesinin her alanına damgasını vurarak gitti. O kilisenin başıyken, yerine daha liberal bir papanın gelmesi için dua edenler bile, halefinin onu aşmakta zorlanacağını kabul ediyorlar.

GENÇLER SEVMİŞTİ

Papa 2. John Paul, Katolik dünyasındaki gençler arasında çok sevilen bir lider oldu. Her zaman gençlere yönelik konuşmalar yaptı.

Bu yaz da, Almanya’daki Katolik gençlik festivaline katılmayı planlıyordu.

İtalya’da bu haftasonu her türlü spor faaliyeti iptal edilirken, Papa 2.Jan Pol için dünyanın dört bir yanında da özel ayinler yapılıyor.

Papa’nın anavatanı olan Polonya’da, Varşova Üniversitesi’ndeki kilisenin dışında, kiliseye giremeyenlerin ayini izleyebilmesi için dev bir ekran kuruldu.

Küba’da da komünist yönetim, Katolik Başpiskopos’un, Papa’nın sağlık durumu hakkında, televizyonda 6 dakikalık bir konuşma yapmasına izin verdi.

Başpiskopos Jaime Ortega, ’’Büyük bir adam ölüyor’’ dedi.

ABD’DEKİ KATOLİKLER

Amerika Birleşik Devletleri’nde Katolik kilisesi, 67 milyon üyesi olduğunu ifade ediyor. Bu sayı, ABD nüfusunun yaklaşık dörtte birini temsil ediyor.

Beyaz Saray sözcüsü Scott McLellan, Amerikan halkının gösterdiği sevgi ve ilginin, Papa’nın ne kadar sevildiğinin önemli bir göstergesi olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice da, Papa İkinci Jean Paul’ün ’ezilmiş toplumların ve kişilerin sesi’ olduğunu ifade ederek Jean Paul’ün Komünizm’in yıkılmasının en önemli mimarlarından birisi olduğunu kaydetti.

Beyaz Saray yetkilileri, Başkan George Bush’un, Papa’nın cenaze törenine katılıp katılmayacağını tartışmak için henüz erken olduğunu belirtiyorlar.

Özellikle Papa’nın Irak savaşına yönelttiği endişeler hatırlandığında, Papa ve George Bush’un herzaman anlaşamadıkları ancak bazı ortak fikirleri paylaştıkları biliniyor.

Bu nedenle Papa’nın ölümünün, George Bush için sadece bir din adamının kaybı değil, bir doktrini ve ideolojiyi temsil eden önemli bir düşünürün de kaybı olacağı ifade ediliyor.


Papa’nın Defni İçin Üç, Yeni Papa’nın Seçimi İçin 2 Hafta Beklenecek

Roma - Vatikan Sözcüsü Joaquin Navarro-Valls, Papa’nın ölümünün ardından özel ikametgahında gerekli prosedürün başlatıldığını söyledi. Papa’nın defin işlemi için ölümünün üzerinden en az üç gün geçmesi gerekiyor. Buna göre Polonyalı Papa’nın en erken Çarşamba en geç de Cuma günü toprağa verilmesi gerekecek.

Papa’nın ölümü, başta Vatikan’daki Aziz Petrus Bazilikası olmak üzere Roma’daki kiliselerin çanlarının çalması suretiyle de ilan edildi. Vatikan’daki Aziz Petrus Meydanı’nda Papa’ya moral desteği için toplanmış binlerce Katolik, ölüm haberi sonrasında sessizliğe büründü.

Papa’nın ölüm haberinden sonra İtalya’da Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Meclis ve Senato’daki bayraklar yas nedeniyle yarıya indirildi.

Navarro-Valls’ın sözünü ettiği II. Jean Paul’ün özel ikametgahında gerekli prosedürün başlatılması, Papa’lık mührünün kırılması işlemi olarak biliniyor. Katolik geleneğine göre son nefesini veren Papa’nın ölümünün Vekil Kardinal tarafından teyit edilmesi gerekiyor.

Papa’nın ölümünün ardından yeni Papa seçilene kadar, münhal durumdaki Papalık makamı Vekil Kardinal Eduardo Martinez Somalo tarafından doldurulacak. Ancak Vekil Kardinal’in yetkileri, Papa’nın cenaze merasimini tertiplemek ve yeni Papa’nın seçilmesi için gerekli çalışmaları yapmakla sınırlı.

Papa’nın defin işlemi için ölümünün üzerinden en az üç gün geçmesi gerekiyor. Buna göre Polonyalı Papa’nın en erken Çarşamba en geç de Cuma günü toprağa verilmesi gerekecek.

İkinci Jean Paul’ün, Aziz Petrus Bazilikası içerisine defnedilmesi bekleniyor. Papa’nın vefatı sonrasında, Vekil Kardinal Eduardo Martinez Somalo’nun dünyadaki tüm kardinalleri Vatikan’a çağırması gerekiyor. Yeni Papa’nın seçim işleminin başlaması için selefinin ölümünden en az iki haftalık bir zaman geçmesi gerekiyor.

Papa’nın ölüm tarihinden sonra en fazla 20 gün içinde Papa’lık seçimi için kardinallerin biraraya gelmeleri de gerekiyor.



Vatikan’daki St. Peter Meydanı’nda toplanan binlerce Hristiyan, Papa İkinci John Paul için yas tutuyor. İki gündür hastanede yatan 84 yaşındaki Papa İkinci John Paul’ün sabah saatlerinde ateşinin yükseldiği belirtilmişti.

Cenazesi yarı mumyalanacak olan Papa’nın odasının kapısı da mühürlenecek, cenazesi özel bir vasiyeti yoksa 4 ila 6 gün içinde kaldırılacak.

Papa İkinci John Paul’ün, ülkesi Polonya’daki Krakov Katedrali’ne gömülmeyi vasiyet ettiği öne sürülüyor. Sadece Papa’nın ülkesi Polonya’dan bir buçuk milyon Katolik’in cenaze törenine gelmesi bekleniyor.

Papa’nın ölüm haberini alan ABD Başkanı George W. Bush, eşiyle birlikte cenaze töreni için Vatikan’a gitmek istediğini açıkladı.

Katolikler, Papa’nın, daha önce el sürdüğü iki ölümcül hastanın iyileşmesini mucize işareti olarak kabul ediyor. Bu yüzden Papa’nın ölümünden 10 yıl sonra aziz ilan edilmesi de gündemde.

Yeni papayı seçmek üzere 170’i aşkın Kardinal 18-19 nisanda Vatikan’da toplanacak.
=======

Papa, modern görünüşülü sıkı muhafazakardı

Papa İkinci Jean Paul’ün dikkat çekici bir özelliği, Papalık makamını ’medyatikleştirme’ konusunda son derece başarılı olmasıydı.

Makama çıktığında 58 yaşındaydı. Papalık açısından genç yaşta göreve gelmiş olmasının da katkısıyla özellikle ilk yıllarda dağda yürüyüş yaparken, kayak yaparken kameralara görüntü vermekten çekinmedi. Bunlara seyahatlerin yoğunluğu da eklenince, kimi hayranları tarafından ’Tanrı’nın atleti’ diye nitelenmişti.

CD’ye ilahi doldurmasından, bilgisayarın tuşuna dokunup ilk kez e-posta göndermesine dek, neredeyse yaptığı her şey haberlere konu oldu.

DİYALOG

Ortodoksluk ve Protestanlık olmak üzere diğer iki büyük Hıristiyan mezhebinin yanı sıra aralarında İslam’ın da yer aldığı muhtelif dinlerle ilişkiler konusunda ’diyalog’ kelimesini dilinden düşürmemesi de dikkat çekiciydi.
Tüm seyahatlerinde diğer Hıristiyan grupların ve Hıristiyanlık dışındaki dinlerin temsilcileriyle görüşmeye de özen gösterdi.

OTORİTER

Papa, herkesle diyalog yanlısı modern ve açıklık yanlısı görünüm çizmesine karşın, yayımladığı genelge, talimat ve öğretilerdeyse kesin muhafazakarlığıyla dikkati çekti. Katolik Kilisesi bünyesinde dinsel çoğulculuk ve açılım yanlısı kesimler tarafından ’otoriterlikle’ suçlandı.
Kendisinin görüşlerini eleştiren veya kendinden daha farklı görüşler geliştiren Katolik ilahiyatçılara yayın yasağı getirmekten ve bulundukları görevden alıp kızağa çekmekten de çekinmedi.

Katolik Kilisesi bünyesinde muhafazakar kesimlerce övgü yağmuruna tutulurken, muhalifleri tarafındansa Kilise’yi II. Vatikan Konsili’nde belirlenmiş temel politikanın tam tersine yeniden merkeziyetçi anlayışa büründürmekle suçlandı.

ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ

İkinci Jean Paul, yayımladığı talimat ve resmi risalelerde, nazik üslupla da olsa Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri olarak kendisini ’öğretici’, Katolik dini dışında Hıristiyan grupları ve diğer dinlerin temsilcilerini ’öğrenci’ konumuna koyduğundan söz edilebilir.

Diğer Hıristiyan gruplar tarafından yayılmacılıkla suçlanması da temelde bu yaklaşımın ürünüdür.
Bu anlayış, İkinci Jean Paul’ün sıkça söz ettiği ’dinlerarası diyalog’ kavramına diğer dinlerin müntesiplerinin kuşkuyla yaklaşmalarına da neden oldu.

İkinci Jean Paul, 7 Aralık 1990’da yayımladığı Redemptoris Missio adlı resmi genelgesinde diyalog gerekçesiyle misyonerlik faaliyetlerinin ihmal edilmesini şiddetle eleştirerek, konuya yaklaşımını, şu sözle özetliyor:

’Dinlerarası diyalog, Kilise’nin Hıristiyanlığı yayma misyonunun bir parçası konumundadır. Misyonerlik faaliyetinin hedef kitlesi konumunda olan, henüz Mesih’i ve onun İncilini tanımayan insanların büyük bölümünün diğer dinlerin mensuplarından oluştuğu unutulmamalıdır.’

Bir başka deyişle İkinci Jean Paul’ün Papalığı süresince, Katolik Kilisesi’nin gerek diğer Hıristiyan gruplar gerekse diğer dinlerin mensuplarıyla diyalog sürecinde sorunlarla boğuşmak durumunda kalması ve sık sık eleştirilere maruz kalması tesadüf değildi.

’YENİDEN HIRİSTİYANLAŞTIRMA’

Yayımladığı belge ve eserlerde, çoğunluğun, batılı ülkelerdeki laiklik ve Hıristiyanlıktan uzaklaşmayı da beraberinde getirdiğini ileri süren İkinci Jean Paul, Katolik literatürüne ’Yeniden Hıristiyanlaştırma’ adlı yeni kavramı da kazandırdı.

Sıkça kullanılan bu yeni kavramla çoğunluğun Hıristiyanlardan oluştuğu ülkelerde dine yeniden canlılık kazandırma faaliyeti kastediliyor.

İkinci Jean Paul, Avrupa Anayasası’nın giriş bölümünde Avrupa’nın Hıristiyan kimliğinin açıkça belirtilmesi tezini ısrarla savunmasıyla da dikkati çekmişti.

EN ÇOK KONUŞAN PAPA OLARAK ANILACAK

İkinci Jean Paul, tarihte en çok konuşan, en kalabalık insan gruplarına seslenen Papa olarak da anılacak.
Yurtdışı seyahatlerinde kendisini dinleme imkanı bulan kitleler bir yana Papa, sadece 2000 yılında Roma’da yapılan ’Jübile’ (Papa’nın Genel Af Yılı) etkinliklerinde 8 milyon kişiye seslenme imkanı buldu.

Papalığı döneminde, VI. Paul tarafından başlatılmış olan ve Vatikan’da her çarşamba yapılan genel kabul merasimlerini birer medyatik hadiseye dönüştürmeyi de başardı. Genel kabul törenlerinin her birine ortalama 1160 kişi katılıyor. Sadece anılan merasimlerde Papa’nın kendilerine seslendiği insanların sayısının yaklaşık 18 milyon olduğu tahmin ediliyor.

Papa’nın görevi süresince muhtelif devlet başkanlarını 738 kez, başbakanlarıysa 246 kez kabul ettiği de Vatikan’ın resmi web sitesinde yer alan bilgiler arasında.
Resmi tamim (genelge), öğreti risalesi ve belge yayınlama konusunda da tarihi bir rekora imza atan Papa, resmi nitelik taşımayan 5 de eser yayımladı.

1994’te ’Varcare la Soglia della Speranza’ (Umudun Eşiğini Aşmak), 1996’da ’Dono e Mistero: Nel Cinquantesimo Anniversario del Mio Sacerdozio’ (Lütuf ve Gizem: Rahipliğimin Ellinci Yıldönümünde), 2003’te şiir denemelerinden oluşan ’Trittico Romano’ (Roma Üçlüğü), 2004’te ’Alzatevi, Andiamo!’ (Kalkın Gidiyoruz!) adlı eserleri yayımlanan Papa’nın 2005’in Şubat ayında çıkan son yapıtıysa ’Memoria e Identita’ (Bellek ve Kimlik) adını taşıyordu.

AZİZLİK MERTEBELERİ

Papa İkinci Jean Paul, görevi boyunca, azizlik payesi verme alanında da tarihi rekora imza attı. 482 kişiyi aziz ilan etti. 1338 kişiyeyse Katolik dininde azizliğin alt makamı olarak algılanan ’mübarek’ payesi verdi.



 

BBC TÜRKÇE / KENTHABER
Yayın Tarihi : 3 Nisan 2005 Pazar 02:31:41
Güncelleme :3 Nisan 2005 Pazar 22:19:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?