İsviçre'de 24 Mart'ta başlayan Kıbrıs müzakereleri, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın taraflara 'nihai' Kıbrıs planını sunmasıyla sona erdi. Annan, Kıbrıs'ta çözüm için yapılacak referandumun tarihini 24 Nisan olarak açıkladı.
İsviçre'nin Burgenstock kasabasında 24 Mart'ta başlayan dörtlü Kıbrıs görüşmeleri süreci çerçevesinde Annan, tarafların değişiklik önerilerini dikkate alarak şekillendirdiği Kıbrıs planının son halini düzenlenen kapanış töreninde sundu.
Planın taraflara sunulmasıyla müzakere süreci resmen sona ermiş oldu.
REFERANDUM 24 NİSAN'DA
BM Genel Sekreteri Annan, görüşmelerinin son akşamında 48 saat boyunca tarafları dikkatlice dinleyip, plandaki gerekli değişiklikleri yaptığını ve metne nihai şeklini verdiğini kaydetti.
Annan, taraflara birer mektup göndererek, prosedürlerin ana çerçevesi hakkında bilgi verdiğini, bu bağlamda 24 Nisan'da adada referandum yapılmasının öngörüldüğünü söyledi.
Annan, 6 haftalık istişare ve müzakere döneminin sona erdiğine işaret ederek, artık liderlerin önlerine konan paketi değerlendireceklerini ve son kararı Kıbrıs halklarının vereceğini belirtti. Annan, liderlerin halklarına kılavuzluk etme ve onları Plan hakkında bilgilendirme çağrısında da bulundu.
TARAFLARA İKİ SEÇENEK: ÇÖZÜMSÜZLÜK YA DA ÇÖZÜM
Tarafların önündeki iki seçeneğin "ya çözümsüzlük ya da bu çözüm" olduğunu söyleyen Annan, bu noktadan sonra kararı halkların vereceğini kaydetti.
"Önümüzde iki seçenek var; ya çözümsüzlük olacak ya bu çözüm olacak" diyen Annan, "1960'dan daha iyi tasarlanmış bir devlet yönetiminin gündeme geldiğini, Kıbrıs'ın birleşerek AB'ye planlandığı gibi girmesini umduğunu" belirtti.
Tarafların önlerinde duran planın, "geçen yılki plandan oldukça farklı olduğunu" da dile getiren Annan, "müzakere sürecinin bir futbol maçı olmadığını, amacın taraflardan birinin diğerine gol atması olmaması gerektiğini" ifade etti ve her iki tarafın da "kazançlı çıkacağı bir sonuç için çaba sarfedildiğini" söyledi.
Bu arada Annan'ın nihai metni taraflara sunmasından kısa süre önce İngiliz haber ajansı Reuters, Berlin'de Afganistan'a mali yardım konferansında bulunan ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'a eşlik eden bir yetkiliye dayandırak, Türk ve Rum taraflarının Annan planı üzerinde anlaştığını, Türkiye'nin planı aynen referanduma götürmeyi kabul ettiğini duyurdu.
Planın taraflara sunulmasıyla müzakere süreci resmen sona ermiş oldu.
Öte yandan, Burgenstock'daki Kıbrıs görüşmeleri sürecini izleyen basın mensupları, töreni Fürigen Oteli'nde hazırlanan ekranda izlediler. Müzakere sürecine emeği geçen tüm heyet üyeleri törene davet edildi.
==============
Rumların yüzde 74'ü hayır diyor
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, devletin çalışabilirliğini garanti altına almayan herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini belirterek, baskılara ve şantajlara boyun eğmeyeceğini bildirdi.
Tasos Papadopulos, 19. Rum Yedek Komandolar Kurultayı'na gönderdiği mesajda, yaşayabilir ve çalışabilir bir çözüm arzuladıklarını ve bunu talep ettiklerini ifade ederek, Kıbrıs'a döndüğü zaman halka bilgi vererek, kesin tutumunu göstereceğini belirtti.
''Çok kritik saatlerden geçildiğini'' ifade eden Papadopulos, ''(Kıbrıs Cumhuriyeti)nin başkanı ve Kıbrıs Helenizminin lideri'' olarak, kendisinin, güvenliği ve halkın yaşamını sürdürmesini sağlamlaştırmayan ve devletin çalışabilirliğini garanti altına almayanherhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceğini ve desteklemeyeceğini vurguladı.
Rum halkının İsviçre'deki gelişmelerden ve olanlardan endişe duyduğunu bildiğini ifade eden Papadopulos, baskılara ve şantajlara boyun eğmeyeceğini, halkın bunu bilmesini istediğini kaydetti.
YENİ PLAN DA REDDEDİLİYOR
Bu arada, Güney Kıbrıs'ta yayın yapan ''ANT 1'' televizyonunun Evresis Call Center'e yaptırdığı yeni anket, Rum halkının dördüncü Annan planına da karşı olduğunu ortaya koydu.
300 kişiyle telefonla yapılan ankete katılanların yüzde 74'ü yeni plana ''hayır'', yüzde 4'ü ''evet'', yüzde 22'si ise ''bilmiyorum'' yanıtını verdi.
Ankete katılan kadınların yüzde 70'i ''hayır'', yüzde 3'ü ''evet'', yüzde 27'si ''bilmiyorum, yanıt yok'', erkeklerin ise yüzde 77'si ''hayır'', yüzde 6'sı ''evet'', yüzde 17'si ''bilmiyorum, yanıt yok'' dedi.
ERDOĞAN: ADİL BARIŞTAN YANAYIZ
İsviçre'de dün sonra eren Kıbrıs müzakerelerinin ardından açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk tarafının kalıcı ve adil bir barıştan yana olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, müzakereler boyunca Türk tarafının, Türkiye'nin milli siyasetinin çıkarına kararlar aldığını ve milli siyasetin gözetildiğini vurguladı.
Başbakan Erdoğan, "Milli siyasetimiz, kolektif ve ortak akıldan yana oldu. Bu konuda Kıbrıs Türk halkının varoluş davasını en adil şekilde savunduk, Kıbrıs'ta iki halk ve iki demokrasi olduğunu, Kıbrıs'ta çözümde Türkiye'nin garantörlüğünde ısrarlı olduk" dedi.
Kıbrıs müzakereleri sürecinde BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın sunduğu planın revizyon edilerek Türk ve Yunan taraflara sunulduğunu belirtti.
Türk ve Yunan Dışişleri bakanları arasında yoğun görüşmelerin yaşandığını belirten Erdoğan, görüşmelerin yapıcı bir atmosferde geçtiğini vurguladı.
Annan planının nihai şeklinin 31 Mart'ta taraflara sunulduğunu söyleyen Erdoğan, Türkiye'nin görüşmelerdeki tutumunun "hep kazanma ve kazanç" şeklinde olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Plan, son halini almadan önce taraflar, öncelikleri çerçevesinde BM'ye çeşitli değişiklik önerileri sundular. Müzakereler sonucunda tüm kurumlarımızla istişarelerde bulunduk, üzerinde daha önce mutabık kalınan önem verilen konuların planda yer almasına gayret gösterdik. Bunların bir kısmını özetleyecek olursak, varılan anlaşmanın AB birinci hukuku haline getirilmesi, iki kesimliliğin korunması, adanın kuzeyindeki Kıbrıs Türk Devleti'nin siyasi eşitliğinin güvence altına alınması, Kıbrıs Türk toplumunun ulusal birliğinin korunması, Kıbrıs'taki askerimizin Türkiye AB'ye tam üye olduktan sonra da kalması, güvenlik ve garantilerin güçlendirilmesi, Kıbrıs Türkünün refahı ve ekonomik gelişmesinin teminat altına alınması, adada yaşayan anavatan kökenlilerin haklarının korunması" gerektiğini söyledi.
Kıbrıs'ta bir ver al sürecinin yaşanmadığını belirten Erdoğan, müzakerelerde kaybeden tarafın olmadığını, Burgenstock zirvesi ve neticelerinin başta, Kıbrıs'taki iki halk olmak üzere, Türkiye, Yunanistan ve doğu Akdenizde'ki barış ve istikrarı korumaya yönelik olduğunu belirtti.
Kıbrıs'ta yeni yol haritası çizildiğini söyleyen Erdoğan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın öngördüğü işbirliği ve takvim doğrultusunda anlaşmanın doğurduğu mükellefiyetleri yerine getirmeye hazır olduklarını, Kıbrıs Türk halkı ve Kıbrıs Rum halkının bu anlaşma ile ilgili iradelerini ayrı ayrı referandumlarla ortaya koyacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Şüphesiz ki, iki halkın referandumlarla ortaya koyacağı iradeye saygılı olacağız, Burgenstock'ta başlatılan barış yolunu beraber yürüyelim. Gereken adımları birlikte atıyoruz, birlikte atalım. Yunanistan Dışişleri Bakanı'na teşekkür ediyorum. Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Rumlarının bu süreçte büyük çabaları oldu. Bu çabaların çözüm sürecinde kati şekilde süreceğine inanıyorum. Bu doğrultuda BM Genel Sekreteri Kofi Annan ve yardımcılarının çabalarına teşekkür ediyorum. AB komiseri Verheugene ve toplantıya katılan tüm taraflara teşekkür ediyorum" dedi.
Erdoğan, çok olumlu bir müzakere atmosferi ve her türlü kolaylığı sağlayan İsviçre hükümetine ve makamlarına da teşekkür ettiğini belirtti.
Türk toplumuna seslenen Erdoğan, "Son olarak aziz milletime seslenmek istiyorum. Müsterih olsunlar. Onların gönüllerindekini ve akıllarından geçeni kararlılıkla ve cesaretle savunan bir hükümetleri var. Milletimize ait bu irade, bu hükümetin ayrılmaz bir parçasıdır. Kısa bir süre sonra inşallah vatanımıza kavuştuğumuzda daha ayrıntılı olarak bu konuları değerlendirecek ve kendilerine detay bilgileri vereceğiz" dedi.