Gazetecilere 20’yi aşkın gerekçeyle hapis cezası öngören yeni TCK, saçsız bir insana kel demeyi bile hakaret sayıyor. Yeni yasaya göre bir kişiyi kel, kör veya topal olarak tanımlayanlar ceza alacak.

1 Nisan’da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ceza Kanunu (TCK), saçsız bir insana, ‘Kel’ demeyi hakaret sayarak cezalandırılmasını öngörüyor. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, yeni TCK’nın, ‘Hakaret’ ile ilgili maddesinin, gerçekleri dile getirmeyi bile suç saydığını söyledi. Eraslan, bu hakaretin basın yoluyla yapılmasının cezayı artırıcı unsur olarak görüldüğünü de anımsattı.

ÖZGÜRLÜK SINIRLANDI

Eraslan, Yeni TCK’nın, ‘Hakaret’ suçunu düzenleyen 125.maddesinin gerekçesinin, basın ve ifade özgürlüğünü sınırlandıran en iyi örneklerden biri olduğunu bildirdi. Yasanın, gerekçesinin bir bölümünde, şu ifade yer alıyor:

İFRATA KAÇILDI

‘Kişinin beden arızasını ifade etmekle veya kişiye bir hastalık izafe etmekle de hakaret suçu işlenmiş olur. Örneğin bir kişiye, ‘kör, şaşı, topal, kambur, kel’ vs. demekle; kişiye, ‘Psikopat, frengili, AIDS’li’ demekle, hakaret suçu işlenmiş olur.’

DÜZELTME ŞART

Yeni TCK’nın yürürlüğe girmesinden önce basın ve ifade özgürlüğü ile ilgili hükümlerinin düzeltilmesinin şart olduğunu belirten CHP’li Orhan Eraslan, ‘Kişinin korunması için tedbirler alınırken, ifrata kaçılarak söz ve ifade özgürlüğü engellenmiştir. Yeni TCK’da, basın özgürlüğü açısından sorunlu 20’nin üzerinde madde var’ dedi.

Yeni TCK Abdülhamid dönemini aratmaz

YENİ Türk Ceza Kanunu’ndaki (TCK) basın özgürlüğünü sınırlandıran hükümlerin düzeltilmesi için CHP’den destek geldi. Yasanın görüşmeleri sırasında bu hükümlere CHP adına karşı çıkan Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, ‘Yeni TCK, kusurlu, yetersiz, olgunlaşmadan çıkarılmış bir yasadır. Eğer bu maddeler yürürlüğe girerse 2. Abdülhamit dönemi başlar. O zaman sadece ‘burun’ (Abdülhamid’in burnunu çağrıştırdığı için) kelimesine sansür vardı, şimdi bunun çok ötesinde sansür olur’ dedi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da, ‘TCK’daki tüm antidemokratik hükümler temizlenmelidir. Ancak bu yapılırken ilk olarak basına karşı getirilen sınırlamaların değiştirilmesine öncelik verilmelidir’ diye konuştu.