Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, Alman Hıristiyan Demokrat Birliği Partisi (CDU) Genel Başkanı Angela Merkel'in Türkiye'ye AB'de özel statü verilmesi yönündeki görüşlerine karşı olduklarını belirterek, "Biz, özel ayrı bir statü değil tam eşit haklarla ve eşit sorumluluklarla bir üyelik istiyoruz" dedi.
CHP Milletvekili Derviş, çeşitli etkinliklerde bulunmak üzere Aydın'a geldi. Derviş, partisinin il teşkilatında ülke gündemini değerlendirdi. CDU Genel Başkanı Angela Merkel'in Türkiye'ye AB'de özel statü verilmesi yönündeki görüşlerine karşı olduklarını belirten Derviş, "CDU lideri Merkel, Türkiye için özel statü önerdi. Biz karşı çıktık. Ama ikna da edemedik. Bunlar, Hıristiyan Demokrat olarak laikliğe uymayan biçimde dini siyasete karıştırarak, Türkiye'nin Müslüman kimliği yüzünden AB'ye tam üye olamayacağını resmen bildirdiler. Buna karşı çıktık. Biz, özel ayrı bir statü değil tam eşit haklarla ve eşit sorumluluklarla bir üyelik istiyoruz" diye konuştu.
Gelecek hafta Türkiye'yi ziyaret etmesi beklenen Almanya'nın Sosyal Demokrat Parti Başkanı ve Başbakanı Gerhard Schörder'in daha ılımlı yaklaşacağını savunan Derviş, "Sosyal demokratlık, insanlar arasında din, dil, ırk ayrımı yapmaz. Gerhard Schröder'in yaklaşımı daha farklı olacak. Görüşme daha ılımlı geçecek. Bu milli bir mesele, bu konuda hep birlikte çalışmak gerekir" şeklinde konuştu.
Derviş, yerel seçimlerle ilgili de açıklamalarda bulundu. CHP olarak 28 Mart yerel seçiminde iktidar partisine sosyal demokrasi ve muhalefetin gücünü hissettirmek istediklerini vurgulayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, "28 Mart yerel seçimlerinin önemini çok iyi biliyoruz. Yerel seçimlerde demokratik kuralların işlemesi gerekir. CHP olarak kişisel kırgınlıkların sona ermesi gerekir. CHP yerel seçimlerden güçlü çıkarsa iktidara denge oluşturur. Demokraside yerel yönetimlerin önemi artıyor. Birçok sorun yerelde çözümlenmeli. Sorunların çoğunu artık Ankara'da çözmek mümkün değil. Yerel seçimlerde herkes oyunu kullansın. Hangi partiye oy verdiği önemli değil. Politikada gençlere ve kadınlara daha iyi yer vermeliyiz" dedi.
Dünyadaki değişimlerin en önemlisinin küreselleşmeyle ilgili olduğunun altını çizen Derviş, "Dünyada her şey küreselleşmeyle değişiyor. Finans piyasaları, tarım, dış ticaret küresel yapı içerisinde değişiyor. Türkiye küreselleşmede çok güçlü bir yapıda olmalı. Bunu kapılarımızı kapatarak yapamayız. Dünyadan ayrı bir yerde yaşayamayız" diye konuştu.
Daha sonra Medeni Kanun'un kabulü nedeniyle Aydın Barosu'nda düzenlenen etkinliğe katılan Derviş. "Bundan 78 yıl önce Türkiye'nin daha rahat ve daha huzurlu yaşaması için Mahmut Esat Bozkurt tarafından İsviçre Medeni Kanunu esas alınarak Türk Medeni Kanunu hazırlanmıştır. Bu gibi değişiklikler kesinlikle milliyetçiliğe aykırı değildir. Aykırı olsaydı Atatürk müsaade etmezdi. Bu kapsamda Avrupa Birliği'nin düzenlemelerini kendi hukukumuza getirerek kabul ediyoruz. Bunu vatandaşımızın yeniliklerden faydalanması için yapıyoruz. Muhalefette olmamız her şeyi kabul etmememiz anlamına gelmiyor" diye konuştu.