19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Kepel Filistinlilerin geleceği hakkında kötümser

Orta Doğu uzmanlarından Gilles Kepel, BBC Dünya servisinin Hardtalk programına katılarak Filistin lideri Yaser Arafat’ın ölümü ardından değerlendirmelerde bulundu. 

Kepel, kötümserliğine gerekçe olarak, İkinci İntifada’nın başarısız olması ve Ariel Şaron’un İsrail çevresine inşa ettiği güvenlik duvarını gösteriyor.

Kepel’e göre, bu durum ’adeta Hamas ve İslami Cihad eylemcilerinin belini kırdı ve Filistinliler tüm siyasi yeteneklerini kaybetti.’

Bunun Filistin liderleri için çok büyük bir sorun olduğunu söyleyen Gilles Kepel, Arafat’ın varisi olarak ortaya çıkacak ve onun karizmasına sahip bir kimsenin olmadığına dikkat çekiyor.

Gilles Kepel, Yaser Arafat’ın geçmişte, Filistin davasını savunmakta başarılı olduğunu söylüyor. Ancak Kepel’e göre, Arafat’ın başarıya ulaştığı an, aynı zamanda başarısızlığının da başlangıcıydı.

Gilles Kepel’in bu noktada dikkat çektiği an, Arafat’ın Oslo Barış Süreci’nde İsrail ile pazarlık yapabilmesi için yeterli siyasi güce sahip olmaması.

Kepel, "90’ların sonlarında, Filistinlilerden baskılar da artmaya başlamıştı. Çünkü İsrail’in yerleşim birimlerine yönelik politikası, Batı Şeria’da gelişerek sürüyordu.

Filistin ekonomisi, sınır kontrolleri yüzünden adeta nefes alamaz durumdaydı. Yaser Arafat da bunun üzerine, ikinci intifadayı başlatma yolunu seçti." diyerek açıklıyor bu durumu.

Ancak Gilles Kepel, Arafat’ın ikinci intifadayı başlattığında, İsrail’in zayıf olduğunu düşündüğünü, bunu da İsrail birliklerinin Güney Lübnan’dan çekilmesine bağladığını söylüyor.

Kepel’e göre Arafat, bu noktada bir hesap hatası yaptı.

Kepel 2001’de Yaser Arafat ile Ramallah’taki karargahında İkinci İntifada’nın yeni başladığı dönemde görüştüğünü anlatıyor:

"Ona, ’Şaron, İntifada’nın kaybedilmesi halinde, seçilmeyi başarmaz mı? Bu konuda ne düşünüyorsunuz?’ diye sordum. Bana, "Bu konuda üzülmemen gerekir" yanıtını verdi. "

"Ona göre Şaron, bir nevi İsrail’in De Gaulle’ü olmak ve Filistinlilerle barış yapmak istiyordu. Ancak bence siyaseten, tamamen yanılmıştı."

Yaser Arafat, Ariel Şaron’un Kudüs’te Ağlama Duvarı’na yaptığı ziyaretten doğan öfkeyi, intifadaya dönüştürmek istiyordu.

Ancak Kepel’e göre Filistin’de kurumlarının zayıf olması yüzünden zamanla İntifada kontrolden çıktı.

Arafat’ın başarıya ulaştığı an, aynı zamanda başarısızlığının da başlangıcıydı

Hamas ve İslami Cihad’ın intihar saldırıları ağır bastı. Bu örgütlerin kullandıkları dil de El Kaide’yle özdeşleşince, 11 Eylül sonrası Filistin davası hasar aldı.

Ancak tüm bu gelişmelere karşın Gilles Kepel, radikal İslamı grupların da, konu Arafat olduğunda, bir çizgiyi geçmediklerini söylüyor.

Kepel’e göre, Arafat o kadar güçlü bir kişilik ki, sırf arkasından gelecek lider bir yardakçı olarak görülmesin diye, kollektif bir liderlik oluşturuldu.

Kepel’in adayı : Mervan Barguti

Fransız uzmanın, uzun vadedeki lider adayı ise İsrail’de hapis yatan Marvan Barguti.

Bunu da şu sözlerle dile getiriyor Kepel : "Çünkü Barguti, Arafat’ın kontrolündeki ilk intifadayı organize eden kişiydi. El Fatih’e bağlı Tanzim grubunun lideriydi."

Mervan Barguti, intifadaya katıldığı için halen İsrail’de hapiste.

Genç Filistinliler arasında kahraman olarak görülen bir kişi.

’Arap liderlerden farkı kalmadı’

Kepel, Barguti hakkında diğerlerinin ne düşündüğü sorusuna şu yanıtı veriyor:



"İsrailliler halen onu kabul edilmeyecek bir lider olarak görebilir. Ancak bu, yeniden seçilen ABD Başkanı Bush’un ne yapacağına bağlı. Unutmayın Fransızlar da, Cezayirlilerin bağımsızlık savaşının lideri Ben Bella’yı, Paris’te hapiste tutmuştu. Ben Bella daha sonra Cezayir’in ilk devlet başkanı oldu."

Gilles Kepel, İsrail ve Filistin Yönetimi’nin komşularının, Arafat devrinin sona ermesinden dolayı üzgün olup olmadıkları sorulduğunda, "evet" yanıtı vermekten kaçınıyor:

"Yaser Arafat kişiliğini sadece İsrail’e değil, Arap liderlerine karşı da oluşturdu. Arafat’tan önce Filistin davası Mısır, Suriye, Ürdün liderlerinin ellerinde bir araçtı. Arafat’ın Arap dünyasında çok sevilmesinin nedeni, bu davaya vücut vermesiydi. Ancak daha sonra o da bir Arap lidere dönüştü. Zaten popülaritesini yitirmesinin nedeni de büyük ölçüde bu oldu."

------------------------------------------------

Sosyoloji ve siyaset uzmanı Gilles Keppel halen Paris Siyasi Araştırmalar Enstitüsü’nde (IEP) öğretim görevlisi. Ayrıca Enstitü’nün Arap ve Müslüman dünyası yüksek lisans programları başkanı.

BBC TURKCE
Yayın Tarihi : 13 Kasım 2004 Cumartesi 00:47:03
Güncelleme :13 Kasım 2004 Cumartesi 11:11:11


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?