Kerkük'te endişeli bekleyiş

Kürt grupların Irak Ulusal Parlamentosu'nda kabul edilen Mahalli İdareler Kanunu'nu protesto için yaptıkları yürüyüş sırasında gerçekleşen intihar saldırısının ardından, siyasi partileri, kurumları yakılan ve tahrip edilen Türkmenler, yardım taleplerini Ankara'ya iletti. Dışişleri, söz konusu olaylar sırasında gözaltına alınan 15 Türkmen'in serbest bırakılması için Bağdat nezdinde girişim başlattı.

Pazartesi günkü intihar saldırısında 20'nin üzerinde gösterici hayatını kaybetmiş, 200'e yakın kişi de yaralanmıştı. Ankara'daki makamları arayan yerel Türkmen temsilciler, Irak Türkmen Cephesi (ITC) başta olmak üzere Türkmen kuruluşlarına yönelen şiddeti ve ardından ortaya çıkan tüm tabloyu ayrıntılarıyla ortaya koydu ve yardım talebinde bulundu.

Üst düzey kaynaklar, Kerkük'teki yerel makamların olayın sorumlusu olarak Türkmenleri gösterme gayretine dikkat çekti. Olayın hemen ardından 15 Türkmen gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Türkmen kurumlarında o anda çalışan ve büro hizmetleri yürütenler de var. Ankara'ya iletilen listeye göre, Zühdi Mehdi (siyasi dairede çalışıyor), Özhan Hüseyin (jeneratör işçisi), Haşim Ekber (güvenlik görevlisi), Alaa İzmet Muhammed, İzzetin Hidayır, Murat Ahmet, Murat Necat, İbrahim Salman, Nevzat Salman, Nevzat İsmail, Semir Abdullah, Hamis Ali, İrfan İbrahim, Hüseyin Zühdi, Hişam Abdülvahit ve Ziya Supih Muhammed, gözaltına alındı. ITC Güvenlik Müdürü İmad Bayraktar ise kayıp. Güvenlik başkan yardımcısı olan Abdulvahit, gözaltına alındıktan sonra sokakta sürüklendi ve çenesi kırıldı.

1959 tekerrür etmesin

Ankara'ya ulaşan bilgilere göre, tutuklular işkence görüyor ve patlamanın sorumlusunun Türkmenler olduğu yönünde ifade vermeye zorlanıyor. Konuya yakın bir kaynak, "Kerkük'te bir sindirme başladı. 1959'da da benzer şeyler yaşanmıştı. Türkmenlerin silahları toplanmış, evlerde bulunan belirli büyüklükteki bıçaklar da alınmıştı. Ardından da 1959 Türkmen katliamı yaşandı. Kerkük Türkmenleri endişeli." görüşünün altını çizdi.