18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Kılıçdaroğlu meydan okudu!

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin 16. Olağanüstü Kurultayı'nda yaptığı konuşmaya başlamadan önce kargaşa yaşandı. Kürsünün önünde CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ve çok sayıda basın mensubunun beklemesi üzerine Kılıçdaroğlu, "Açın önümüzü" diye uyardı. 

“Başbakan Kemal” sloganlarının arasında konuşmaya başlayan Kılıçdaroğlu, bu kurultayda hiç kimsenin, kurultayın huzurunu bozmaya hakkı ve yetkisinin olmadığını söyledi.

“Tüzük dediler, işte tüzük. 'Seçim' diyorsanız onu da yapacağız” diyen Kılıçdaroğlu, gücünü halktan almayan hiçbir gücün başarılı olamayacağını söyledi.

“Yol arkadaşlarımız, devrimciler, Kuvayımilliyeciler, 89 yaşındaki genç CHP'liler, hepinizi saygıyla selamlıyorum, Cumhuriyetçiler, sevgili CHP'liler” diye seslenen Kılıçdaroğlu, CHP'nin, Türk halkının var olma iradesinin, bağımsızlığın, özgürlüğün adı olduğunu belirtti.

Kılıçdaroğlu, “CHP'li olmanın, 'imkansız' denen şeylere 'mümkündür' demek olduğunu” ifade ederek, “Çünkü CHP'liler, zor günlerin adamlarıdır, zor günlerde çıkar, başarıyı yakalarlar. Onun için CHP, umudun partisidir, yiğit insanların, ahlaklı insanların partisidir, özgürlükçü partidir” dedi.

KORUMALARI UYARDI
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması sürerken CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, salondan çıkarılmaya çalışıldı, o sırada tribünlerden Gök ve yanındakilere pet şişeler atıldı. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, korumaları, “Koruma arkadaşlar, lütfen çekilin. Beni, CHP'lilerden korumak gibi göreviniz olmamalı” diye uyardı.

Mehmet Akif Ersoy'un, “Ben ezelden beri hür yaşadım, hür yaşarım, hangi çılgın zincir vuracakmış şaşarım” dizelerine işaret eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşte CHP budur. CHP, devleti kuran partidir, onun için CHP'li olmak bir onurdur, yurtseverliktir. CHP'li olmak, kardeşliktir, barış, dostluktur, hiçkimseyi ayırmadan herkesi kucaklayan bir CHP'dir. CHP'li olmak 'biz kimseye kin tutmayız, kamu alem birdir bize' diyen Yunus Emre'dir. CHP'li olmak halkın değerleriyle beraber yaşamak demektir, o kutsal değerlere saygı duymak demektir. CHP'li olmak halkın kendisidir, halkla birlikte olmak demektir. CHP'li olmak büyüme, hırs, azimdir.”

“MISIR'DAKİ SAĞIR SULTAN DUYSUN”
Kılıçdaroğlu, “CHP tarihte hiçbir şey yapmadı” eleştirilerine de tarihten örneklerle yanıt verdi.

“Örnek veriyorum, herkes bilsin, Mısır'daki sağır sultan duysun” diyen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet'in üzerinden 2 yıl geçtikten sonra, 1925'te Kayseri'de ilk uçak fabrikasını kurduklarını anlattı.

Osmanlı'nın parasını yabancılar basarken, Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez kendi paralarını bastıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasını 1 Haziran 1930'da kurduklarını ifade etti. Kılıçdaroğlu, 3 Mayıs 1934'te kendi yaptıkları uçağın, Kayseri'den Ankara'ya hareket ettiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Yapabiliyor musun sen şimdi bunu?” diye sorarak, 11 Ağustos 1937'de ilk denazaltı omurgasını Haliç'te yerleştirdiklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu, CHP'nin kararlılığı ve gücünün, bunları gerçekleştirdiğini dile getirerek, Osmanlı'nın borçlarını, son kuruşuna kadar CHP'nin, Cumhuriyetin ödediğini kaydetti.

Kemal Kılıçdaroğlu, bütün bunlar olurken Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı'na girmediğini, kimsenin yetim bırakılmadığını, birilerinin dolduruşuna gelmediğini, dış politikada taşeronluğunu yapmadığını kaydetti.

Merkez Bankası'nın 22 Eylül 1947 tarihli resmi açıklamasına göre, kasasında 176 ton altın olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun yanı sıra ülke için birçok şey yapıldığını kaydetti.

“ERDOĞAN'IN BENİM ANLATTIKLARIMIN HİÇBİRİNİ BİLDİĞİNE İNANMIYORUM”
CHP'nin, yabancılara el açmayan bir parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Bütün bunlar nasıl oldu, çünkü halka hizmet etmeyi, halk için çalışmayı, onurlu bir duruş olarak kabul eden o dönemin CHP'lileri, bir şeyi yapmadılar; asla asla kul hakkı yemediler. Onlar, asla ve asla yolsuzluğa bulaşmadılar, siyaseti zenginleşme aracı olarak kullanmadılar. Mustafa Kemal, onun için mal varlığını halkına adadı, çünkü siyaset adanmışlıktır, halk için mücadele etmek demektir. Yolsuzluklara bulaşmadılar, yolsuzlukları yapanları Yüce Divan'a göndermekte çekinmediler, 3 kez bakan ve milletvekillerini gönderdiler. Halkın 5 kuruşuna bile saygı duyarlardı onlar.
ABD yönetimi, Marshall Planı çerçevesinde 58 milyon dolarlık Türkiye'ye askeri yardım yaptı. İlk kırılma, tarihin derin kırılması budur. 4 Ağustos 1958, Türkiye iflasını ilan ediyor. CHP iktidarında var olan 176 ton altını yok ediyor, borçlanıyor ve borcunu ödeyemiyor. CHP halkın çıkarlarını, ulusun çıkarlarını korur. CHP gerçeği budur, kendi tarihini bilmemek, ülkeye ihanettir. Erdoğan'ın benim bu anlattıklarımın hiçbirini bildiğine inanmıyorum çünkü tarihini bilmiyor. Siyaset, toplum bana ne verecek değildir, ben topluma ne vereceğim, nasıl hizmet edeceğimdir. CHP'nin siyaseti budur.”

“YENİ CHP, YENİ TÜZÜK...”
“Yeni CHP'yi görmek isteyenler yeni tüzüğe baksınlar, onu okusunlar önce. Yeni CHP'yi orada görecekler” diyen Kılıçdaroğlu, tüzüğün daha demokratik olması için çaba harcadıklarını söyledi.

Ülkenin demokrasi adına kötü günler geçirdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, “Demokrasi mücadelesi yapmak her yiğidin harcı değildir. Demokrasi mücadelesini yapan yiğitlerin harman olduğu tek parti vardır o da CHP'dir. Biz ateş çemberinden geçtik demokrasiyi getirdik. Demokrasiyi daha da güçlendirelim daha da zenginleştirelim” ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Unutmayınız demokrasi zor kazanılır ama çok kolay kaybedilir. Demokrasiyi farkında olmadan kaybedebiliriz. O yüzden ona sahip çıkmak her CHP'linin görevidir. Demokrasiyi hayatı boyunca bir küfür rejimi olarak gören birinden demokrasi beklenebilir mi? 'Eski gömleği çıkardım, demokrasi gömleğimi giydim' dedi. Bazı aydınlar da inandılar. Demokrasi bir devletin giysisi kıyafeti değil, demokrasi bir devletin ruhudur. Onu bilmemiz lazım. Bazı aydınlarımız, Erdoğan'ın kıyafetine bakıp demokrasi ahkamı kestiler.
Buyurun size demokrasi. Bunun neresi demokrasi. Hangi demokrasiden söz ediyorsunuz. Bir kişi de sormadı 'demokrasi bir gömleği giyip çıkarmak kadar kolaysa neden milyonlarca insan demokrasi için ağır bedeller ödedi'... O yüzden geldiğimiz rejim demokrasi değil, post modern diktatörlük diyoruz Her şey bir kişinin iki dudağı arasında.”

“GÖMLEĞİ GİYMİŞ BEYEFENDİ. KILIK KIYAFET YERİNDE”
Kılıçdaroğlu, TBMM İçtüzüğü'nün Genel Kurul'daki görüşmeleri sırasında CHP'nin azimli bir mücadele verdiğini belirterek, “İstediğiniz kadar saldırın, istediğiniz kadar gelin CHP değişmez, dönüşmez bir kaledir. Önünüzde duracaktır” dedi.

Konuşmasında Hükümetin uygulamalarını da eleştiren Kılıçdaroğlu, “Sözde bu memlekette düşünce özgürlüğü var. Bu nasıl bir özgürlüktür ki millet düşünmekten korkuyor. 'Konuşun' diyorlar 'ama benim gibi konuşacaksın', 'düşün ama benim gibi düşüneceksin' biz buna her şekilde karşı çıkacağız” dedi.

Medyaya ilişkin görüşlerini de aktaran Kılıçdaroğlu, bir tarafta baskı altında bir medyanın diğer tarafta ise “AK Parti iktidarının medya korusunun” yer aldığını ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu, “Recep Tayyip Erdoğan'ın gömleğine takılıp kalanlar 'demokrasi var mı, yok mu' diye öğrenmek istiyorlarsa iki şey sorsunlar. Birincisi 'ben Recep Tayyip Erdoğan hakkında bişey yazarsam başıma bir şey gelir mi?' İkinci soru ise 'acaba benim telefonlarım dinleniyor mu?' Bu iki soru ile ülkede demokrasinin olup olmadığını anlarlar. Gömleği giymiş beyefendi. Kılık kıyafet yerinde. Ne oldu? 'Eski gömleği çıkardım, yeni gömleği giydim. Ülkede demokrasi oldu', bu palavralara inanamayın” diye konuştu.

MİT Yasası'nda yapılan değişiklikle Başbakana “çete kurma yetkisi” verildiğini de ileri süren Kılıçdaroğlu, “Bundan sonra faili meçhul cinayetlere daha yakından bakmak durumundayız” dedi

Önceki haber

KURULTAYDAN NOTLAR...

KILIÇDAROĞLU: "ANADOLU BURADA"

CHP Tüzük kurultayında muhalifler ile Genel Merkez arasındaki kurultay gerginliğinde son noktayı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu koydu.
Anadolu ateşi grubunun dans gösterinin ardından kürsüye gelerek, "Anadolu burada. Salonda çoğunluk var kurultayı açıyorum" diyen Kılıçdaroğlu, "toplantı yapılabilir mi" tartışmalarına da son noktayı bizzat kürsüden koydu.

Kılıçdaroğlu'nun "Kurtuluş Savaşı şehitleri, devrim şehitleri ve tüm şehitler için" kurultay salonunu bir dakika saygı duruşuna davet etmesinin ardından saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu. Böylece kurultay resmen başlamış oldu.

DİVAN BAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE GERGİNLİK

Kurultay'da ilk belirgin gerginlik ise, Kılıçdaroğlu'nun kurultay divan başkanlığı için Adnan Keskin'i öneren dilekçeyi okuması ile başladı. Salondaki muhalifler, Adnan Keskin'in adının okunmasının ardından protestoya başladılar. Genel Merkez yanlıları ise "Kılıçdaroğlu" sloganları ile muhaliflerin seslerini bastırdılar.

PROTESTOCULAR DIŞARI ÇIKARILDI

Kürsünün hemen sol tarafında bir grup muhalif, kürsüye çıkmak istedi. Ancak aralarında Mersin Milletvekili İsa Gök'ün de olduğu bir grup görevliler tarafından dışarı çıkartıldı.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu bu gerginlik üzerine "birşeye inanmanızı istiyorum. Hiç kimse bizi halkın yürüyüşünden engelleyemeyecettir. Özgürlüğü, demokrasiyi ve bağımsızlığı içselleştirmiş olan bir CHP her zaman her yerde dimdik ayakta olacaktır" diye tepki gösterdi.

İSA GÖK DİLEKÇE VERDİ

Arbedenin ardından tekrar salona gelen İsa Gök ve yeter sayı olmadığına dair dilekçeyi divan başkanlığına vermek istedi.

İsa Gök burada yaptığı açıklamada “Yeter sayı yok gerekçesi ile dilekçe vermek istiyorum buna bile izin verilmiyor. Hani demokrasi” şeklinde konuştu.

Kısa süreli bekleyişin ardından divan başkanlığı Gök'ün dilekçesini kabul etti. İsa Gök'ün usul tartışması açılması önerisini divan başkan Adnan Keskin kabul etmedi ve "kurultay gündemini değiştiremeyiz" cevabı verdi.

MUHALİFLER NOTER ÇAĞIRDI

CHP'de bir taraftan kurultay çalışmaları sürerken, muhalifler de boş durmuyor.

Baykal'a yakınlığı ile bilinen Mersin Milletvekili İsa Gök'ün hazirun cetvellerine itiraz edip, kurultayın başlatılmasına karşı çıkması, bunun üzerinde da salondan çıkarılması üzerine muhalifler harekete geçti.

Muhaliflerin iddiası hazirun cetveline sadece 380 imza atıldığı, bunun da kurultayı açacak çoğunluğu yansıtmadığı yönünde.
Muhalifler imzaların gerçek olup olmadığının tespiti için de kurultaya noter çağırdı.

KESKİN: "TOPLAMA KAMPI KURULDU"

CHP Kurultayında divan başkanlığına seçilen Adnan Keskin, çok sert bir konuşma yapıyor. Ak Parti iktidarına yüklenen Keskin, "Aydınlar, gazeteciler toplama kampına koyuldu" dedi.

Ekonomik alanda gelir dağılımının bozulduğunu, işsizliğin arttığını kaydeden Keskin, özgürlüklerin de kısıtlandığını vurguladı. Keskin, "Baskı, işkence üniversitelerin bahçelerine taşındı. Cop, biber gazı adalet özgürlük diyenlerin kader çizgisi oldu" diye konuştu.

Dış politikayı da eleştiren Keskin, "Dış politikamız okyanus ötesinden gelen talimatlar doğrultusunda biçimlendirildi. İnsanımız inanç ekseni farklı unsurlar çerçevesinde bölünüp ayrıştırıldı" dedi.

Keskin, kurultay delegelerine "sivil silkiniş" çağrısı yaparak, Sivil bir direnişe, sivil bir başkaldırıya ihtiyacı var. Türkiye'nin bu sivil silkinişini gerçekleştirecek örgüt CHP'dir" dedi.

SİLİVRİ'DEN MESAJ VAR: "ÖZGÜRLÜKTE BULUŞMAK ÜZERE"

CHP Kurultayında davet edilip de katılamayanların da mesajları okundu. İlk mesaj, geçtiğimiz günlerde sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilen Ergenekon davası sanığı gazeteci Doğan Yurdakul'dan geldi. Yurdakul, "sağlık sorunlarım nedeniyle kurultaya gelemediğim için özgürüm" dedi ve "devrimci duygularla selamlıyorum" diyerek kurultaya başarı dileklerini iletti.

"ÖZGÜRLÜKTE BULUŞMAK ÜZERE..."

Halen tutuklu bulunan Ergenekon sanığı ve CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'dan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'dan gelen mesajlar da okundu ve büyük alkış aldı.

Balbay "CHP'nin olağanüstü kongresini Silivri'den selamlıyorum. CHP'ye mücadele, önderlik ve zafer yakışır" sözleriyle başladı. "Milli iradenin duvarın arkasında değil, meclis'te temsil edilmesinin yerine beni de koyunuz. Halkla el ele iktidar mücadelenizin yanına beni de koyunuz" ifadelerini kullanan Balbay, mesajını "özgürlükte buluşmak üzere" diye sonlandırdı.

KILIÇDAROĞLU'NUN GİRİŞİNDE İZDİHAM

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu saat 10:30 civarında salona girdi. Kılıçdaroğlu'nun girişi sırasına küçük çaplı bir izdiham yaşanırken partililer genel başkanlarına büyük sevgi gösterisinde bulundu.

"ADINA 'DEMOKRASİ ŞÖLENİ' DEDİK"

Kılıçdaroğlu, eşi Sevil Kılıçdaroğlu ile salona gelmek üzere Çukurambar'daki evinden ayrılırken, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, kurultaya yönelik soruları üzerine Kılıçdaroğlu, güzel bir kurultay olacağını belirtti.

Kurultayın şenlikle başlayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, “Adına 'Demokrasi Şöleni' dedik. O şölene herkesin katılmasını istedik. Umarım güzel bir kurultay geçireceğiz” diye konuştu.

Bir gazetecinin, “Televizyonlardan izlediğiniz kadarıyla ilk izleniminiz nedir?” şeklindeki sorusu üzerine, Kılıçdaroğlu, “Mutluyum” yanıtını verdi.

ANADOLU ATEŞİ'NDEN DANS GÖSTERİSİ

Kılıçdaroğlu salona girişinde büyük tezahüratla karşılandı. Kılıçdaroğlu'nun tribündeki yerini almasından sonra Anadolu Ateşi grubu salondakilere dans gösterisi sundu.

"İZMİR'İ VERMEYECEK BAŞKAN..."

Kurultay salonuna gelen CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanları da anons edildi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu alkışlarla karşılandı.

Ancak Kocaoğlu anons edilirken kullanılan sıfat dikkat çekti;
"İzmir'i teslim etmeyecek başkan...."

UNUTMAMAK, UNUTTURMAMAK İÇİN

"Mağdurun sesi" imajını pekiştirmek için CHP kurultayında, daha önceki kurultaylardan değişik bir yol izlendi. Kurultaya Türkiye'de faili meçhul cinayetlere kurban giden aydın" ve sanatçıların aileleri de "Toplumsal Bellek Platformu" adı altında davet edildi. Toplumsal Bellek platformu davetlilerine kurultay salonunun en görünür yerinde masa ayrıldı.

Toplumsal Bellek Platformu davetlileri arasında Kurultay'a katılanlar Turan Dursun'un oğlu Abit Dursun, Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok, Behçet Aysan ailesinden Tuncay Aysan, Cevat Yurdakul'un ailesinden Ülker Yurdakul, Onat Kutlar'ın ailesinden Filiz Kutlar, Zeki Tekiner ailesinden Bülent Tekiner, Orhan Yavuz'un ailesinden Metin Yavuz, Ümit Kaftancıoğlu'nun ailesinden Canan Kaftancıoğlu, Yusuf Ekinci'nin ailesinden Sertaç Ekinci katıldı. Ayrıca Madımak mağdurlarının aileleri de salonda özel davetli olarak yerlerini aldı.

CHP MAZLUMUN SESİ

Kılıçdaroğlu'nun ikinci önemli mesajı ise, "CHP, kim olursa olsun, nerede olursa olsun, mazlumun yanındadır" olacak. Türkiye'den çeşitli örnekler verecek, işkenceye uğrayanlardan, hapse atılan üniversitelerden, haksızlığa uğrayanlardan örnekler verecek ve "CHP mazlumun yanındadır" diyecek.

SABAHATTİN ALİ İLE BAŞLAYIP, NAZIM HİKMET İLE BİTİRECEK, MEHMET AKİF'DEN, YUNUS EMRE'DEN DİZELER OKUYACAK

Ve şiirler; CHP kaynaklarından edilen bilgiye göre, Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına Sabahattin Ali'den dizelerle başlayacak. Nazım Hikmet dizeleri ile konuşmayı bitirecek. Ancak arada, Mehmet Akif ve Yunus Emre'den de dizelere de yer verecek.

SALON KIRMIZI, BEYAZ VE MAVİ

Salon, CHP'nin kırmızı ve beyaz renklerinin dışında, demokrasi ve barışın rengi olarak anılan mavi ile süslenmiş durumda.

Atatürk'ün göğsünde CHP rozeti taşıyan fotoğrafı ile CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kravatsız fotoğrafı salonun en görünür yerinde.

Salonda Atatürk dışında CHP'nin başka bir eski genel başkanının fotoğrafı ise salonda bulunmuyor.

Eski Genel Başkanlar yok ama, Deniz Gezmiş'in fotoğrafı bir Çorlu örgütünün pankartında "Mustafa Kemal'den Deniz'lerden bizlere, tam bağımsız Türkiye" sloganıyla birlikte salonun görünen yerlerinden birinde asılı durumda.

İLGİ BÜYÜK

Kurultayın resmen açılmasından saatler önce izleyicilere ayrılan bölümler dolmuş durumda. Kapılarda ise CHP'liler girmek için sıra beklemeye devam ediyorlar. Daha resmi açılış yapılmadan, Ankara Arena salonunda 35 bin kişinin giriş yaptığı kürsüden anons edildi.

ADNAN KESKİN: "ÇOĞUNLUK SORUNU YOK"

En çok merak edilen konuda, yani kurultayın toplanması için gerekli delege sayısına erişilip erişilmediği konusundaki ilk resmi açıklama, Kurultay divan başkanı olması beklenen Adnan Keskin'den geldi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin 16. Olağanüstü Kurultayı'nın divan başkanlığına Keskin'in önerileceğini da önce açıklamıştı. Keskin, 'Çoğunluk sorunu yok. Kurultay Başkanı olursam, kürsünün konuşmacılar tarafından sonuna kadar kullanılmasını sağlayacağım' dedi. Gazetecilere, 'fazla mesai var' diye takılan Adnan Keskin, 'Dışarıda değil, kürsüde konuşmak doğru olandır. Kurultayların amacı da budur.' diye muhaliflere gönderme yaptı.

HEP BİR AĞIZDAN GENÇLİĞE HİTABE

Kurultay'da sık sık tekrarlanan ve delegeler ile izleyicilerin en çok tezahüratıyla karşılanan ise, son dönemde tartışma konusu olan Atatürk'ün "Gençliğe hitabesi". Hitabe art arda, Atatürk'ün ekranlara yansıtılan barkovizyon görüntüleri eşliğinde salona veriliyor. Delegeler ve izleyiciler de Atatürk'ün hitabesini ayakta ve hep bir ağızdan tekrar ediyor.

TRİBÜNLER DOLDU

Sabahın erken saatlerinden itibaren salona akın eden CHP’liler salonun tribünlerini doldurmuş durumunda.

Kurultayın “şölen” havasında geçmesini isteyen genel merkez de, salonda “Demokrasi” ve “Özgürlük” temasını öne çıkarıyor. Mavi, kırmızı ve beyaz renklerin hakim olduğu salonda, “Demokratik Tüzük ile Tam Demokrasi”, “Birliğin ve Kardeşliğin Adresi CHP”, “Umudun Adı Kemal”, “Halkın İktidarını Kuracağız”, “Özgürlük Herkesin Hakkı, Demokrasi Bu Ülkenin Şartı”, “CHP için Örgüt, Türkiye için CHP”, “Yetki Sende Adayını Sen Seç”, “Parti için Demokrasi, Ülke için Demokrasi”, “Oyunu Özgürce Kullan Hakkını Koru”, “Mustafa Kemal’den Deniz’lere, Deniz’lerden Bizlere Tam Bağımsız Türkiye”, “Statükoyu Savunma”, “Biz Türkiye’yiz Halkız, Biz Solcu Kemalin Yanındayız” sloganların yazıldığı afişler dikkat çekiyor. Öte yandan, salondaki bu afişler elektronik olarak da

tribünlerin etrafına yerleştirilmiş ekranlardan devamlı yansıtılıyor. Salonda sık sık Zülfü Livaneli, Edip Akbayram, Cem Karaca ve Selda Bağcan’nın şarkıları çalınırken, tribünlerdeki CHP’liler de kırmızı ve beyaz parti bayraklarıyla çalınan şarkılara eşlik ediyor.

Yine Onuncu Yıl Marşı da salonda hep bir ağızdan söylendi. CHP’li örgütlerin pankartları da dikkat çekerken, “Antalya Demokrasi Hareketi”nin afişi de salonda yer alıyor.

Salonda konuşmaların yapılacağı bir platform ve yanlarına da dev ekranlar yerleştirilmiş durumda. Platformdaki büyük mavi afişte ise, genel merkezin kurultay sloganı olan “Büyük Demokrasi Şöleni” yazıyor. Kurultay için sahne alacak Anadolu Ateşi de platformda son provalarını yapıyor.

Öte yandan delegelerin oturacağı tribünlere parti bayrakları yerleştirilmiş durumda. Tribünler delege ve konuklar için hazırlanırken, onur konukları, yabancı temsilciler, medya mensupları için ayrı ayrı oturma bölümleri oluşturuldu.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ise, dev kırmızı CHP bayrağının bulunduğu kapıdan salona giriş yapacak, Kılıçdaroğlu’nun salonu selamlamasının ardından Anadolu Ateşi sahne alacak.

Dışarıya konulacak dev ekranla da halkın kurultayı an be an izlemesi sağlanacak. Konuklar, güvenlik aramasından geçirilerek alınırken, salona sokulmak istenen afişler de kontrol ediliyor. Öte yandan esnaf da Arena’nın etrafını şenlik alanına çevirmiş durumda.

 

AA
Yayın Tarihi : 26 Şubat 2012 Pazar 10:36:46
Güncelleme :27 Şubat 2012 Pazartesi 11:40:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Aziz Kimsin'in torunu IP: 95.15.66.xxx Tarih : 26.02.2012 17:01:54

Sayın Kılıçdaroğlu; "gücünü halktan almayan hiçbir gücün başarılı olamayacağını"  çok yerinde belirterek, kendinin de hangi seviyede olduğunu ispat etmiş oluyorsun ! Çelişkilerle dolu uzun açıklamalarının özü olarak bizlerin anladağımız şudur; "sen, muhalefeti beceremeyen bir kişi olarak, yakanı malumlara kaptıran; gerektiği zaman diğer muhaliflerine de taviz veren; Ulu Önderin mirasını yiyen; seçmenlerini dahi hiçe sayan bir parti liderisin (!) ! yazıklar olsun, sana verdiğimiz oylara ! ; sen ancak, ............. muhtarı bile olamazsın !  Vereceğin en iyi karar; rahmetli İnönü'nün belirttiği gibi, "gitmesini de bilmektir !"