Avrupada bugün pek çok gazete, Paskalya tatili dolayısıyla yayımlanmıyor. Ancak baskılarını sürdüren gazetelerde Kırgızistandaki gelişmeler başlıca konu.
İngiliz Timesta yazan Jeremy Page, "sadece iki hafta süren gösteriler ardından Cumhurbaşkanı Akayev iktidarını neredeyse hiç direniş göstermeden bıraktı" diye başlıyor yazısına...
Gazete zengin kaynakları olan Kırgızistanın uyuşturucu kaçakçılığı için geçiş noktası ve İslami köktendinciliğin olası yetişme alanı olarak kritik önemde olduğunu belirtiyor.
"Üstelik de" diyor, Çine sınır komşusu olan bu ülkede, Amerika ve Rusyanın birbirine 35 kilometre mesafede askeri üsleri var."
Jeremy Page şöyle devam ediyor yorumuna:
"Kimileri buna limon devrimi dedi, kimileri lale devrimi... Ama sloganlarına rağmen, pek az kişi bu küçük ülkenin dağınık ve parçalanmış muhalefetinin, Ukraynanın ya da Gürcistandaki devrimlerin bir benzerini tekrarlayabileceğine ihtimal veriyordu. Her şey bir yana, isim üzerinde bile anlaşamamışlardı"
Guardianda yazan Ian Traynor da "Putinin Sovyet sonrası dönem vizyonunda bir boşluk daha" diye başlık attığı yazısında aynı noktaya dikkat çekiyor:
"Ukrayna ve Gürcistanda kararlı barışçı direnişçiler vardı. Bişkekteki olaylar hala mirasın paylaşımı üzerinde kanlı ve çirkin bir kavgaya dönüşebilir." diyor.
"Çünkü Akayev karşıtı cephede net ve üzerinde uzlaşılmış bir lider yok. Mücadele despotlarla demokratlar arasında değil, bölgesel ve aşiret temelli farklara dayanıyor. Olayların çığrından çıkmaması için uluslararası arabuluculuk gerekebilir. AGİT bu önemli göreve şimdiden talip oldu. "
"Rusya açısından ise bu olay Putinin zaafını gösteriyor. Putin Büyük Rusyayı geri getirme vaadiyle göreve geldi ancak bölgede Rus nüfuzunun en şiddetli erozyona uğradığı döneme imza attı. Putinin sorunu demokrasinin kazançlarını Rusyanın kaybı olarak görmesinden kaynaklanıyor."
İspanyada El Pais, Gürcistan ve Ukraynadan sonra "demokrasinin dev dalgaları Sovyetler Birliğinin en ücra köşelerine ulaşabilecek kadar ivme yakalamış gibi görünüyor" yorumunu yapmış.
"Bu Moskova için bir diğer darbe. Ancak bundan sonra ülkede demokrasiye geçişi düzenleme işi sadece Kırgız vatandaşlarına düşmeli. Moskova, Washington ve Pekin bu sürece müdahale etmekten kaçınmalı."
Sırada kim var?
Daily Telegraph, başyazısında "Kırgızistan, Orta Asya devletlerinin kümesine salınan bir tilki oldu" yorumunu yapıyor.
Bu görüşe katılan Avusturyadan Der Standard, Askar Akayevin devrilmesinin Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan ve Türkmenistan liderleri için de kötü haber olduğunu belirtiyor:
"Hatta bu, bu ülkelerin vatandaşları için daha da kötü bir haber. Çünkü liderleri şimdi sınırlı özgürlüklerin bile kendi sonlarını hazırlayacağından çekinerek daha sert bir baskı politikası uygulamaya girişebilirler.
"Peki sırada neresi var?" diye soruyor İngiliz Independent ve bölge ülkelerinde durum değerlendirmesi yapıyor.
"Türkmenistanda halk henüz böyle bir devrimin olduğunu, liderleri Saparmurat Niyazov ülkeyi son dört yıldır dış dünyaya kapattığı için bilmiyor. Kırgızistan ile sınırını takviye eden ve istikrarsızlığın yayılabileceği uyarılarında bulunan Tacikistanda, geçen ay yapılan seçimler AGİT tarafından eleştirildi ancak burada henüz bir huzursuzluk belirtisi yok."
"Kırgızistanın bazı açılardan örnek aldığı Kazakistanda, siyasi açından pek çok benzerlik olsa da petrol zenginliği halka biraz daha fazla yansıyor. Kırgızistan sınırını kapatan Özbekistanda ise İslam Kerimov muhtemelen kaygıya kapıldı. Ancak ülkesi Orta Asyanın en güçlü ordusuna sahip ve bir polis devleti gibi yönetiliyor."
Timesın tahminleri ise farklı. Gazete Azerbaycan ve Ermenistanı "devrim öncesindeki diğer ülkeler" olarak niteliyor.
Fransada Liberation gelecekteki adımlar için dikkatli olunması uyarısında bulunuyor.
"Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği açısından bu demokratik hareketleri desteklemekten daha doğal bir şey olamaz. Ama batının eliyle dikilip sulanan demokrasi çiçeklerine dikkatli bakılması gerek."
"Aksi halde yeni rejimler de eskilerinin yola sapabilir. Yolsuzluk, adam kayırmacılık, kaos ve baskı bu rejimlerin Amerika ve müttefiklerine faydalı olabileceği düşüncesiyle hoşgörülmemeli. Aksi halde demokratik kıvılcımların bu istikrarsız ve patlamaya hazır bölgede bir yangına yol açması riski var ki, bu da ancak radikal İslamın işine gelir."
BBC TÜRKÇE
Yayın Tarihi :
25 Mart 2005 Cuma 14:57:10
Güncelleme :25 Mart 2005 Cuma 14:59:53