18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Kırgızistan'da halk darbesi!

Yolsuzluk gerekçesiyle 2005’te Akayev’i deviren Kırgızlar, aynı suçlamayla Devlet Başkanı Bakiyev’i de kanlı isyanla koltuğundan etti. Bakiyev’in kaçışının ardından muhalefet geçici hükümeti kurdu

Kırgızistan'da 5 yıl önce dönemin Devlet Başkanı Askar Akayev'i yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle deviren halk, Akayev'in yerine gelen Kurmanbek Bakiyev'e (60) karşı aynı suçlamayla ayaklanarak Bakiyev’i de koltuğundan etti. Başkent Bişkek'te başta Başkanlık Sarayı, parlamento ve Gizli Servis binalarının muhlalefet tarafından ele geçirilmesi üzerine soluğu havaalanında alan Bakiyev, Oş kentine kaçmak zorunda kaldı. Yönetimi ele geçiren muhalefet, geçici hükümeti kurduğunu açıkladı.

Kırgızistan'da yolsuzluk ve otoriterlikle suçlanan Devlet Başkanı Bakiyev'in görevden ayrılmasını talep edenlerin çıkardığı ayaklanmada muhalefet, "en az 100 ölü var" derken, olayların bilançosu 47 ölü, 400 yaralı olarak açıklandı.
Önceki gün Talas kentinde düzenlenen gösteride bölge valisinin rehin alınmasının ardından akşam saatlerinde muhalefet lideri Almazbek Atambayev, makineli tüfeklerle evine giren polislerce bir araca bindirilerek götürüldü.

Parlamentoda temsil edilmeyen muhalif Ata-Meken Partisi'nin lideri Ömürbek Tekebayev ile bazı başka muhalif politikacılar da gözaltına alındı. Gözaltılar üzerine gösteriler, dün de başkent Bişkek ve Narın kentine yayıldı. Göstericilerin devlet tele-vizyonunu işgal etmesi üzerine TV yayını kesildi. Talas kentinde bulunan İçişleri Bakanı Moldomusa Kongantiyev ile Başbakan Birinci Yardımcısı Akılbek Caparov göstericiler tarafından rehin alındı. Göstericilerin taşlarla dövdüğü bakanın öldüğü iddia edilirken, Kırgızistan resmi haber ajansı KABAR Kongantiyev’in sağ olduğunu, ancak çok ağır yaralandığını duyurdu. Olaylar üzerine Bişkek, Talas ve Narın kentlerinde olağanüstü hal ilan edildi ve gece sokağa çıkma yasağı getirildi.

Ancak eylemlerini sürdüren muhalefet, Bakiyev'in konutunu yağmaladıktan sonra Başkanlık Sarayı'nı ele geçirdi, Başbakan Daniyar Usenov'un da istifası ardından geçici hükümetin kurulduğunu açıkladı.

 

En yoksul eski Sovyet cumhuriyeti
Kırgızistan’in 5.3 milyon nüfusunun yüzde 70’ini Kırgızlar oluştururken, Özbekler de nüfusun yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. 2005’te de hükümetin genel seçimlere müdahale ettiği iddiaları, yoksullukla birlikte yolsuzluk suçlamalarıyla tetiklenen halk ayaklanması sonucu, ülkeyi bağımsızlığından itibaren yöneten Devlet Başkanı Askar Akayev devrilmişti. Akayev’in “Lale Devrimi” adı verilen halk ayaklanmasıyla devrilmesinden sonra iktidara gelen Kurmanbek Bakiyev’in de ülke içinde devlet kurumlarında ve ülke dışında tam bir güven sağlayamadığı yorumları yapılırken, ülkede iç gerginliğin dinmediğine dikkat çekiliyor.

Büyük Oyun’un merkezi
Bölge uzmanları yaşananları şu şekilde yorumladı:
Chris Weafer (Moskova Uralsib Bankası Baş Stratejisti): “Çin, Afganistan’dan İslamcı militanların Şincan bölgesine akın etmesini önlemek için Kırgızistan’ı tampon bölge haline getirmek istiyor. Rusya ve ABD’nin birbirinden yalnızca birkaç kilometre uzakta hava üsleri bulunuyor ve iki ülke uzun süredir Kırgızistan’da nüfuz sahibi olmak için yarışıyor. Yani burası halen Rusya, Çin ve ABD arasındaki “Büyük Oyun”un aktif bir merkezi durumunda” dedi.

Alexei Mukhin (Moskova, Siyasi Enformasyon Merkezi Direktörü): Olayların ülke dışındaki güçler tarafından tetiklendiğini öne sürerek, “Bu bir darbe girişimi. Ülkedeki ABD üssü kilit faktör, üssün kaderi bugünkü olayların arkasında kimin olduğunu gösterecek. Eğer bu Moskova’ysa üs kaldırılır, Washington’sa üs yerinde kalır” dedi.

Alexei Vlasov (Moskova Devlet Üniversitesi): “Kırgızistan’da yaşananlar bir otorite krizi ancak bu 2005’teki Lale Devrimi’nin tekrarlanmasının mümkün olduğu anlamına gelmiyor. Askar Akayev’in (2005’te devrilen devlet başkanı) aksine Kurmanbek Bakiyev’in kendi çevresi içinde daha fazla birlik var, çünkü önemli pozisyonlara akrabalarını getirdi.”

 

ABD ve Rusya yakından izliyor
Kırgızistan'da askeri üsleri bulunan ABD ve Rusya, olaylar yüzünden endişe duyduklarını açıkladı. Rusya Başbakanı Vladimir Putin, Kırgız yetkilileri ve muhalefeti itidalli olmaya ve şiddetten kaçınmaya çağırdı. Rusya Dışişleri Bakanlığı da, taraflara "güç kullanılmaması" çağrısı yaptı. Washington'da ise Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Kırgızistan’daki olayların endişe ile izlendiği belirtilerek, taraflardan itidalli davranmaları istendi. Bişkek'teki Amerikan Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada da olaylardan "derin endişe duyulduğu" belirtilerek, "tüm tarafları hukukun üstünlüğüne saygı göstermeye çağırıyoruz" denildi.

 

Türk mağazaları yağmalandı
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki yağmalamalarda Türklere ait mağazalar da hedef oldu. Devlet Başkanlığı Sarayı yakınında bulunan Türk işadamlarına ait Beta-storets adlı süpermarketin kapılarını kırarak içeriye giren yağmacılar, özel güvenlik görevlilerinin havaya ateş açması sonucu kaçtı. Yağmacılar, çevredeki diğer süpermarket ve mağazaları yağmaladı. Bunlar arasında Beko beyaz eşya mağazası da yer alıyor. Vefa-centr adlı alışveriş merkezinin içinde bulunan bir başka Beta-Storets mağazası da yağmalandı. Ayrıca, Türk işadamlarına ait Lion ayakkabı mağazasının da yağmalandığı görüldü.

 

ANKARA’DA KRİZ MASASI KURULDU
Kırgızistan'daki olayları yakından takip eden Ankara'da kriz masası kurulduğu bildirildi. Dışişleri Bakanlığı, Kırgız Cumhuriyeti’nde önceki gün Talas kentinde başlayıp dün başkent Bişkek’e sıçrayan olayların kaygı ile izlendiğini, olaylarda can kayıplarının olduğuna dair haberlerin üzüntü verici olduğunu açıkladı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Bişkek’te Büyükelçilik, Ankara’da Bakanlık kapsamında birer kriz masası kurulduğu, gelişmelerin en üst düzeyde takip edildiği belirtildi.

.
Yayın Tarihi : 8 Nisan 2010 Perşembe 11:26:26
Güncelleme :8 Nisan 2010 Perşembe 11:54:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ahmet IP: 78.175.31.xxx Tarih : 7.04.2010 17:37:52

rusya varken kimse orada at koşturamaz


İsa TOPALOĞLU IP: 78.174.207.xxx Tarih : 8.04.2010 16:18:28

Bizde de Sayın başbakanın dediği gibi muhalefet, belli yerlere gidemiyorlardı.. Muhalefetin Ugradıgı Van'daki saldırı da haberdekıi resimdeki saldırılara benziyordu.. O YOBAZ saldırı için içişleri bakanı kimden izin aldıysa izin almış olmalı ki soruşturma başlatmış..  Başbakan da orada asayiş kimden soruluyorsa  muhalefet gidemiyor diyordu. Bir partinin birkaç üyesi de olsa her yere gidebillmeli..  gidilememesini övünçle söylemek için biraz akıldan firik olmak lazım.. Ama o aklı firikler bizde yerlerini haketmiyor sanki...


Şükrü BAŞ IP: 78.186.10.xxx Tarih : 8.04.2010 09:05:18

Düşüncesizlik ve cehalet kardeş sayılır. Güvenlikten sorumlular, halka ateş eder. Halkta onlara. Sonuç her ikisinde de insanların ölümü. Aklı selim düşünce tatilde. Bu işin faturası yine kendilerine yansıyacak. Kim haklı kim haksız belli değil. Olsa ne yazar. Giden gitti. Kalana hayır edecek mı asla. İşte düzensizlik, devlet olmayı hazmedememe budur. Davar misali, akıllı çobanlara muhtaçlar.