19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

KKTC'de hükümet krizi

KTCC'de Koalisyon ortağı Demokrat Parti'den 2 milletvekilinin istifa etmesi nedeniyle, CTP - DP koailsyonu meclisteki çoğunluğunu yitirdi.  İstifalarla DP'nin sandalye sayısı 5'e, hükümetin toplam milletvekili sayısı da yarıdan bir azalarak 24'e  düştü.

Koalisyon ortağı Demokrat Parti'de "hizipçilik yaptıkları ve parti organlarını çalıştırmadıkları" gerekçesiyle geçtiğimiz hafta Disiplin Kurulu'na verilen ve bu akşam yargılanacakları açıklanan 2'si milletvekili 10 partili, parti Genel Başkanı Serdar Denktaş'a sert eleştirilerde bulunarak istifa etti.


Demokrat Parti'den istifa eden Mağusa Milletvekili Ahmet Kaşif ile Girne Milletvekili Ünal Üstel, bağımsız kalacaklarını ve bu aşamada başka bir partiye katılmalarının söz konusu olmadığını kaydetti. "Konjonktür ve tabanın istenci ne ise o olacak" diye kapıyı da açık bırakan milletvekilleri, hükümete dıştan destek vermelerinin söz konusu olmadığını belirtti.


Koalisyon ortağı Demokrat Parti Meclisi'nin önerisiyle geçtiğimiz hafta Disiplin Kurulu kararıyla görevlerinden uzaklaştırılan ve bugün saat 17.00'da partide yargılanacakları açıklanan 10 kişi, bir grup partiliyle birlikte saat 16.00'da basın toplantısı düzenledi. Mecliste düzenlenen basın toplantısında Disiplin Kurulu kararıyla görevlerinden uzaklaştırılan Mağusa Milletvekili Ahmet Kaşif, Girne Milletvekili Ünal Üstel, Genel Sekreter Kemal Havalı, Genel Sekreter Yardımcısı ve PM Üyesi Aslan Bıçaklı, Genel Sekreter Yardımcısı ve MYK Üyesi Fuat Zor, Parti Meclisi üyeleri Ergün Vehbi ile Türkmen Sencer, MYK üyeleri Turgay Eroğul, Fikri Ataoğlu ile İbrahim Uysal'ın istifa gerekçeleri 2 sayfalık metinle açıklandı.


Açıklamada, 10 kişiyle birlikte bazı parti üyelerinin de istifa edeceği kaydedildi.

"TUTARSIZLIK KAN KAYBETTİRDİ"


Mağusa Milletvekili Ahmet Kaşif tarafından okunan istifa yazısında, Demokrat Parti'de uzun süreden beri "tek adam" yönetiminin hakim olduğu, partinin "baba çiftliği gibi" yönetildiği ve organların devre dışı bırakıldığı kaydedildi.


Partinin referandumdaki tutumu ve Genel Başkan Denktaş'ın aksi açıklamasına rağmen "hayır" mitingine katılması örnek gösterilerek, tutarlı politikalar izlenmemesi nedeniyle partinin giderek kan kaybettiği ve halka güven veremediği belirtilen açıklamada, bu gidişatı durdurmak amacıyla Genel Başkan Serdar Denktaş'a uyarı niteliğinde gönderilen yazının da dikkate alınmadığı kaydedildi.


Partiden istifa eden 10 kişinin imzasını taşıyan yazıda, özetle şunlar kaydedildi:


"Mektubumuzda bir hakaret, bir suç, bir istifaya çağrı, ya da istifa tehdidi yoktu. Buna karşın, tek adam yönetimini kanıtlarcasına, hukuk dışı, organ kararı almadan, tüzük ve yönetmeliklere kökten aykırı, talimata dayalı bir yöntemle, üstelik en önemli ülke sorunlarında, hatta Kıbrıs sorununa çözüm arayışlarında bile kararsızlığıyla ün yapan partimizde, görülmemiş bir sürat ve kararlılıkla Disiplin Kurulu'na sevk edildiğimiz bildirildi. Demek ki 'parti üyelerinin, kitlelerin değil, benim 'baba' çiftliğimdir, istediğim kararı alır, istediğimi bozarım. Demokrasi, hak, hukuk önemli değil' mantığı sürdürülecek, sesini yükseltme cesareti gösterenler kesilecek, atılacaktır. Bu düşünce biçimi, partinin yüzde otuzlardan önce yirmilere, son olarak da yüzde onlara düşüşünün, giderek marjinalleşmesinin en tipik kanıtıdır."

"TULUAT OYUNU GİBİ"


Demokrat Parti'nin referanduma yönelik tutumunun, "Bir dernekten bile zayıf, hazin bir durum" olarak nitelendiği açıklamada, Genel Başkan Serdar Denktaş, katılmayacağına ilişkin açıklamasına rağmen referandumdan iki gece önce 'hayır' mitingine katılmakla ve sandık başındaki "AKP hükümetine kızgınlığım nedeniyle oyum hayır" sözleri nedeniyle de eleştirildi.
Partideki bu gelişmelerin "tuluat oyunlarına" benzetildiği açıklamada, istifa gerekçeleri şöyle sıralandı:


"Hak, hukuk ve demokrasi olmayan, tek adam yönetiminin ısrarla sürdürüleceği anlaşılan bir partide daha fazla güdümlü piyon olmayacağımızdan, halkımızın açık biçimde uzun süredir deklere ettiği barış istencine karşı durmak ve Anavatan yöneticilerine haksız saldırılara alet olmak istemediğimizden, toplumun referandumda aldığı parlak sonuç önünde 'takoz' olmamak ve tersine barış adımlarına rahatça katkı koymak istediğimizden, Parti genel başkanının etrafına topladığı üç-beş kişiyle oluşturduğu organ dışı bu hiziple uğraşarak gücümüzü harcamaya niyetli olmadığımızdan, DP'de erime, yokolma sürecini durdurma olanağı kalmadığından, yalan ve haksız biçimde bizi makam istemekle suçlayan Sayın Serdar Denktaş'ın makamı bırakmamak için her yolu denemeye niyetli olduğu anlaşıldığından, kendi hür irademizi ve demokratik hakkımızı kullanarak Demokrat Parti'den istifa ediyoruz. Bundan sonra da kalıcı barış için Anavatan'ımızla birlikte atılacak adımları destekleyeceğiz."


İstifa eden 10 kişi adına soruları da yanıtlayan Mağusa Milletvekili Ahmet Kaşif, "Beyaz bir sayfa açıyoruz" dedi.


Başka bir partiye katılıp katılmayacaklarına veya yeni bir oluşumun gündemde olup olmadığına ilişkin ısrarlı sorulara karşılık ise Kaşif, "Herhangi bir partiyle temas ve bağlantımız yok. Ne organik, ne inorganik bağlantımız yok" karşılığını verdi. Ancak Kaşif, "Ülkeye kalıcı bir barış getirmek için her türlü girişimi destekleyeceğiz" ifadesini ısrarla tekrarladı ve "Konjonktür ile halkın, tabanın istenci ne ise o olacak" diye konuştu.


Mağusa Milletvekili Kaşif, hükümete dıştan destek vermeyeceklerini de ekledi ve partiden istifaların devam edeceğinin sinyalini verdi.


Demokrat Parti'den 2 milletvekilinin istifasıyla Demokrat Parti'nin milletvekili sayısı 7'den 5'e, CTP-DP koalisyon hükümetinin sandalye sayısı da 50 kişilik Meclis'te 24'e düşmüş oldu.

LEFKOŞA - İHA
Yayın Tarihi : 26 Nisan 2004 Pazartesi 18:40:40
Güncelleme :26 Nisan 2004 Pazartesi 18:56:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?