20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

''KKTC'nin hep yanındayız''

Başbakan Erdoğan, beraberindeki heyetle Cumhurbaşkanlığı'na gelerek KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile görüştü. 

Heyetler arası ve baş başa görüşen Başbakan Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Talat, görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Ortak basın toplantısında konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Talat, "Başbakan Erdoğan, KKTC'ye ilk defa gelmedi, buraları çok iyi biliyor. KKTC'nin sorunlarını da çok iyi biliyor. Ancak biz yine de çok geniş değerlendirmelerde bulunduk.

Hem Kıbrıs sorunuyla ilgili görüş alışverişinde, hem de başta ekonomik sorunlar olmak üzere sorunlarımızı değerlendirdik. Herkesin bildiği gibi Türkiye Cumhuriyeti her zaman KKTC'nin yanındadır.

Koşulsuz desteği her zaman bizimle birliktedir. Yarın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı. Bu bayramda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın ve geniş bir bakanlar heyetinin bizimle birlikte olması Türkiye Cumhuriyeti'nin KKTC'ye verdiği desteğin en güzel göstergesidir.

Türkiye Cumhuriyeti bu önemli günümüzde bizimle birlikte olduğunu bu yolla ifade ederken, ayrıca hem biz, hem de diğer tüm bakanlar karşılıklı olarak değerlendirmelerde bulunduk. İşbirliği imkanları değerlendirildi. Türkiye'nin Kıbrıs'a kesintisiz desteğinin devam etme yöntemleri değerlendirildi. Biz Erdoğan'ı büyük bir sevinçle karşıladık, bundan sonra da Türkiye'nin desteğini yanımızda biliyoruz" diye konuştu.

Kıbrıs sorununa da değinen Cumhurbaşkanı Talat, "Kıbrıs sorunuyla ilgili hassas bir süreçteyiz. Kıbrıs Türk tarafı, Türkiye ile birlikte Birleşmiş Milletler parametrelerine dayalı olarak Kıbrıs sorununda kalıcı ve olabildiğince hızlı olacak bir çözümü destekliyor. Kıbrıs Türk tarafı olarak, Kıbrıs sorununun siyasi eşitliğimize dayalı iki kesimli ve iki kurucu devletin eşit statüsüne dayalı bir çözümle bir an önce çözümlenmesini istiyoruz. Bunu da kanıtladık.

Rum lider Hristofyas'la gerçekleştirdiğimiz 3 görüşmede bu konudaki istekliliğimizi ortaya koyduk. Bir araya geldiğimizde tam teşekküllü müzakerelerin başlangıcını da ilan ederek, sorunun çözümü için yeni süreci başlatmış olacağız. Bu süreçte Türkiye desteği çok büyük bir güven oluşturuyor. Bu bağlamda kendilerine çok teşekkür ediyorum" dedi.

Cumhurbaşkanı Talat'ın ardından konuşan Başbakan Erdoğan, "Öncelikle bana ve heyetime göstermiş oldukları sıcak misafirperverlik için Talat ve tüm KKTC halkına teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanı Talat'la ve tüm KKTC hükümeti mensuplarıyla heyetler arası görüşmelerde çok faydalı düşünce alışverişinde bulunduk. Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması yönünde ilk günden bu yana yoğun çaba sarf ediyoruz. Türkiye, iki lider tarafından 21 Mart'ta başlatılan süreci memnuniyetle karşılamıştır.

İki liderin yapacağı kapsamlı müzakerelerin başlatılacağı tarih konusunda mutabakata varılmasını istiyoruz. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin iyi niyet misyonu çerçevesinde iki kurucu devlet arasında oluşturulacak yeni bir ortaklık ilişkisi çerçevesi de bulunacaktır. Bu konuda Talat ve ekibine güvenimiz tamdır. KKTC hükümetinin bu konuda aktif ve yapıcı bir çaba içerisinde olduğunu biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak sizleri bu yönde desteklemeye devam edeceğiz" diye konuştu.

KKTC'deki ekonomiye de değinen Erdoğan, "KKTC'de son yıllarda kaydedilen ekonomik gelişmede hükümet olarak izlediğimiz çözüm ve sağladığımız destek önemli rol oynadı. 2003 yılındaki KKTC ile bugünkü arasında gözle görülür bir refah ve gelişmişlik farkı bulunuyor.

2007'ye kadarki 5 yılda 210 milyon dolar yardım gerçekleştirilmişken, 2003-2006 yılları arasındaki yardım 360 milyon dolara yükseldi. 2007-2009 yılları arasındaki dönemde de bu 420 milyon dolar olarak gerçekleşecektir. KKTC ekonomisindeki gelişmenin sürekli ve kalıcı olabilmesi amacıyla turizm ve yüksek öğrenim alanlarına teşvikler sağlanmıştır.

Temennimiz 43 bin öğrenciyi 60 bine çıkarmaktır. Turizmde son 28 yılda 6 bin yatak kapasitesi gerçekleşmişken, hükümetimizle sağlanan ortak çalışmayla 7 yılda ilave 20 bin yatak kapasitesi oluşturulacak. Bu atılım, KKTC ekonomisini de tetikleyecektir. Üniversitelerde 1999 yılında 21 bin olan öğrenci sayısı, 2007'de 42 bine ulaştı. Elektrik, su gibi altyapı yatırımlarına da büyük destek sağlandı.

Bu seyahatimizde bakan arkadaşlarımız birbirleriyle bu görüşmeleri yaptı. Kıbrıs Türk halkının üzerindeki izolasyonlara son verme çabalarımız devam edecektir" ifadesinde bulundu.

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğüne kavuştuğu 20 Temmuz Barış Harekatı'nın 34'üncü yıl dönümünde KKTC'deki kardeşlerimizle bir arada olma mutluluğunu yaşıyoruz. Ayrı bir heyecan duyuyoruz.

Türkiye bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türk halkına destek vermeye devam edecektir. Tüm dünyanın bunu anlaması, bilmesi gerekir. Türkiye'nin bunda hangi iktidar olursa olsun farklı bir yönde sapma yapmasını beklememelerini vurgulamak istiyorum. Bayramınızı tekrar kutluyorum. Yarın bu coşkuyu birlikte paylaşacağımızın heyecanını yaşıyorum."

Başbakan Erdoğan gazetecilerin, "Hristofyas, onların acı duyduğu bir günde kutlamalara gelmenizi kınadığı yönünde değerlendirmelerde bulundu. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "20 Temmuz 1974 Barış Harekatı Türklerin özgürlük ve barış mücadelesinin bir neticesidir ve Türkiye Cumhuriyeti hükümeti nereye ne zaman gideceğinin iznini kimseden alarak yapmaz.

Başbakan Erdoğan, "Öncelikle barış mücadelesinin her zaman yanında olduk ve bu konuda bulunduğumuz yer burasıdır ve bu tür yaklaşımı göstermek aslında barışa ne kadar uzak olduklarının da ifadesidir. Daha farklı bir ifadeyi bizden hiçbir zaman beklemesinler" dedi.

25 Temmuz'da yapılacak olan görüşmeyle ilgili düşünceleri sorulan Erdoğan, "Barışı eğer müzakere masasında kovalarsanız netice alırsınız. Uzaktan medya aracılığıyla barışı yakalamak mümkün değil. KKTC Cumhurbaşkanı'nın başlattığı bir süreç var. İki lider masada 3 kez bir araya geldi. Temennimiz o dur ki, 25 Temmuz'daki görüşmeyle bu süreç devam etsin. Eğer sorunu çözmeye yönelik bir ön kabul varsa, çok kısa zamanda netice almak mümkündür. Çünkü garantör ülke olarak bunun böyle olmasını da arzu ediyoruz" dedi.

"Ada en kurak yılını yaşıyor. Barış suyu projesi var. Türkiye'den gelecek olan su, barış suyu projesi olarak sunulabilirmi? Siz bu projeyi mevkidaşlarınızla destekleyebilirmisiniz?" sorusuna ilk olarak cevap veren KKTC Cumhurbaşkanı Talat, "Başbakanla bu konuyu istişare ettik daha önce. Kıbrıs'ta kuraklık sonucu su ihtiyacı olacağı gündeme geldi. Ankara ziyaretinde bu konuyu konuştum. Türkiye olarak her türlü yardıma hazır olduklarını, suyun başlangıçta acil olarak tankerle taşınması daha sonra da boru yoluyla adaya taşınması ve her iki durumda da Kıbrıs'a buradan su sevkiyatı konusunda Türkiye'nin desteğini aktarmışlardı.

Bende konuyu Rum tarafına ilettim. Henüz değerlendirip bize dönmediler. Sözcü Stefano açıklama yaparak Kıbrıs sorunu çözülmeden su almayacaklarını söyledi ama bize iletilen resmi bir cevapları yok" diye cevap verirken, Erdoğan da "Şu anda bir proje çalışması yapıyoruz.

Bu çalışma önümüzdeki yıl bu zamanlarda bitecek bir çalışma ve bu çalışmanın bitmesiyle birlikte Anamur'dan Kuzey Kıbrıs'a denizaltı hattını o zaman döşemiş olacağız ve bununla da Kuzey Kıbrıs'ın geleceğini de kuşatacak bir su imkanına çözüm de getirmiş olacağız. Tamamıyla içme suyu olarak demek istiyorum. Önümüzdeki yılın Haziran ayından sonra başlanacak proje, 3 yılda bitecektir" şeklinde konuştu.

İHA
Yayın Tarihi : 19 Temmuz 2008 Cumartesi 18:28:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?