16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

Köklü değişiklikler geliyor

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Tam Gün Yasası ile birlikte aile hekimlerine getirilen zorunlu 8 saat nöbet uygulamasının hastanelerin acil servislerinde değil, görevli oldukları aile sağlığı merkezlerinde yapılacağını bildirdi.

Milliyet'ten Ayşegül Kahvecioğlu'nun haberine göre, Müezzinoğlu'nun açıkladığı yeni sisteme göre, aile sağlığı merkezleri bundan böyle cumartesi pazarları da açık olacak. Her aile sağlığı merkezi bir hastaneye entegre edilecek ve o hastane ile birlikte çalışacak. Kalp krizi, trafik kazası, beyin kanaması gibi gerçekten "acil" vakaların dışında kalan vakalara aile hekimleri bakacak. Aile hekimlerinin müdahalede yetersiz kaldığı vakalar, hastanelere başvuracak. Müezzinoğlu, her hekim için 2014 yılı içinde ne kadar sezaryen ve anjiyo yaptıkları ile reçetelere ne kadar antibiyotik yazdıklarının istatistiğinin çıkarılacağını da belirterek, 2014 yılı sonunda bilimsel veriler ışığında gereksiz sezaryen, anjiyo ve antibiyotik kullanımı ile ilgili hekimlere ceza verilmesine gerek olup olmadığına karar verecek.

Aile hekimleriyle ilgili değişiklikler

Müezzinoğlu, aile hekimlerinden, daha çok birinci basamakta ve koruyucu sağlık hizmetlerinde hizmet sunmalarını hedeflediklerini belirtti. Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Bu madde, kamuoyuna 'anayasaya aykırı', 'hekime yoğun külfet getiriliyor' şeklinde yansıdı. Bir hekimde veya bir sağlık çalışanında 24 saat sağlık hizmeti sunumu olan bir alanda, 'Ben yalnız mesai saatlerinde hizmet sunarım' anlayışının yerleşmesini sağlık mesleği adına asla doğru bulmam. O nedenle şimdi aile hekimlerimizi acil nöbeti tutan değil, uygun olan aile sağlığı merkezlerimizi hastanelerimizle entegre ederek, aile hekimimize bağlı olan hastamızın 24 saat aile hekimini bulabileceği bir sistemi planlıyoruz. Hasta, aile hekiminin muhataplığı ile problemini çözebiliyorsa çözecek. Muhataplığı ile çözemiyorsa hastaneye gidecek."

Cumartesi pazar da çalışacak

Hastanelerin acillerine gelen hastaların yaklaşık yüzde 70'inin aslında "acil" konseptinin hastası olmadığını söyleyen Müezzinoğlu, "Onlar rutinde o saatte hekim arayan, o saatte hekiminden muayene olmak isteyen hastalarımız. Yoksa bir kalp krizi, bir trafik kazası, yüksekten düşme, yangın değil. Bir değerlendirme yaptığımızda 100 acilden yaklaşık yüzde 30-35'i gerçek anlamda acil. Ama bir de 'Eve geldim, çocuğun ateşi yükselmiş', 'Eve geldim, hanımın başı ağrıyor', 'Eve geldim, galiba tansiyonum yükseldi' gibi durumlar var. Bunlar bizim acil konseptimizin standardını da bozuyor. O nedenle aile sağlığı merkezlerimizin, aile hekimlerimizle birlikte cumartesi pazarı da planlayarak, entegre bir hastane ile paralel çalışabileceği bir sistemin üzerinde çalışıyoruz" diye konuştu. Sistemin bu yıl içinde uygulamaya geçirileceğini kaydeden Müezzinoğlu, aile hekimlerine seslenerek, "Ne olur hadiseyi egzajere etmeyin. Biz mesleğimizin saygın yapılmasını ama 76 milyon insanımıza da doğru ve kolay ulaşılabilir sağlık hizmeti verebilmeyi hedefliyoruz" dedi.

Gereksiz sezeryan, anjiyo ve antibiyotik kullanımına ceza gelebilir

Aile hekimlerine yazdıkları reçetelerle ilgili aylık bilgilendirmeler yaptıklarını söyleyen Müezzinoğlu, bu bilgilendirmelerin, antibiyotik kullanımı, sezaryen ve anjiyolar çerçevesinde yapıldığını kaydetti. Müezzinoğlu, şunları söyledi:

"Örneğin hekim arkadaşımız ayda 100 doğum yaptırdıysa, bu doğumların ne kadarı primer yani ilk doğum, ilk doğumlarının ne kadarı normal doğum, ne kadarı sezaryen, ne kadarı ikinci doğum, bunların ne kadarı sezaryen gibi bütün bunlarla ilgili bilimsel verileri, 2014 yılı sonunda hekim arkadaşımızla paylaşacağız. Kendi verileri ile bilimsel verilerin bir toblosunu kendisine sunacağız. Aynı şekilde hastane ile ilgili tabloyu da sunacağız. İlaç kullanımında reçete bazında da aynısını yapacağız. Mesela yazdığı 100 reçetinin kaçında antibiyotik var. 100 reçetinin yüzde 85'inde antibiyotik kullanımı varsa, bu hekim arkadaşımız ile bilimsel veri ve kendi uygulamalarının kıyaslamasını paylaşacağız. 2014 yılı sonunda şayet belirli müeyyideler almamız gerekirse, 2014 yılında bunları planlayacağız. Ama 2014 yılında bu anlamda herhangi bir hastanemize ya da hekimimize, 'Neden bu kadar çok şunu yaptın' diye bir sorgulama yapmayacağız. Bilgilendirmeyi paylaşacağız; ama sorgulama ve müeyyideye 2014 sonu itibarıyla ihtiyaç duyarsak geçmeyi düşünüyoruz. Amacımız gereksiz sezaryeni, gereksiz anjiyoyu, gereksiz ilaç kullanımını, bilinçli ve endikasyonlu noktaya taşıyabilmek."

Cezaya ya da ödüle 2014 sonunda karar verilecek

Müezzinoğlu, 2014 yılı sonunda çıkan tabloya göre hekim ve hastanelere müeyyide uygulayıp uygulamayacaklarına karar vereceklerini belirterek, olumlu çıkan tablolarda ise hekim ve hastanelere ödül sisteminin de getirilebileceğini bildirdi.

....
Yayın Tarihi : 24 Ocak 2014 Cuma 17:32:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 5.61.150.xxx Tarih : 24.01.2014 21:08:21

Bir sistem yapilir isleme gecirilir.Memlektimde de bu sistemler yapilir. Olmadi degisir. Tutmadi degisir. birilerinin isine gelmedi degisir. Bu her ne hikkmetse hep degisir degisir hem sistem hem kafalar karisirda karisir.En sonunda sistem kalbura döner. Kalburun icinde bir sey tutamaz olur. Herkez kafasina göre takilir.Her kafadan bir ses cikar. kimse bir sey anlayamaz yapamaz oluruz. ÖRNEK memleketten örnek: Bir yaparlar Temiz yaparlar ve iyiye gitmesi icin arada bir dahada iyisini yaparlar uygularlar.Zitirik zittirik sistem degismediginden, Herkez Bilir bilincli bir toplum ortaya cikar. Saglik yönünden her kim Doktor ise branjinda yer acabilir genelde bir kac odali diare yerlerinde yer acarlar giriste gelen hastalari karsilayan bir kisi vardir. Bu kisi islem kagit vs islerine bakar her hastanin bir adi vs. hastaligi evraki ni tamamlar sirasi gelen hasta nin o evrakini doktorun odasina götürür.Hasta bekleme odasina gider. Orada gazete mecmua vs. vardir oturur adi cagrilana kadar bekler. Doktor ya kendi oda kapisindan cagirir önce hasta iceri sonra Doktor iceri girer. yada teknik operlerle cagirir.ilk görünüste masasi vardir masasini ön kisminda hastasini oturmasi icin sandelye vardir hos geldinder elini okalar buyur otur der masasini üstünde senievragin durur. ona bakar baska ne derdin var der. yan odada ufak bir muayenesi vardir. dolaplarinda ilac vs. vardir makina vs. vardir.sedye vardir. ilk yapilacak isleri yapar yapilamiyacak isler cikinca seni bir üst hastane vs yere yollar.sabah Saat 9.00 acarlar aksam Saat 18de kaparlar. Kapandiktan sonra hasta olanlar, icin gece seyyar doktorlar devreye girer. onlarin telefonlari vardir oraya Telefon edilir eve gelir. yapacagi islem varsa yapar. yapamayacagi is cikarsa hastaneye ambulans vs. cagirir ve yollar. ((((evde hasta yanliz ve ufak cocugu varsa cocuga bakacak görevli temin eder o cocuga o kisi bakar uzun Zaman haSTENEDE KALACAKSA YA O KISI O COCUGA BAkar yada yakini ücret karsiligi bakar ve ücretini saglik kurumu öder. Doktorlarin yerleri tertemizdir bembeyaz giyimlidirler her aksam iki saatliginetemizlikciler vardir kapandiktansonra her allgin günü temizlenir. doktorlar para Almaz sadce sagli kiligini gösterirsinbu kimlikle paralarini devletten alirlar. zengin olmazlar ama calisirlar calisirlar yaninda calisanlara kira vs. masraflari öde babam öde öderler kendileride eh iste yasarlar.Sistem oturmus calisirmi calisir bu calismada zaten yillardan beri böyle her hastada hastaligini her doktorda vazifesini Bilir. Efendi bilincli güvenli bir yol bulmuslar habire bu yolda giderler.Memketimde SOSYAL SIGORTALARDA BIR SISTEM AMA DELIK DESIK BIR SISTEM Buna gene hic girmek istemiyorum. Sistemler ortada bunu sistemi calistiracaklar yerlerinde yoklar Sahi nerde bunlar herhalde hela"dalar yada bir yerde kacisiyorlar


Dr. Selçuk Ant IP: 95.15.238.xxx Tarih : 25.01.2014 19:00:13

Sağlık politikasının yakın bir geçmişinden bugüne kadar olan gelişmelerine, hele de bugünden sonra yapılacak 'köklü değişikliklere' (!) karşın, ilgili politikacıların isimlerini zikr etmeksizin kendi düşüncülerimi -maddeler şeklinde- beyân edeceğim;
~ "hasta hakları" adı altında, halkımız ile hekimler arasında husûmet yaratanlar kimlerdir ?
~ "- herşeyi hallettik ama hekimlerimize karşı saldırıları önlemekte aciz kaldık" diyen politikacı kimdir ?
~ Batı standartlarında 'acil kavramı' % 10 iken, bunu % 70 bile değil, % 80 lere getiren "sağlık politikasının" yaratıcıları kimlerdir ?
~ Gene, Batı standartlarında bir hekimin bakmakla mükellef olduğu hasta sayısı -24 saat içinde - azami 40 iken, bizde ise, polikliniğimizde bilgisayarımızı açtığımız vakit -sayelerinizde- 160 hasta kapasitesinin belirtilmesinin anlamı nedir ?
~ "- yeter ki, müracaat eden hastaya bakınız; nasıl bakarsanız, bakınız; ama, geri çevirmeyiniz, 200 bile olsa onlara hizmet veriniz !" prensipiniz (!) sizlerin hangi amacı güden politikalarızla bağdaşmaktadır ? !..
~ Mesâîme başladığımın birinci saati dolduğunda, 15. ci hastamı muayene ederken, dışarıda sırasını bekleyen bir hastanın "- bu doktor muayene mi ediyor, yoksa sohbet mi ediyor ?!" şeklindeki feverân davranışlarına nasıl bir açıklama getirebilirsiniz ?
~ "-bizler, politikalarımız sayesinde bu ülkede bir hekime 20 hastanın düşmesini sağladık" (!) diyen Bakanlık sözcüsü kimdir ?
~ Halkımızı sağlık yönünden bilinçlendirmek, hekimler olarak bizlere değil, politikalarınız (!) sayesinde sizlere düşmektedir.
~ Bahis ettiğiniz gibi, "acil kavramı" öylesine laçkalaşmıştır ki, acilde muayene olan bir kişi, elindeki poşet içinde bir tomar ilaç ile ertesi gün bir branşa müracaat edip, "- bunlar bana yarar sağlamadı" demektedir. Şimdi burada ilgili hekim ne ~ Antibiyotik kullanımı ile ilgili olarak, hekimlere verilecek ceza (!) konusunda nasıl bir tavır alacağınızı merak ederim ! Hastalarımız (!), kuru yemiş gibi antibiyotiğin mübtelâsı olmuşlardır; eğer onlara antibiyotik yazmaz isek, küfürü yeriz ! Bu hususta da halkımızı aydınlatmak sizlerin politikasını (!) ilgilendirir.
~ "demir tavında dövülür" misali, yapılması gerekenler zamanında yapılmalıdır. Hekimlerimize '-neden bu kadar çok şunu yaptın' diye sorgulamayı niçin 2014 sonuna bıraktığına da anlam veremedim.
~ "- herşeyi hallettik ama hekimlerimize karşı saldırıları önlemekte aciz kaldık" diyen politikacı kimdir ?
~ Batı standartlarında 'acil kavramı' % 10 iken, bunu % 70 bile değil, % 80 lere getiren "sağlık politikasının" yaratıcıları kimlerdir ?
~ Gene, Batı standartlarında bir hekimin bakmakla mükellef olduğu hasta sayısı -24 saat içinde - azami 40 iken, bizde ise, polikliniğimizde bilgisayarımızı açtığımız vakit -sayelerinizde- 160 hasta kapasitesinin belirtilmesinin anlamı nedir ?
~ "- yeter ki, müracaat eden hastaya bakınız; nasıl bakarsanız, bakınız; ama, geri çevirmeyiniz, 200 bile olsa onlara hizmet veriniz !" prensipiniz (!) sizlerin hangi amacı güden politikalarızla bağdaşmaktadır ? !..
~ Mesâîme başladığımın birinci saati dolduğunda, 15. ci hastamı muayene ederken, dışarıda sırasını bekleyen bir hastanın "- bu doktor muayene mi ediyor, yoksa sohbet mi ediyor ?!" şeklindeki feverân davranışlarına nasıl bir açıklama getirebilirsiniz ?
~ "-bizler, politikalarımız sayesinde bu ülkede bir hekime 20 hastanın düşmesini sağladık" (!) diyen Bakanlık sözcüsü kimdir ?
~ Halkımızı sağlık yönünden bilinçdirmek
~ Halkımızı sağlık yönünden bilinçlendirmek, hekimler olarak bizlere değil, politikalarınız (!) sayesinde sizlere düşmektedir.
~ Bahis ettiğiniz gibi, "acil kavramı" öylesine laçkalaşmıştır ki, acilde muayene olan bir kişi, elindeki poşet içinde bir tomar ilaç ile ertesi gün bir branşa müracaat edip, "- bunlar bana yarar sağlamadı" demektedir. Şimdi burada ilgili hekim ne eylesin, hasta ne eylesin !
~ Antibiyotik kullanımı ile ilgili olarak, hekimlere verilecek ceza (!) konusunda nasıl bir tavır alacağınızı merak ederim ! Hastalarımız (!), kuru yemiş gibi antibiyotiğin mübtelâsı olmuşlardır; eğer onlara antibiyotik yazmaz isek, küfürü yeriz ! Bu hususta da halkımızı aydınlatmak sizlerin politikasını (!) ilgilendirir.
~ "demir tavında dövülür" misali, yapılması gerekenler zamanında yapılmalıdır. Hekimlerimize '-neden bu kadar çok şunu yaptın' diye sorgulamayı niçin 2014 sonuna bıraktığına da anlam veremedim.
~ Sonuç olarak, açıkladığınız yeni sistemler (!), bu güne kadar olduğu gibi, bundan sonrada hiçbir çözüm getiremeyecektir !
(not: bu konuda bana çokça eleştiriler geleceğini tahmin etmekteyim; hepsine cevaplamaya âmâdeyim)


Dr. Selçuk Ant IP: 95.15.238.xxx Tarih : 25.01.2014 20:42:50

Açıklama:
Benden kaynaklanmayan veya benim elimde olmayan nedenler ile veya da teknolojik hatalar olarak bazı ifadelerim iki kez olarak yinelenmiştir. Bu arada ifade etmek istediğim bazı maddeler de zâyiâta uğramıştır. Bunların telâfîsini elbette gelecek yorumlarımda yaparım. Okurlardan özür dilerim.