26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Konvoyda kaza: 2 şehit

Şırnak'tan Diyarbakır'a gitmekte olan Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth'un konvoyunda kaza meydana geldi. Kazada 2 polis şehit oldu, 1 polis de yaralandı.

2 POLİS ŞEHİT OLDU

Kuzey Irak'taki ziyaretlerinin ardından Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye gelen Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth'un konvoyunda bulunan polis ekibinin aracı Şırnak'ın İdil İlçesi yakınlarında TIR'la çarpıştı. Kazada, polis memuru İhsan Vicelek ve Serkan Ağca şehit olurken, 1 polis de yaralandı.

ARAÇ TIR'LA ÇARPIŞTI

Kuzey Irak'ta temaslarda bulunan Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth başkanlığındaki heyet, bugün sabah Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yaptı. Cizre İlçesi'nde ziyaretlerde bulunan Roth, saat 15.00 sıralarında Diyarbakır'a doğru yola çıkarken, kendisine polisler de güvenlik sağlamak için eşlik etti. Konvoyda bulunan Cizre Emniyet Müdürlüğü'ne ait 73 AE 538 plakalı sivil polis aracı, İdil İlçesi çıkışında karşı yönden gelen ve sürücüsünün kimliği açıklanmayan TIR'la çarpıştı.

Kazada ağır yaralanan 3 polis memuru, İdil Devlet Hastanesi'ne kaldırılıp tedavi altına alındı. Ancak polis memurlarından İhsan Vicelek ile Serkan Ağca, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Yaralı polisin tedavisi sürürken, kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Kaza nedeniyle Roth'un konvoyu bir süre olay yerinde bekledikten sonra yoluna devam etti.

Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth başkanlığındaki heyet, kaza öncesi Şırnak'ın Cizre İlçesi'deki baro lokalinde bir süre önce kızı Solin'in rahatsızlığı nedeniyle cezaevinden tahliye edilen Cizre Belediye Başkan Yardımcısı Hanım Onur ve kızı Solin'i ziyaret etti. Burada Kürt sorununun çözümü için başlatılan çözüm süreci konusunda konuşan Roth, yıllardır Türkiye'ye geldiğini, cezaevlerini ziyaret ettiğini ve insanlarla konuştuğunu belirterek şöyle konuştu:

"Türk ve Kürtler'in dostu olarak gerçekten bu güneş altında artık bir barışın güneşi olacak diye umut ediyoruz. Barış sürecinin sonucu olarak bir barış olacağını umut ediyoruz. Geçmişte buralarda çok kan ve gözyaşı döküldü. Bu nedenle çözüm sürecinde her iki tarafın üstlerine düşen görevleri yerine getireceğine inanıyorum. Özellikle kadınların barış sürecinde bir rolü olacağını sanıyorum. Almanya'dan bu barış sürecine katkı vermeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz. İstikrarın temeli demokrasidir. Türkiye bu sorunu çözdükten sonra farklı etnik yapısı ile çok istikrarlı bir ülke olabilir. Bu konada çok umutluyuz. Bu demokrasi ve istikrarı sağlayan yeni bir anayasa yapılmasını umut ediyoruz. Öcalan'ın silahların susturulması ve geri çekilmesi talep ve önerisine olumlu bakıyoruz. Çünkü biz yıllardır barış ancak silahların susmasıyla başlayabiliceğini inanıyoruz ve bunu söylüyoruz."

...
Yayın Tarihi : 29 Mart 2013 Cuma 16:26:02
Güncelleme :29 Mart 2013 Cuma 16:35:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Dr. S. A. IP: 95.15.240.xxx Tarih : 29.03.2013 20:11:37

"Şehitlik mertebesi" nin öncelikle tanımını belirlemek gerekir. Güvenlik güçleri olarak tanımlanan askerî ve polis teşkilâtında çalışanların görevlerine gidişleri, görevleri anında ve de görevlerinden dönüşleri sırasında maruz kaldıkları kazalar sonucunda yaşamlarını yitirmeleri elbette ki onların "şehitlik mertebesine" erişeceklerini gösterir. Bence, bu yüce mertebeye erişmek sadece bu iki meslek grubuna sahip vefakâr ve cefakâr olanlara değil, ülkesinin ve halklarının yararına aynı duygular içinde çalışan tüm meslek gruplarına münhasır olmalıdır. Gelişen olayları izleyip bu konuda halkına bilgi vermeye çabalayan bir gazetecinin de, sıhhatine acilen kavuşmasına ihtiyaç duyulan bir kişiye müdahele eden bir sağlık görevlisinin de, halkının yararına hizmet veren diğer meslek sahibi kişilerin de görevlerinin başlangıcından bitimine kadar uğrayacakları kazalar neticesinde yaşamlarını yitirirlerse "şehit", güçlüklerle idame ettirecekleri yaşamlarında da kendilerinin "gazi" olarak anılmalarını temenni ederim. (Alanya'da iki ay önce acil bir hastasını Antalya'ya ulaştırdıktan sonra, ambülansla geri dönerken trafik kazasına uğrayan ve aynı kurumda görev yaptığımız Sayın Avni Kamburoğlu'na acil şifalar dilerim)         


yasar ertas IP: 5.61.150.xxx Tarih : 29.03.2013 17:29:40

anlayamiyorum gitti kapiyi acik bulan bu memlete giriyor  meydanlarda cirir atiyor aslinda cirit atma oyunu bizim isimiz  bizim oyunumuz bunu dami bu avrupalilara kaptirdik derken kendi memleketinde sesi solugu cikmazken  bizim memlekette sanindan soyundan kendinden bahsetirmek hosuna gidiyor herhalde  gündemde kalmak ve hosuna gidiyorsa tam yerini bulmus  kendi memleketlerinde hürriyet var basin özgürlügü var ama bir basin izin almadan ne bir yere girer ne  ise yaramayan veya istedigini yazar kural ve kaidelrini öyle bir hazirlarlarki cami yi calan kilifini hazirlar misali gibidirler bunudami onlara kaptirdik acaba diyorum   derkende en kisa zamanda alman mahkemerinde bir dava görülüyor tüpk basini giremez demiyorlar ama yer yok diyorlar hadi bakalim cik isin icindende  bizde böyle yabancilara bayiliyoruz onlara koruma konvoy düzenliyoruz  onlarin canini korurken kendi canimizi feda ediyoruz ne cömert milletiz  diyoruz ve yandigimizla kaliyoruz ölenlere allah rahmet eylesin geri kalanlarina allah sabir eylesin ates düsüyor düstügü yer yaniyor ama bende atese uzak degilim  neden böyle islerden atesler cikiyor diye düsünüyor buna neden engel olunmuyor hatta ciksin diye her gelen elinde bir seyle oynuyor ciksin ciksin diye icinden acaba geciriyormu