Köylere AB standartı geliyor

Tarımsal üretimde verimi esas alan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, son dönemde proje üretim merkezi haline geldi.

Bu çerçevede Tarım Bakanı Sami Güçlü’nün talimatıyla ilginç bir proje daha çalışma gündemine aldı. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, atık suların temizlenmesi amacıyla ’Doğal Arıtma Sistemi’ adındaki projesine start verdi.

Proje, atık suların bir havuzda toplanarak üzerinde suda yetişen ’sucul’ bitkilerin dikilmesi esasıyla ilgili çalışmaları kapsıyor. Pilot uygulama için ise ilk olarak Ankara’nın Haymana İlçesi seçildi.

Dikilitaş Köyü’nde kurulan sistemin, 3 yıl içinde kanalizasyon sistemi yapılan 4 bin 605 köye yaygınlaştırılması hedefleniyor. Sistemle içme suyu kalitesinde su elde edilebildiği belirtilirken, uygulayıcı Genel Müdürlük, yapım maliyeti çok düşük, işletme maliyeti ise hiç olmayan sistemle şehir ve organize sanayi bölgelerinin atıklarını bile temizlemeyi amaçlıyor. Türkiye’deki birçok arıtma tesisi yüksek maliyetler nedeniyle düzenli çalıştırılmazken, doğal arıtma sistemiyle bu maliyetler ortadan kalkacak. Genel Müdürlük sistemi kurmak isteyen bütün belediyeler ve yatırımcılarla ise işbirliği yapmaya hazır. 

Arıtma, biyolojik makinalarla yapılacak

Tarım ve Köy işleri Bakanlığı denetimi altında geliştirilen projede, ’biyolojik makineler’ olarak adlandırılan suda yaşayan bitkiler arıtma işlemini yapıyor. Birçok gelişmiş ülkede yaygın olarak kullanılan sistemin Türkiye’de de yaygın halde kullanılması için ise kamuoyu desteği gerekiyor. Köy Hizmetleri yetkilileri, Haymana’da kurulan ve bir çiçek bahçesi görünümündeki doğal arıtma tesisinden çıkan suyun Türkiye ve AB üst değerlerinin altında olduğunu belirtti. Yetkililer, halen tarımsal sulamada kullanılan suyun istenirse içme suyu kalitesine de ulaşabileceğine dikkat çekti.

Kişi başına yarım metrekarelik havuzlar

Doğal arıtma sisteminde atık su, tabanı çakılla döşenmiş bir havuzda toplanıyor. İnsan kaynaklı kanalizasyon atıklarının arıtılması için, suyun tutulma süresine bağlı olarak, kişi başına yarım metrekare ile 5 metrekare arasında değişen alan hesaplanarak geniş bir havuz yapılıyor. Dağıtım ve drenaj boruları döşenen havuzun üzeri toprakla kapatılarak üzerine suda yaşayan, kamış, nilüfer gibi sucul bitkiler ekiliyor. Bu aşamadan sonra tesisin çalışması için hiçbir enerji gerekmiyor, işletme masrafı yapılmıyor. Arıtma işlemini ’Biyolojik makineler’ olarak adlandırılan suda yaşayan bitkiler tamamlıyor. Köy Hizmetleri yetkilileri Avusturya’da 293, Danimarka’da 134, Kuzey Amerika’da ise 367 adet arıtma amacıyla yapay sulak alanın işletildiğine dikkat çekti.