18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Kredi kartında ürküten tablo

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, kredi kartı harcamalarının GSMH’ye oranını ’yaklaşık yüzde 25’ olarak açıklarken, kart başına ortalama harcamanın ise 700 milyon lira olduğunu söyledi.
Bilgin, düzenlediği basın toplantısında, bankacılık sektöründeki gelişmeler ile hazırlıkları tamamlanan Banka kartları ve kredi kartları kanun taslağı konusunda bilgi verdi.
Toplantıda kredi kartlarına ilişkin çarpıcı rakamlar veren Bilgin, banka kartlarının geçmiş yıllara göre çok hızlı arttığını ve kullanımının yaygın hale gelmekte olduğunu bildirdi.
’’2004 yılı Ocak ayında, sistemde 20 milyon kredi kartı varken, Ocak 2005’te bu sayı 27 milyon çıkmıştır’’ diyen Bilgin, buna göre bir senede ilave tam 7 milyon kartın devreye girdiğini, Banka kartı sayısının ise 43 milyon adete ulaştığını vurguladı. Bilgin, şunları söyledi:
’’2004 yılı içinde kredi kartlarıyla işlem, (yani post makinalarından kredi kartlarının geçme işlemini kastediyorum) 1.1 milyar adet ve ciro 64 katrilyon Türk Lirası’dır. Kredi kartı harcamalarının Gayrı Safi Milli Hasıla’ya (GSMH) oranı yaklaşık yüzde 25’dir. Ve kart başına ortalama harcama ise 700 milyon liradır. Böyle bir hacmi olan ve eleştiriler ile şikayetlerin fazlalaştığını gördüğümüz bir ortamda, bunlarla ilgili düzenleme yapılması gereğini duyduk.
2005 yılı Ocak ayı itibariyle takibe geçilen müşteri adedi 37 bin 791’dir. Tutar 64.4 trilyon liradır. Türkiye’de Avrupa ülkelerinden farklı olarak, kredi kartlarının kullanımı yaygın. Banka kartları, o kadar yaygın kullanılmıyor. Genellikle nakit çekme ve maaşla ilgili konularda kullanım dikkati çekiyor.’’

AVRUPADA 3. OLDUK

Bilgin, Türkiye’nin kredi kartı adedinde Avrupa’da 3. sırada, kullanımda da 10. sırada olduğunu hatırlatırken, bu konuda düzenleme yapmanın gerekçesini ’’kredi kartı hacmi büyüklüğü, kullanımı yaygınlığı, bizi bu konu hakkında düşünmemize ve standartlar getirmemize sevketmiştir’’ sözleriyle özetledi. BDDK’ya son zamanlarda yoğun şikayetler geldiğini ve gerek bankalar gerekse kart sahiplerinin bir düzenleme yapılması konusunda talepkar gözüktüklerini kaydeden Bilgin, düzenlemenin, bazı sınırlamalar getirmek şeklinde olduğuna dikkati çekti.

’’KARTLAR, HAYATI İDAME ARACI OLARAK GÖRÜLMEYE BAŞLANDI’’

Kartların, hamilleri tarafından ’hayatı kolaylaştırmak için değil, hayatı idame aracı’’ olarak görülmeye başlandığını, bankalar açısından ise ’’irrasyonel bir pazarlama ve rekabet ortamı’’ yaratmaya başladığını anlatan Bilgin, şunları kaydetti:
’’Bu taslakla getirmek istediğimiz, banka ve kredi kartlarının çıkarılması, kullanılması, takas ve mahsup işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek ve sistemin etkin çalışmasını sağlamaktır.’’

GIDA VE AKARYAKITA TAKSİT, KART MANTIĞINA AYKIRI

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, kredi kartının bir ’ödeme aracı’ olduğuna vurgu yaparken, ’’ihtiyaçları giderme aracı’’ olmadığını söyledi.
Bilgin, BDDK’da düzenlediği basın toplantısında Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanun taslağı hakkında bilgi verdi, soruları yanıtladı.
Bilgin, gıda ve akaryakıta ’taksit’ uygulamasına ilişkin soru üzerine şunları söyledi:
’’Gıda ve akaryakıta taksit uygulaması, kredi kartı mantığına aykırı bir uygulama. Çünkü bir defalık tüketimin unsurlarıdır. Bunlar kümülatif olarak çığ gibi büyüdüğünde, kartın bloke olması tehlikesi ve bankalarımızın kredi kartı kriziyle karşı karşıya kalabilir. Biz uygulamalarımızda, bankaların mali bünyesini düşünüyoruz onun için bu açıklamaları yapıyoruz. Taksitli alış veriş uygulaması Türkiye’de gerçekten çok yaygın kullanılıyor. Bunun örnekleri Yunanistan, Brezilya, Fransa ve İsrail gibi ülkelerde de taksitler uygulanıyor. Ama en fazla 6 ay taksit uygulanması gibi bir sınırlama var. Ülkemizde 24 aya kadar bir taksitlendirme söz konusu.’’

24 TAKSİT YAPTIRACAKSANIZ TÜKETİCİ KREDİLERİNİ KULLANIN

Kredi kartının bir ödeme aracı olduğunu hatırlatan Bilgin, şöyle devam etti:
’’Kredi kartı, ihtiyaçları giderme aracı değildir veya hayatı idame ettirme aracı değildir, hayatı kolaylaştıran bir araçtır. Eğer 24 aylık bir ödeme planına ihtiyacınız varsa, lütfen daha düşük tüketici kredilerini kullanın, niye bu kadar yüksek faizli kredi kartı kullanıyorsunuz? Çünkü temerrüte düşme ihtimaliniz var. Benim şahsi görüşüm, tüketici kredilerine yönelinmesi lazım. Sanırım sektör de buna katılıyor. Bildiğim kadarıyla sektör, bu konuda görüşlerini bir araya getiriyor, tartışıyor ve bir noktaya gelecekler. Bu da yakın bir zamanda olacak diye düşünüyorum, bana aktarılan bilgilere göre. Eğer, olmazsa biz de gerekli önlemleri alma yolunda çalışmalarımızı yaparız, bu gecikmez. Çünkü burada da sorunlar yaşanmaya başlandığını biliyoruz.’’

KART PAZARLAMA STRATEJİSİNDEKİ YANLIŞLIKLAR

Bilgin, limitlere ve kredi kartı sayısına ilişkin soruya karşılık da, şu yanıtı verdi:
’’Uygun değişiklikler yapılabilir, esneklik Kuruma (BDDK) bırakılmıştır. Kurum yönetmeliklerle de bunları belirleyebilir. Asgari ücretlilerin cebinde bizim de cebimizde var çok çok yüksek limitli ve her hangi bir kontrole tabi olmayan kartlar var. Sırf pazarlama stratejisindeki yanlışlıklar nedeniyle intiharlar, boşanmalar, şikayetler hat safhada. Bunlar bizlere de geliyor. Bunları sosyal sorumluk anlamında önlemeye çalışıyoruz. Bankalarla konuyu tek tek görüştük bankacıların itiraz ettikleri hususlar da var, ancak bankalar bir yanda kredi kartları hamilleri bir yandadır. Biz bıçak sırtı bir dengeyi kurmaya çalışıyoruz.’’

POS MAKİNASI SAYISI

POS makinalarına ilişkin soru üzerine, Bilgin şunları söyledi:
’’POS’lar maalesef, ATM’lerde olduğu gibi bankalarımızın ortak hareket edememe özelliklerinin bir sonucudur. Tabii bu tatlı bankacılık döneminde karların yüksek olduğu dönemde önemli değildi. Ama son dönemde maliyetler hat safhada önemli. POS’larda da bankalarımız ortak kullanıma gidiyor. Bu yılın sonunda, gelecek yıllarda artık mağazalarda 7-8 tane pos makinası yerine, 2-3 tane POS makinası görmeye başlayacaksınız.’’

BANKALARDAN SKORLAMALARI DA İSTEYECEĞİZ

Bankalararası Kart Merkezi’nin skorlaması konusundaki soru üzerine Bilgin, şu yanıtı verdi:
’’Örneğin siz kredi kartı talebinde bulundunuz, bir banka aylık gelirinizin 3 katına kadar limit verdi. Diğer bankalardan da aynı limitte kredi kartı alabilirsiniz, yasal bir engel yoksa ödemelerinizi yaptıysanız. Bankalar arası kart merkezi, teknoloji olarak gerçekten ileri düzeyde ve skorlama da yapabiliyor. Biz yapacağımız alt düzenlemelerle, kurul olarak bankalardan bu skorlamaları da isteyeceğiz. Kanuna bunu yazmadık. Dolayısıyla, bir anlamda ödeme kabiliyetinde sorun olan kart talep eden potansiyel kart kullanıcılarının kart kullanımları da bir şekilde sınırlandırılabilir bu konuda yetki kurulda.’’

LİMİT NEDEN 1 MİLYAR LİRA YAPILDI?

Bilgin, ’’Bir lira olan limit, 500 milyon lira idi bu neden değişti’’ sorusuna karşılık şöyle dedi:
’’Aylık gelirinizin 3 katı kadar bir limit tanınabilir. Ancak gelirinizi belgeleyemiyorsanız 1 milyara kadar olan limitler, bu kapsamda değil. Bu rakam daha önce 500 milyon idi, 1 milyar lira yaptık. Ama gelen görüşlere göre yeniden değişebilir. Nedeni şu, maalesef bazı meslek grupları, çok anlı şanlı meslek grupları, kredi kartı alamaz duruma gelebilirler. 500 milyon da çok düşük kalabilir. Çünkü zarar ilan ettikleri için... Nedeni budur.’’ ’’Bankalar, borçlarını ödeyemeyen kredi kartı sahipleri için yeniden yapılanmaya gidecek mi’’ sorusuna Bilgin, kanunun böyle bir şeyi içermediğini, ancak bankaların kredi kartı dolayısıyla temerrüte düşen zor duruma düşen kişilere karşı çok kötü olmadıklarını, borçların yeniden yapılanması, borçların ödenmesinde gerekli gayreti gösterdikleri şeklinde yanıtladı.
’’Avantaj Kart’ın bir banka kartına dönüştürülmesi nedeniyle, insanların kişisel bilgileri açısından rahatsız olduklarının’’ hatırlatılması üzerine Bilgin, ’’örnek olay bazında yorum yapmak istemem ama taslaktaki maddeler yasalaştığı zaman, yorumları ona göre yapılır ve Kurul ona göre belirler’’ yanıtını verdi.

TASLAKTAKİ CEZAİ HÜKÜMLER

Öte yandan Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu Tasarısı Taslağında, ispat yükümlülüğü ile getirilen düzenlemelere aykırı davrananlara uygulanacak idari ve adli cezalar da yer aldı.
Buna göre, kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik ortam, sipariş formu veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğacak anlaşmazlıklarda ispat yükümlülüğü üye işyerine ait olacak.
Kartın kaybolması ya da çalınması hallerinde kart hamilinin kart çıkaran kuruluşa yaptığı bildirimlere ilişkin ispat yükümlülüğü ise kart çıkaran kuruluşun olacak.
Kart çıkaran kuruluş ile kart hamili arasında oluşabilecek herhangi bir uyuşmazlık halinde, işlemin hatasız bir şekilde kaydedildiği, hesaba intikal ettirildiği ve herhangi bir teknik yetersizlik veya arıza halinin bulunmadığının ispatı da kart çıkaran kuruluş tarafından yapılacak.
Getirilen çeşitli hükümlere uymayanlara yönelik idari para cezalarına da yer veren taslak ile gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi, nakit ödeme belgesi ya da alacak belgesi düzenlemek veya bu belgelerde ne surette olursa olsun tahrifat yapmak suretiyle kendisi ya da başkasına yarar sağlayanlar, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Gerçeğe aykırı beyan ve belgelerde sahtecilik durumunda ise söz konusu ceza, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis ve 2 bin güne kadar adli para cezası olarak uygulanacak.
İzin almaksızın kredi kartı çıkaran veya üye işyeri anlaşması yapanlar ise 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezasına çarptırılacak.
AA
Yayın Tarihi : 23 Şubat 2005 Çarşamba 15:42:09
Güncelleme :24 Şubat 2005 Perşembe 00:09:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?