Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Atatürke benzetildi. Moscow Times gazetesinde yayınlanan "Kremlinde bir Kemalist" başlıklı makalede "Putinin ideolojisi, net ve tutarlı. O bir Kemalist" ifadesi kullanıldı.
Moskovada İngilizce olarak yayınlanan Moscow Timesta, Rusyada sık sık iş yapan İngiliz hukukçusu Christopher B. Stone imzalı bir makale yayımladı. "Kremlinde bir Kemalist" başlıklı makalede Yukos krizinin, Vladimir Putinin ideolojisine ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdiği belirtildi.
2000 yılında Putinin bir muamma olarak nitelendirildiği, 11
Eylülden sonra ise Thatchere benzetildiği, son olarak da "Moskovanın Caligulası" olarak tanımlandığı anımsatılan makalede "Bu tanımlamalar doğru değildir. Putinin ideolojisi net ve tutarlıdır. O bir Kemalist" denildi.
Putinin Mustafa Kemal gibi modernizasyon ve Batı ile entegrasyondan yana olduğu ifade edilen makalede Atatürkün halifeliği feshettiği, Latin harflerini kullandırdığı ve İsviçre yasalarını temel alan bir sivil kanunu benimsediği anımsatıldı.
Putinin ise, toprakların çoğunun özel mülkiyetinde olmasını yasalaştırdığı, yeni çalışma yasalarını getirdiği, Rusyanın dış politikasının Çin veya Hindistana yönelmesini reddettiği belirtildi.
Atatürkün, döneminde bir devrim yuvası olan Selanikte, Putinin ise, diğer devrimci bir kent olan Petersburgda doğduğuna dikkat çekilirken her ikisinin de yurt dışında kaldığı belirtildi. Atatürk ve Putinin, seleflerinden kuşku duyduğu, Genç Türklerin Atatürkü küçümsediği, Yeltsin çevresinin ise, Putinle ilişkisini kestiği öne sürüldü. Her iki liderin, milliyetçi olmakla birlikte şoven olmadığı, "ülkesinin sınırlarını kutsal olarak gördüğü" belirtilen makalede "Kemalist Rusya"nın izleyeceği politikalara ilişkin olarak da şu değerlendirme yapıldı:
"İlk olarak liberalizasyon sürecek ancak hükümet ulusal şampiyonları teşvik edecek. Örnek olarak Gazprom-Rosneft evliliği Kemalın devletçi politikaları ile tutarlı. İkincisi, orta vadede hükümet, şekil olarak anayasal, praktikte ise otoriter olacak.
(...) Atatürkin niyeti, Türkiyenin bir liberal demokrasiye dönüşmesiydi. Putin de, güdümlü bir demokrasiden söz ediyor.
İdeolojisi, geciktirilmiş demokrasi anlamına gelebilir ancak reddedilmiş demokrasi anlamına gelmez."
...
Yayın Tarihi :
4 Nisan 2005 Pazartesi 13:31:00
Güncelleme :4 Nisan 2005 Pazartesi 13:32:37