Krizde 295 bin kişi işsiz kaldı

Krizde 295 bin kişi işsiz kaldı, devlet 2 milyar lira kaybetti

İşadamı Süleyman Orakçıoğlu’na göre, işsiz kalan bir kişiden, devletin yıllık kaybı 6 bin 728 TL. Bu hesap, eylül itibarıyla açıklanan 295 bin işsize uyguladığında, kayıp 2 milyar TL’yi buluyor. Buna karşılık Orakçıoğlu, "İşverene 10 ay için geçici olarak yüzde 10 SGK prim desteği verilsin, Türkiye krizi daha az kayıpla atlatsın" dedi.


KRİZDE küçülme ve bazı çalışanlarıyla vedalaşmak durumunda kalan işverenler, soruna genel çözüm üretme konusunda da öneriler geliştirmeye başladı. Damat-Tween, ADV ve D’S markalarını bünyesinde barındıran Orka Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, işçi çıkarılmasını engellemek için, 10 ay için geçici olarak yüzde 10 sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim desteği verilmesi halinde Türkiye’nin krizi daha az kayıpla atlatacağını savundu. Yüzde 10 prim desteği için, ’mevcut istihdam sayısının korunması’ ile ’vergi ve prim borcunun olmaması’ şartlarının aranabileceğini belirten Orakçıoğlu’nun bu konuda yaptığı hesap şöyle: "Asgari ücretle istihdam edilen bir kişinin, işsiz kalması halinde gerek işgücü kaybı gerekse devlete getireceği yıllık gelir kaybı 6 bin 728.77 TL. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işveren prim payında yüzde 10 indirim yapılırsa, devletin yıllık gelir kaybı 815.40 TL. Aradaki fark 5 bin 913.37 TL."

1.7 milyar TL’lik fark

En son açıklanan verilere göre, Türkiye’de krizin etkisiyle 295 bin kişi daha işsiz kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, eylül sonu itibarıyla işsizler ordumuzun sayısı 2 milyon 548 bin kişiye ulaştı. Son dönemde işsiz kalan 295 bin kişinin, tamamının asgari ücretle çalıştığı düşünülse bile, Orakçıoğlu’nun hesabına göre devletin gelir kaybı 1 milyar 985 milyon TL’yi buluyor. Bu kişilerin işlerini kaybetmemeleri için SGK işveren prim payında yüzde 10 indirim yapılması halinde ise devletin kaybı, sadece 240 milyon 425 bin lirada kalıyor. Böylece devlet 1 milyar 745 milyon liralık gelirini koruyabiliyor.

1000 TL’de 14 bin lira

Yıl sonuna kadar kriz nedeniyle işsizler ordusuna katılanların sayısının 600 bin civarında olacağı tahmin ediliyor. Eğer Orakçıoğlu’nun hesabını bu rakama uygularsak devletin gelir kaybı 4 milyar 37 milyon TL’yi buluyor. SGK prim indirimindeki yüzde 10’luk indirimle ise 5 milyar 548 milyon TL devletin gelir hanesinde kalıyor. Orakçıoğlu, işini kaybeden kişinin aylık 1000 TL ücretle çalıştığı dikkate alındığında ise devletin bir iş işsizden kaybının yılda 14 bin TL’yi aştığına dikkat çekti. Bu durumda yüzde 10 prim indiriminin devlete maliyeti çalışan başına yılda 1722 TL oluyor. 600 bin işini kaybedenden devletin kaybı ise 8.4 milyar TL’yi buluyor. Orakçıoğlu, 10 ay yüzde 10 geçici prim indirimiyle işsizler ordusuna yeni katılımların önüne geçilebileceğini savundu.

Asgari ücretli 1 kişinin işsiz kalmasının yıllık maliyeti

İşsizlik Fonu’ndan 10 ay ödenecek işsizlik ücreti: 2 bin 664 TL

Maliye’nin tahsil edemeyeceği ücret gelir stopajı: 1039.64 TL

Maliye’nin tahsil edemeyeceği ücret damga vergisi: 48.92 TL

SGK işveren prim payı: 1590.03 TL

SGK işveren işsizlik prim payı: 163.03 TL

SGK işveren işçi prim payı: 1141.56 TL

SGK işveren işçi işsizlik prim payı: 81.54 TL

TOPLAM: 6 bin 728 TL

Her işsiz bizden müşteri götürüyor

İŞİNİ kaybeden herkesin ekonomide bir boşluk yarattığına değinen Süleyman Orakçıoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Her işsiz bizim için de kaybedilmiş bir müşteri demek. En çok müşteri kaybını Bursa’da hissediyoruz. Anlattığım hesap ile devlet bu işin önüne geçebilir. İşten çıkarmaları engelleyecek bir formül bu. Mevcut istihdam sayısının korunması şartı ile bunu sağlamak mümkün."

Macarlar haftada 4 gün çalışacak

İŞSİZLİĞE karşı önlem olarak otomotiv fabrikalarının aldığı haftalık iş gününü 5’den 4’e indirme kararını Macaristan hükümeti de benimsedi. Macaristan’daki sendikalar ve işverenler bu projeye sıcak bakarken, Macaristan Otomotiv Sendikası Başkanı Janos Borsik, işten çıkarılmak yerine haftada 4 gün çalışılmasının gayet mantıklı olduğunu söyledi. Macaristan’da hükümetin bu projeyi sadece özel şirketlerde değil, devlet bünyesinde de uygulamayı hedeflediği bildirildi.