23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Krueger: Türkiye başardığını kanıtlamalı

IMF 1. Başkan Yardıcısı Krueger, "Türkiye’de şu ana kadar kaydedilen gelişimin umduğumuz kadar sağlam olduğunun kanıtlanması için almamız gereken biraz daha yol var" dedi.


Stanford Ekonomik Politikalar Araştırmalar Enstitüsü tarafından düzenlenen Ekonomi Zirvesi’ne katılan IMF Birinci Başkan Yardıcısı Anne Krueger, "Küresel Ekonomi Ne Kadar İstikrarlı" başlıklı konuşmasının önemli bir bölümünü Brezilya ve Türkiye’ye ayırdı. Krueger, iki ülkenin son yıllarda etkili bir gelişme gösterdiğini ve fon programlarını uyguladığını belirtti.

Krueger, iki ülkenin de, bir taraftan borç yüklerini azaltarak, borç profillerini yeniden yapılandırmada büyük adımlar atarken, diğer taraftan da enflasyon oranlarında belirgin düşüşten ve hızlanan büyümeden yararlandığını ifade etti.

İki ülke arasında önemli benzerlikler olduğunu ifade eden Krueger, Türkiye’de 1999 ve 2000 yılındaki krizler sonrasında uygulamaya konan reformların Fon programıyla desteklendiğine dikkat çekti.

Krueger, "Burada da dalgalı kur, hızlı ayarlamayı mükmün kılan bir etken oldu ve burada da birbiri ardından gelen hükümetler, reform programına etkileyici bir katılım gösterdiler. Sonuç olarak, son dönemdeki dikkate değer gelişim ortaya çıktı. Bu, özellikle Türkiye’nin daha gelişmeden vazgeçilen reformlar siciline bakıldığında dikkate değer" diye konuştu.

Güçlendirilmiş mali politikaların, aynı Brezilya’da olduğu gibi Türkiye’nin makroekonomik çerçevesinde de bir köşe taşı olduğunu belirten Krueger, "İki durumda da, güçlü mali kontroller hızlı büyüme ve enflasyonun düşüşü için gerekli koşulları yaratmada kritik rol oynadı" dedi.

Türkiye’de enflasyonun 1980’lerin ortalarından beri yüzde 60’ların üzerinde olduğuna dikkat çekem Krueger, "Sadece üç yıl önceki yüzde 70’lerden bügün yüzde 10’un altına indi. 1960’lardan bu yana enflasyon ilk kez tek haneli rakama düştü" diye konuştu.

Geçen yıl büyümenin yüzde 8’e yaklaştığını anımsatan Krueger, "Bu, hızlı büyüme gözlenen ard arda üçüncü yıl oldu. Bu üç yıllık periyod boyunca büyüme ortalaması yüzde 7’nin çok az altında kaldı" dedi.

Tüm bunların, hükümetin birincil dengeyi GSMH’nin yüzde 7’sine getirerek, yüzde 6.5’lik hedefi tutturduğu bir zamanda olduğuna işaret eden Krueger "Bunun, göreceli olarak kısa bir zaman içinde mali dengede, GSYH’nin yüzde 7’sinden sıradışı bir farklılaşmayı temsil ettiğine dikkatinizi çekerim" diye konuştu. Krueger, buna ek olarak, Türk hükümetinin, özellikle bankacılık sektöründe iç finans sistemini güçendiren birtakım kritik yapısal reformu üstlendiğine de dikkat çekti.

"DAHA YOLUMUZ VAR"

Türkiye’nin çok şey başardğını söyleyen Krueger, "Ancak şu ana kadar kaydedilen gelişimin umduğumuz kadar sağlam olduğunun kanıtlanması için almamız gereken biraz daha yol var. Türkiye’nin ekonomisini sağlam bir temele oturtmak için, mevcut politikalara birkaç yıl daha bağlı kalmak gerekiyor. Düşüşe rağmen dış borç hala yüksek. GSMH’nin yüzde 60’ı. Ve yine düşüşe karşın, net kamu borcu halen GSMH’nin yaklaşık yüzde 70’i oranında. Bunun büyük bir kısmı dövize endeksli veya döviz, ya da çok kısa vadeli faize bağlı durumda. Bu da döviz kuru ya da faiz oranlarındaki hareketler karşısında son derece duyarlı bir konumda bulunmasına neden oluyor" dedi.

TÜRKİYE YAYGIN İNANIŞI KIRDI

Brezilya ve Türkiye’nin, yüksek enflasyon ve ekonomik istikrarsızlık sicilleri olan ülkeler olduğunu söyleyen Krueger, "Son dönemde birbirinin ardından gelen hükümetlerin sıkı mali politikalar uygulamaları, iki ülkenin de şoklara karşı kırılganlıklarını belirgin biçimde azaltmalarını mümkün kıldı. İlginçtir, yaygın inanışın aksine, iki ülkede de hızlı büyüme oranları mali disipline eşlik etti" diye konuştu.



ANKA / HÜRRİYET
Yayın Tarihi : 12 Şubat 2005 Cumartesi 15:27:02
Güncelleme :12 Şubat 2005 Cumartesi 15:28:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?