23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Kurumayan bataklık

Türkiye'de öylesine bir çamur deryası var ki, kurutmak, temizlemek, yeşillendirmek mümkün gibi görünmüyor.. Daha da önemlisi, artık vatandaş ta bunun mümkün olduğuna inanmıyor... Evet bu çamur deryasının adı "Siyaset".. Tertemiz girenin bile, çok kısa bir süre sonra, donuna kadar kirlendiği, vıcık vıcık çamura bulandığı bir derya bu... Türk insanı, çok değil, daha bir kaç ay öncesinde, son bir umut olarak, "Ampul" partisinin bu bataklığı kurutacağına verilen vaatler sayesinde öyle bir inanmıştı ki, 12 Eylül ihtilalinden sonra, çok partili sisteme tekrar geçiş sürecinde Özal'a olan ilgiye yakın bir ilgi göstererek onları iktidara getirmişti... Halk umutlanmıştı. Çünkü artık kendi içinden, kendi dilini anlayan, bıçkın bir başbakanı olacaktı Türk halkının.. Öyle ya, bu bıçkın Kasımpaşa gibi bir kenar mahallede yetişmiş, futbol oynamış, hapislerde yatmıştı... Onun sözlerine güvenmeyecek te kimin sözlerine güvenecekti yıllardır iktidara her getirdiği tarafından cebinden parası, aşı, işi, ekmeği alınan bu insanlar.. Hatta ilk günlerde, onlara oy vermeyen kitleler bile umutlanmıştı... Hemen piyasalar canlandı, ekonomide aniden düğün-dernek havası oluşuverdi... Üstelik bu ezici çoğunluğa sahip iktidar, yanlarına bir de muhalefeti de aldı ki, bu tabir caizse, 'kaymaklı ekmek kadayıfı' olmuştu... Amaaa unutulan bir şey vardı. O bataklık hiç kurumamıştı ki... Seçim meydanlarındaki o bıçkın delikanlının eylemleri ile söylemleri tamamen farklıydı, ama manzara, geçmişte olduğu gibi yine aynı... Yine ihaleler, bıçkın ve partisine yakın kişilere veriliyor, partinin ve yandaşlarının zenginliklerine zenginlik katmaya çalışılıyor, İnsanlar, eskisinden daha da fazla ellerinde avuçlarında neyi var, neyi yoksa bir bir kaybederken ve bir de bunun üzerine ortalığı göz gözü görmeyecek kadar toza dumana çeviren savaş başlamışken, bizim bıçkın ve ekibi, bunu en iyi fırsat olarak görüp, devletin kadrolarını bir bir istila etme telaşındalar... Haklarında çeşitli davalar açılmış parti yöneticilerini çıkardıkları yasalarla temizleme gayretindeler... "Hem kekeme, hem geveze" deyişini hatırlatan, bilgiden beceriden nasibini almamış icraatlarla, başta dış politika olmak üzere, bu zamana kadar eşi-benzeri görülmemiş gaflarla, yine bu milletin zamanı ve parası çalınıyor... Görüldü ki, iktidar olmakla, muktedir olmak farklı şeylermiş... Üstelik bu dönem, adam gibi bir muhalefet te yok meclis çatısının altında... Bırakın tutunacak bir dal, bir çalı parçası bile olmadığının seyir hali... Yakın geçmişte, yönetenlerin önüne "kasa" atma eylemleri, yavaş yavaş yerini "çocuk atma" eylemlerine bıraktı.Çünkü artık atılacak bir kasa ya da bir masa bile kalmadı insanların elinde... Kime sorsanız bin ah, kiminle konuşsanız bin güvensizlik... Bataklık gene fokur fokur... İnsanlar gene sahipsiz, gene fakir...
Yayın Tarihi : 14 Nisan 2003 Pazartesi 00:00:09
Güncelleme :9 Mayıs 2003 Cuma 12:42:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?