Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, DTP Milletvekili Fatma Kurtulan'ın “bazı milletvekillerinin akrabasının terör örgütü üyesi olduğu” iddiasına ilişkin haberler konusunda, “Benim amcamın oğlu olduğu ifade edilen Selahattin Çelik, babamın anne tarafından üvey amcasının oğludur, adı geçeni çocukluk yıllarından beri görmedim” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, DTP'li Kurtulan'ın dün bir gazetede yer alan, “bazı AK Parti'li bakan ve milletvekillerinin akrabalarının terör örgütü içinde yer aldığı” iddialarının ardından, bugünkü bazı gazetelerde konuyla ilgili haber ve yorumlar bulunduğunu belirtti.
Açıklamaların “AK Partiyi, Doğu ve Güneydoğulu milletvekillerini töhmet ve itham altında bıraktığını” ifade eden Çelik, şunları kaydetti:
“Haber ve yorumlarda adı geçen ve benim amcamın oğlu olduğu ifade edilen Selahattin Çelik, babamın anne tarafından üvey amcasının oğludur. Adı geçeni çocukluk yıllarından beri görmedim, sesini bile duymadım.
Suçlu veya yanlış kişi sizin oğlunuz, öz kardeşiniz olabilir. Mühim olan sizin onunla aynı safta yer alıp almadığınızdır. Akrabanın sözlük anlamı 'yakın' demektir. Fikir ve siyaset dünyasında kan, soy-sop yakınlığı değil, zihniyet yakınlığı insanları bir araya getirir, yakınlaştırır.
Hukukun en temel prensiplerinden biri suçların şahsiliğidir. Benim 48 yıllık hayatımdaki duruşum, meslek hayatındaki tavrım, yazdıklarım, konuştuklarım hepsi ortadadır. Bütün bu süreçte beni milletime karşı utandıracak iğnenin ucu kadar bir leke olmamasından dolayı hep şükrettim. 9 yıldan beri milletvekili ve bakan olarak da halkımın huzurundayım. Başım dik, alnım açıktır.”
“Doğu ve Güneydoğu AK Partili bazı milletvekillerinin PKK terör örgütü yandaşı olan bir yakını var mı, yok mu? Bunu bilmiyorum” diyen Çelik, “Ama olsa bile bu hiçbir milletvekili arkadaşım için bir nakısa değildir” dedi.
Çelik, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Her biri yöresinde etkili ve saygın insanlar olan milletvekillerimizin 'tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan' idealini benimseyerek AK Parti saflarında siyaset yapmaları onların zaten duruşunu net olarak göstermektedir.
Adı geçen milletvekilinin kendi durumunu izah ederken partimizi ve doğulu milletvekillerimizi töhmet ve zan altında bırakan ifadelerinin bu açıklamalar ışığında değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Suçların şahsiliği ilkesini ben de biliyorum bu tamam.Ancak Irak'ın kuzeyine operasyon için teskere çıkartılmak istendiğinde siz ve başka akrabaları pkk da olan milletvekilleri acaba bu teskerenin çıkarılmasını canı gönülden desteklediniz mi,teskereye evet için bir burukluk hissetiniz mi,ya da teskerenin geç çıkarılmasında sizin ve akrabaları pkk'lı olan diğer milletvekili partidaşlarınızın etkisi olmuş mudur?umarım bu yazıyı okursunuz ve vicdanen doğru yanıtları verirsiniz.
Sayın bakana inanıyorum..Bu zaman kadar ülkenin gelişmesi için çalıştı ve çalışmayada devam ediyor..
Sn.Bakan,peki MEB deki kadrolaşmaya ne cevap vereceksiniz?Mesela KPSS tercihleri hep imam hatiplililerden yana,daha kaç gün önce normal lise mezununun tercih yapacağı hiç bir kurum yok.Hangi tarafa baksan imam hatip,müeezin,kayım bilmem ne.Peki bu ülkeye yada bu insanlara kişi başı birer ikişer imam yada camilere 10 imamın hocanın düştüğ nerede görülmüştür?Gayeniz bunları bu kadrolara yerleştirip daha sonra başka yerlere getirmektir.Bunu hepimiz biliyoruz.KPSS tercih kılavuzu hazırlanırken sizde o komisyonda yer alıyorsunuz.Ayrıca 2006-2007 eğitim öğretim yılında çıkardığınız bir madde ile ne kadar AKP li ve Akp yakın ,dinci öğretmen varsa Milli Eğitim müdür ve müdür yardımcısı,geri kalanlarıda,okularda idareci atadınız.Daha sonra EĞİTİM-SEN nin baskı ve itirazları sonucu iş yargı gitti.Danıştayın iptal kararını hiçe sayıp bu seferde geçici görevlendirme ile aynı kişleri tekrar aynı kadro ve pozisyonlarda kalmalarını sağladınız.Oysa yöneticilik sınavlarını kazanlar vardı.Neden bu insanlarıın haklarını ihlal ettiniz.Okullara türbanla öğrencinin girmesini sağladığınız gibi,türbanlı öğretmenlerinde derslere perukla girmelerine imkan sağladınız,halende devam ediyor.Öğretmen derse mi,yoksa sahne çıkıyor beli değil.Cuma günleri mesai saatlerini içinde görevini bırakıp camilere koşan öğretmen ve idarecilere göz yumdunuz halende devam etmektedir.Bütün bunlar şimde aynı şekilde yürüyor.Bunlara rağmen,şimdi nasıl ortaya çıkıp benim başım dik, alnım açık diyebiliyorsunuz.Burası İRAN değil ve sizde HUMEYNİ değilsiniz.
sayın bakanın dedigi dik duruş.alnı ak vicdanı gerçekten rahatsa ne mutlu ona.umarız öyledir.ve gerçekten öyle olmalı.şimdiye kadar bir şey duymadık şahsı hakkında.
kanı bozuk ülkemizde çok devlet bakanı var hatta başı bile var atatürkün dediği gibi damarındaki son kana kadar türkiye cumhuriyetini kollayıp savunacağıma and içtim