18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Liderlerin deneği olduk!

Türkiye, tarihinin belki de en kritik devrelerinden birini yaşıyor: Kıbrıs’ta ciddi bir dayatma ile karşı karşıyayız. Etkileri, Türkiye'nin Kıbrıs dışındaki politikalarını da yakından ilgilendiren bir dayatma.. Irak'ta savaş başlamak üzere. Ciddi bir ekonomik krizin içinden geçtik, etkilerini hâlâ günlük yaşamlarımızda hissediyoruz. Böyle bir ortamda Türkiye’nin yöneticilerinin sergiledikleri tek politika, "rüzgârın önünde savrulmakötan ibaret. Ne değişti? Önceki gece Çankaya’da yapılan zirve toplantısında "ABD ile işbirliğinin, çok geç olmadan yapıldığı takdirde bir anlam ifade edeceği" görüşüne varılmış. Tezkerenin acilen TBMM'ye sevki kararı alınmış. Cumhurbaşkanı’nın daha önce ısrarla üzerinde durduğu görüşünü "esnettiği" ve BM kararı olmadan da tezkerenin TBMM'den geçirilebileceği görüşüne vardığı açıklanıyor. Başbakan’ın "ABD ile ilişkilerimizi bozmayalım" dediği ifade ediliyor.. İnsan sormadan edemiyor: Ne değişti? Sürpriz miydi? Ne oldu da, hükümet belki hafta sonunda belki de önümüzdeki haftanın başında TBMM'ye getirmeyi planladığı tezkereyi erkene alıyor? Nasıl bir durum değişikliği yaşandı ki, Cumhurbaşkanı "Birleşmiş Milletler kararı" ısrarından vazgeçiyor? ABD’nin, Irak’ta bir askeri harekât planladığı ve Saddam'a verdiği sürenin de bugünlerde dolacağı bir sürpriz miydi? Türkiye'nin, ABD ile bir işbirliği yapmadan Kuzey Irak'ta yaşanacak oldubittilere karşı koyacak gücünün olmadığı bir sır mıydı? Bilmiyormuş gibi.. Savaşın Türkiye ekonomisini etkileyeceği belli değil miydi? ABD'den alınacak savaş tazminatına Türk ekonomisinin acil ihtiyaç duyduğu bilinmiyor muydu? Bunların hepsini günlük gazeteleri düzenli okuyan sıradan vatandaşlar dahi biliyorlardı. Ama Türkiye’nin bugünkü yöneticileri, anlaşılmaz bir şekilde bunlar bilinmiyormuş gibi davranmayı tercih ettiler.. Yumurta kapıya dayanınca Recep Tayyip Erdoğan, Siirt'te seçimlerin hangi gün yapılacağını, hangi tarihte seçilip Başbakanlık görevini alacağını aylardır biliyordu. Hükümetini kimlerden oluşturacağını, nasıl bir program yazacağını biliyordu. Kaldı ki önceki hükümetin sahibi de bizzat kendisi değil miydi? Buna rağmen bu olağanüstü durumda yapılması gerekenleri bir an önce yapmak yerine adeta "işin tadını çıkarmayı" tercih etti.. Ta ki yumurta kapıya dayanana kadar.. Yok böyle lider! Lider, olağanüstü durumlarda ne tür olaylarla karşılaşılabileceğini önceden kestirip, atacağı adımları buna göre planlayan insana denir. Son bir aydır yaşadıklarımız, Türkiye’nin en önemli eksiğinin böyle bir liderlik olduğunu gözler önüne seriyor. Gücünün sınırlarını bilen, öngörülü olan, karar alma ve uygulama yeteneği olan bir liderlik.. Türkiye’nin sorunu ciddi lider sorunu ve ne yazık ki mevcut kadrolar bunu üzerimizde deneye deneye öğrenecekler..
Yayın Tarihi : 31 Mart 2003 Pazartesi 00:00:01
Güncelleme :5 Ağustos 2004 Perşembe 11:07:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?