18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Lord Butler'dan Irak istihbaratına eleştiri

İngiltere hükümetinin, Irak’a asker göndermek için kullandığı istihbarat bilgilerinin güvenilirliği, bugün yayımlanan bir raporda eleştirildi.

Raporu hazırlayan komisyonun başkanı Lord Butler, istihbarat bilgilerinde "ciddi hatalar" bulunduğunu söyledi.

Lord Butler beş ay süren soruşturma sonrası açıkladığı raporda, istihbaratın elde edilmesi sırasında, bilgi kaynakların çeşitlendirilmesine yönelik normal süreçteki zayıflıklara dikkat çekti.

Butler, İngiltere hükümeti için İngiliz istihbarat servislerince hazırlanan ve kamuoyuna açıklanan dosyada, istihbarat bilgilerinin sınırlı olduğu yolunda uyarıların bulunması gerektiğini belirtti.

Butler Raporu’nda, bu dosyada, Irak’ın kitle imha silahlarını 45 dakikada kullanıma hazır hale getirebileceği yönündeki bilginin yer almaması gerektiği, özellikle vurgulanıyor.

Raporda belirtilen hususlar arasında, Irak’la El Kaide arasında bağlantı olduğuna ya da İngiliz hükümetinin petrol stoklarıyla ilgili kaygılar nedeniyle savaşa girdiğine dair kanıt bulunmaması da var.

Butler Raporu’nun sonucunda, istihbarat bilgilerinin kasıtlı olarak çarpıtıldığı ya da yetkililerin bazı hususları ihmal ettiği yönünde kanıt olmadığı belirtiliyor.

Lord Butler, istihbaratla ilgili zayıflıkların toplu bir hata olduğunu ve bir süre önce İngiliz Dış İstihbarat Servisi MI6’ın başına getirilen John Scarlett’ın görevden ayrılmayacağını umduğunu söyledi.

Butler ayrıca soruşturmasında, İngiltere Başbakan Tony Blair’in iyi niyetle haraket etmediği yönünde de kanıt bulunmadığını belirtti.

İngiltere Başbakanı Tony Blair ise Butler Raporu’nun yayımlanması sonrası, raporda belirtilen hususları aynen kabul ettiğini açıkladı.

Butler raporu geçen hafta Amerikan Senatosu İstihbarat Komisyonu’nca yayımlanan ve Irak savaşı öncesinde ülkenin istihbarat çalışmalarında önemli hatalar işlenmiş olduğunu ortaya koyan raporu izliyor.

Eskiden Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış olan Lord Butler’ın ekibinde eski bir savunma yetkilisi, emekli bir diplomat ve üst düzeyde iki siyasetçi yeralıyor.

Soruşturma aşamasında, ekip, gizli belgeleri inceleme olanağını elde etti, istihbarat yetkilileri ve üst düzey politikacılarla özel görüşmeler yaptı.

Lord Butler’a verilen görev, Irak’ın sahip olduğu öne sürülen silahlarla ilgili bilgilerin ne derece doğru olduğunu belirlemek ve savaştan önce sunulan istihbaratla, o zamandan bu yana ortaya çıkarılanlar arasında bir tutarsızlık olup olmadığını saptamaktı.


Lord Butler, raporun sunuş konuşmasına, İngiltere’de istihbarat servislerinde çalışanların cesaretini överek başladı.
İstihbarat örgütlerinin elde ettiği bilgilerin çok önemli ve daha önce hiç olmadığı kadar güçlükle elde edildiğini belirtti.
Lord Butler, Irak’ın kitle imha silahlarına sahip olup olmadığı konusunun kendi ekibinin değil Irak İnceleme Grubu’nun görevi olduğunu kaydetti.
Raporu hazırlayan ekip İngiltere dışındaki istihbarat örgütlerinin çalışmalarını incelemedi.
Kitle imha silahları ifadesinin ne anlama geldiği konusunda karışıklık yaşandığını belirten Lord Butler, raporda bu ifadeyi kullanmak yerine her silahı kendi adıyla kullandıklarını kaydetti.
Lord Butler soruşturmasının, 1991’de Körfez Savaşı’nın bitiminden, Birleşmiş Milletler’in silah denetçilerinin geçen yılki savaş öncesi Irak’tan ayrımalarına kadar olan dönemde, İngiltere’nin Irakla ilgili istihbaratını incelediğini söyledi.
11 Eylül saldırıları sonrası, diğer ülkelerde de kitle imha siahlarının yayılmasına yönelik kaygılar artmıştı.
Irak’ın diğer bazı ülkelerden daha fazla tehdit oluşturduğunu gösteren bir istihbarat bilgisi bulunmuyor.
Lord Butler, Irak’ın nükleer silahlarını ve nükleer silah programını yeniden başlatmak istediği yolunda "sınırlı istihbarat" bulunduğunu söyledi.
İngiltere’nin Irak savaşlı öncesi bu ülkeyle ilgili istihbaratını inceleyen Lord Butler, raporunda, Irak’ın silah programlarına yönelik değerlendirmeyi eleştirdi. Ancak raporu gören gazeteciler bu değerlendirmeye karşın, Irakla ilgili istihbarat bilgilerinin çarpıtıldığı yolunda kanıt olmadığını söylüyor.
2002 yılı ilkbahar ve yaz aylarında, Ortak İstihbarat Komitesi’nin, Irakla ilgili değerlendirmeleri belirginleşmeye başladı. Daha sonra Irak’ın sahip olduğu öne sürülen kitle imha silahlarıyla ilgili bir dosya hazırlandı.
Irak’ın Afrika’dan uranyum almaya çalıştığı yolundaki istihbarat sağlam temellere dayanmaktaydı.
Irak’ın biyolojik silahlar üretme çabasında olduğu yolundaki istihbarat bilgilerinin doğru olmadığı anlaşıldı.
Lord Butler, istihbaratta yaşanan sorunlar ve aksaklıkların tek bir sorumlusu olmadığını, hükümetin ise bir yanlış yönlendirmesinin sözkonusu olmadığını ifade etti.
Lord Butler, Irakla ilgili olarak, istihbarat servislerinin kaynaklarını çeşitlendirmelerine yönelik normal süreçte, zayıflıklar olduğunu söyledi. Butler bunun kısmen, aktarılan kaynakların azalması sonrası, istihbarat servislerinde daha az kişinin çalışmasından kaynaklandığını belirtti. Lord Butler, Irak deneyimi ışığında, bu sorunun acilen ele alınması gerektiğini vurguladı.
Lord Butler, Irak dosyasında belirtilen sonuçların muhtemelen, bu ülkenin daha önce uluslararası toplumla işbirliği yapmamasından ve Saddam Hüseyin döneminde Irak’ın silahlarını gizlemesinden etkilendiğini söyledi. Ancak Butler, istihbarat raporlarının hazırlanışı sırasında, İngiliz yetkililerin istihbarat bilgilerini kasıtı olarak çarpıttıkları konusunda kanıt bulunmadığını belirtti.
Lord Butler, Saddam Hüseyin’in 45 dakika içinde kitle imha silahlarını harekete geçirebileceği iddiasının "olağan dışı zayıf" bir istihbarat değerlendirmesi olduğunu kaydetti.
"45 dakika" iddiasının hüükmet tarafından abartılıp abartılmadığını incelediklerini belirten Lord Butler, hükümetin böyle bir amaç gütmediği sonucuna vardıklarını söyledi.
Lord Butler, "45 dakika" iddiasının tam olarak ne anlama geldiği belli olmadan hükümetin hazırladığı rapora dahil edilmemesi gerektiğine inandığını kaydetti.
Lord Butler, Irak’ın kitle imha silahlarını 45 dakikada aktif hale getirebileceği yönündeki değerlendirmenin, İngiliz hükümetine üçüncü kaynaklardan geldiğini söyledi. Butler, tartışmaya açık bu iddianın, birçok aracı ile gerçekleşen haberleşmeye yönelik sorunları ortaya koyduğunu belirtti.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Lord Butler, İngiliz hükümetinin Irak dosyasındaki değerlendirmelere inandığına şüphe olmadığını söyledi. Ancak Butler, Ortak İstihbarat Komitesi’nin, Irak’la ilgili istihbaratın az olduğu yönündeki uyarılarının, dosyaya eklenmemesinin ciddi bir hata olduğunu belirtti.
Lord Butler, İngiltere hükümetinin, Irak’ın silahlarıya ilgili istihbaratını yakın zamanda gözden geçirmemesinin kendisini şaşırttığını söyledi. Ancak Butler, Irak savaşı öncesi dikkatlerin, Birleşmiş Milletler’in silah denetçilerinin çalışmaları ve Irak’ın Saddam Hüseyin döneminde uluslararası toplumu aldatmasına çevrildiğini vurguladı.
Lord Butler, tüm bu süreç içinde Başbakan Tony Blair’in "iyi niyetten uzaklaştığını" gösteren bir kanıta ulaşmadıklarını söyledi.
Bu raporla yaptıkları değerlendirmenin, örneğin ABD’de yayımlanan CIA raporu kadar eleştirel olmadığını kabul eden Lord Butler, buna rağmen, istihbarat örgütlerinin çalışma sistemleriyle ilgili uygun gördükleri eleştirileri raora yansıttıklarını söyledi.
Lord Butler ayrıca raporunda, istihbarat servislerinin, Saddam Hüseyin yönetimi ile El Kaide örgütü arasında herhangi bir bağlantı ya da işbirliği tespit etmediklerini belirtti.
BBC TÜRKÇE SERVİSİ
Yayın Tarihi : 15 Temmuz 2004 Perşembe 01:31:07
Güncelleme :15 Temmuz 2004 Perşembe 01:39:05


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?