Metin Kaplan hakim karşısında

Almanya’nın sınırdışı kararı üzerine Türkiye’ye getirilen ‘Kara Ses’ lakaplı İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği lideri Metin Kaplan’ın yargılanmasına başlandı.

Ekim ayı ortalarında Türkiye’ye getirilen ve hakkındaki gıyabi tutuklama kararı üzerine cezaevine konulan Metin Kaplan, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısınaa çıktı.

Anıtkabir’e saldırı hazırlığına azmettirmekten de yargılanıyor

Davada, Kaplan’ın, Fatih Camii ve Anıtkabir’e uçakla saldırı hazırlığı yaparken yakalanan kişileri azmettirdiği iddia ediliyor.

Bu dava kapsamında, Kaplan’ın anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

13 dava açılmıştı

Metin Kaplan’a, İstanbul, Erzurum ve Adana’da açılan ve birleştirilen 13 davanın iddianamelerinde de suçlamalar yöneltiliyor.

Metin Kaplan: "Terörist suçlamasını reddediyorum"


İstanbul - Almanya’dan sınırdışı edilen İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği (ICCB) yöneticisi Metin Kaplan, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek suçundan yargılandığı davada, "terör ve terörist" suçunu külliyen reddettiğini söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada savunmasını yapan Kaplan, görülen davanın önceki uruşmasında dizlerindeki rahatsızlığı bahane ederek ayağa kalkmayan Kaplan, mahkeme heyetinin isteği üzerine ayakta durmasını engeller mahiyette bir rahatsızlığının olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Adli Tabiplik’te sağlık kontrolünden geçirildi.

Mahkeme heyeti, duruşma başladıktan sonra Adli Tabiplik raporunda, sanığın sağlık durumunun iyi olduğu, sadece bileklerinde kelepçe izi bulunduğunun belirtildiğini tutanağa yazdırdı.

Kaplan, mahkemede yaptığı savunmasında, kendisinin müslüman olduğunu, herhangi bir müslümanın terörist, teröristlerin de müslüman olamayacağını söyledi.

Türkiye’de belirli yerlere saldırılması için talimat verdiği yönündeki iddiaların komplo olduğunu savunan Kaplan, silahlı terör örgütü düşüncesinin bugüne kadarki süreçte geçerli olmadığının görüldüğünü kaydetti.

İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği’nin, Alman yasalarına göre kurulmuş sivil toplum kuruluşu olduğunu, Türkiye’deki resmi kurumların Almanya makamları üzerinde oluşturduğu baskı sonucu bu birliğin yasadışı kabul edilip kapatıldığını öne süren Kaplan, birliğin bugüne kadar herhangi bir eyleme karışmadığını ve Anıtkabir olayıyla bir ilgisinin de bulunmadığını iddia etti.

"İnsanının yeryüzüne halife olarak gönderilmiş şerefli bir mahluk olduğunu" belirten Kaplan, "halifelik müessesesini islam alemine getirmekteki nedenin dağınık olan islam alemini birleştirmek olduğunu" söyledi.

İslamın devleti varsa onu korumanın yoksa da kurmanın herkes için farz olduğunu belirten Kaplan, "Herhangi bir devletin işgal edilmesini istemiyoruz. Bizim düşüncelerimize katılmayabilirsiniz. Ancak terör veterörist diyemezsiniz. Biz din ve vicdan özgürlüğü taraftarıyız" diye konuştu.

Metin Kaplan’ın tutukluluk, Ekrem Seven, Nadir Seven, Erdal Seven ve Şeref Bilgin’in de gıyabi tutukluluk hallerinin devamını kararlaştıran mahkeme heyeti, Kaplan yönünden esas hakkındaki görüşünü açıklaması için dosyanın Cumhuriyet Savcısı’na verilmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.