Almanya’dan sınırdışı edilen İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği (ICCB) yöneticisi Metin Kaplan’ın ”Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek” suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılması istendi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında dizlerindeki rahatsızlık gerekçesiyle ayağa kalkmayan Kaplan, Mahkeme Heyeti’nin isteği üzerine ayakta durmasını engeller mahiyette bir rahatsızlığının olup olmadığının belirlenmesi amacıyla Adli Tabiplik’te sağlık kontrolünden geçirildi.

Mahkeme Heyeti Başkanı, bugünkü duruşmada, Kaplan’ın Adli Tabiplik’teki kontrolü sonucunda verilen herhangi bir rahatsızlığı olmadığına dair raporu tutanağa yazdırdı. Kaplan’ın bugünkü duruşmada ayağa kalkması gereken yerlerde ayağa kalkarak konuştuğu görüldü.

Heyet Başkanı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, sanık Mithat Güler ile ilgili dava dosyasını bu davayla birleştirilmesi amacıyla gönderildiğini de tutanağa geçirdi.

Duruşmada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan, Metin Kaplan hakkında, kaldırılan İstanbul, Adana ve Erzurum DGM’ce hazırlanan 13 ayrı iddianamenin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde birleştirildiğini hatırlattı.

Sanığın, babası Cemalettin Kaplan’ın ölümünün ardından İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği (ICCB)/Anadolu Federe İslam Devleti’nin (AFİD) liderliğini üstlendiğini belirten Savcı Pehlivan, silahlı olan bu örgütün, şeriata dayalı büyük bir İslam devleti kurmayı amaçladığını, planlanan hilafet devletinin merkezinin ise Anadolu’da olmasının düşünüldüğünü ifade etti.

UÇAKLA ANITKABİR’E SALDIRI PLANI

Metin Kaplan’ın, uçakla Anıtkabir’e yönelik saldırı ve Fatih Camii’nin işgal edilmesi konusunda hazırlık aşamasında kalan eylemlere ilişkin talimat verdiğini belirten Savcı Pehlivan, Kaplan’ın ”Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmek” suçundan müebbet ağır hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Savcı Pehlivan, sanıklar Ekrem Seven, Nadir Seven, Erdal Seven ve Şeref Bilgin hakkındaki dava dosyasının ise yakalanamadıkları için ayrılmasını talep etti.

Kaplan’ın avukatı Hüsnü Tuna ise kaldırılan İstanbul 2 No’lu DGM’de, uçakla Anıtkabir’e saldırı ve Fatih Camii’nin işgal edilmesine ilişkin hazırlık yaptıkları iddiasıyla yargılanan 6 kişinin hüküm giydiğini hatırlattı.

“Bu kişilerin ifadelerinin işkenceyle alındığına dair Adli Tıp Kurumu raporlarını dosyaya sunduğunu” söyleyen Tuna, bu kişilerin tanık olarak dinlenmesini istedi.

Avukat İsmet Koç da müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini talep etti.

METİN KAPLAN HEYET BAŞKANINA TEŞEKKÜR ETTİ

Savcının esas hakkındaki görüşüne karşı diyecekleri sorulan Metin Kaplan da Mahkeme Heyeti Başkanı’na teşekkür ederek, avukatlarının kendisini iyi savunduğunu kaydetti.

“Almanya’daki mahkemenin dosyasında kayda değer bir şey bulmadığı için kendisini serbest bıraktığını” söyleyen Kaplan, duruşma salonunda izleyici olarak oturan Almanya’daki avukatıyla da görüşmek istediğini ifade etti.

“Türkiye’nin bir İslam ülkesi olduğunu, kendisinin de Müslüman inancının gereği gibi yaşamak istediğini” söyleyen Kaplan, düşüncelerini ve inançlarını eylemlerle değil, söylemlere dayalı olarak gerçekleştirdiğini bildirdi.

Kaplan, kendisine göre bunların suç sayılmaması gerektiğini söyleyerek, “2001 yılında Almanya Anayasa Mahkemesi hilafet devletinin terör örgütü olmadığına karar vermiştir. Türkiye de AB’ye girmek istediğinden dolayı bizi terörist olarak görmemesi lazım. Bunun da dikkate alınmasını istiyorum” dedi.

PAPA’YI İSLAMA DAVET ETMİŞ

Kaplan, ayrıca vefat eden Papa 2. Jean Paul’e bir mektup gönderdiğini belirterek, “Almanya’da Papa’ya ölmeden önce İslama davet eden tebliğimi mektupla gönderdim. Allah’ın huzurunda mesuliyetten kurtulmuş oldum” dedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca birleştirilmesi istemiyle gönderilen dava dosyası konusunda mahkemenin “yetkisiz” olduğuna karar vererek, dosyanın Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine hükmeden mahkeme heyeti, avukat Hüsnü Tuna’nın 6 kişinin tanık olarak dinlenmesi konusundaki istemini de reddetti.

Kaplan’ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, avukatların esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için duruşmayı erteledi.

Cezaevi aracına götürüldüğü sırada gazetecilerin “Papa’ya neden mektup gönderdiğini” sorduğu Kaplan “İslama davet için” diye cevap verdi.