Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Kıbrıs'ta referanduma yönelik çalışmalar sırasında sergilenen tutumları doğruyu bulma çalışmaları olarak değerlendirdi.
MGK Genel Sekreterliği'nden yapılan açıklamada, "Toplantıda, referandumda, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk halkının çözüm yönünde ortaya koyduğu iradenin uluslararası kuruluşlar ve devletler tarafından dikkate alınmasının ve referandum öncesi böyle bir sonucun çıkması durumunda, 'KKTC'ye uygulanan kısıtlamaların kaldırılması, siyasi, ekonomik ve sosyal içerikli bazı iyileştirilmelerin yapılmasına' yönelik vaadlerin yerine getirlimesinin gerekliliği dile getirilmiştir" denildi.
MGK Genel Sekreterliği, 2 saati aşkın süren toplantının ardından yazılı bir açıklama yaptı. Genel Sekreterlikten yapılan açıklama şöyle:
"Toplantıda Kıbrıs'ta kalıcı ve adil bir çözüme ulaşılması amacıyla Türkiye tarafından başlatılan müzakere süreci sonucunda, BM, ABD ve AB tarafından desteklenen ve 24 Nisan 2004 tarihinde adada referanduma sunulan Annan Planı'nın Rum tarafının reddetmesi nedeniyle ortaya çıkan yeni durum ayrıntılı biçimde değerlendirilmiştir. Bu sonuç ile kurul, BM ve AB'nin dengeli ve yaşayabilir olarak nitelendirdiği kapsamlı çözüm planına büyük bir çoğunlukla olumsuz yanıt veren Rum tarafının 1 Mayıs 2004 tarihinde AB'ye girecek olmasına karşın, plana olumlu yanıt veren Kıbrıs Türk tarafının dışarıda bırakılmasının çelişkili ve adeletsiz bir durum yarattığını saptamıştır. Referandumda, Türkiye'nin ve Kıbırs Türk halkının çözüm yönünde ortaya koyduğu iradenin uluslararası kuruluşlar ve devletler tarafından dikkate alınmasının ve referandum öncesi böyle bir sonucun çıkması durumunda, 'KKTC'ye uygulanan kısıtlamaların kaldırılması, siyasi, ekonomik ve sosyal içerikli bazı iyileştirilmelerin yapılmasına' yönelik vaadlerin yerine getirlimesinin gerekliliği dile getirilmiştir. Kurul, referanduma yönelik çalışmalar sırasında sergilenen tutumları doğruyu bulma çalışmaları olarak değerlendirmiştir ve Türkiye'nin KKTC'ye karşı sorumlulukları ile Türk halkının birlik, beraberlik ve dayanışmasının bugün daha çok önem kazandığını bir kez daha vurgulamıştır."