Hakkındaki yolsuzluk iddiası nedeniyle milletvekilliğinden istifa eden Cemal Kaya, medya patronu oluyor. Ağrı’da bölgesel bir radyosu olan Kaya, aldığı bir TV kanalıyla ulusal yayın yapmayı ve bir de gazete çıkarmayı planlıyor.

İstifasını verdikten sonra SABAH’ın sorularını yanıtlayan Kaya, "Çok huzurluyum. Sade vatandaş Cemal Bey olarak yargıya gideceğim. Bu hareketim, diğer siyasetçilere de örnek oluşturacak. Bu, benim siyasete hediye ettiğim bir tavır olacak" dedi.

Kaya, AKP’liler başta olmak üzere milletvekillerine bir de mektup göndererek, TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak oylamada vekilliğinin düşürülmesi için "kabul oyu" verilmesini isteyeceğini belirtti.

Birkaç gün içinde TBMM’deki odasını boşaltacağını belirten Kaya, SABAH’ın sorularını yanıtlarken, medyayla ilgisini anlattı.

Seçim bölgesi Ağrı’da, ART adlı bir radyosu olduğunu, ayrıca bölgeye yönelik bir gazete çıkarma hazırlığı sürdürdüğünü belirten Kaya, "Birkaç yıl önce Kanal 04 Televizyonu’nu almıştım. Uydudan yayın yapmak için RTÜK’e başvurumuz var, yanıt bekliyoruz. Kanalın, ulusal yayın yapmasını istiyorum. Çanak antenle herkes izleyebilmeli" dedi.

Kaya, medya patronluğu konusunda, "Bizim için medya ticaret içindir. Siyaset için değil" dedi. Kaya, hakkındaki suçlamalarla ilgili olarak ise, "Ben, birileri için kendimi kurban etmedim. Niye kendimi kurban edeyim?" diye konuştu.

Siyasete CHP’de başlayan ve ihale karşılığı AKP’ye geçtiği iddiaları nedeniyle sık sık gündeme gelen ve önceki gün milletvekilliğinden istifa eden Ağrı Milletvekili Cemal Kaya, "Suçum telefonda laga-luga yapmak" diyerek, çocuğunun rahatlıkla, huzur içinde okuluna gidip gelebilmesi için istifa ettiğini söyledi.

Cemal Kaya CHP’deyken aile şirketinin üç ihale aldığını belirterek, "CHP’de bulunduğum dönemde ihale alıyordum bir şey olmuyor, doğru-yanlış diye tartışması olmuyordu da AKP’ye geçince ihale alınca mı bu ihale rüşvet anlamına geliyor. CHP Saymanının şirketi, kısa süre önce Botaş’tan 9 ve 10 milyon dolarlık yeni ihaleler aldı. CHP’de olan ihale alınca bir şey olmuyor" dedi.

‘Siyasi etik’ açısından milletvekilinin ortak olduğu şirketin ihaleye katılmasının doğru olmayabileceğini belirten Cemal Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konuda eleştiriler yapılabilir. Ama benim siyasi rüşvetle parti değiştirmem kesinlikle söz konusu değildir. Şirketimizin katıldığı ihalede 1 milyon dolar teminatımı yaktılar, şirketimi yasaklı hale getirdiler. CHP’deyken ihale alırken normal milletvekiliydim de, AK Partiye geçince ihale alınca bu nasıl rüşvet oluyor?"

Devletten ihale almak için ‘organize’ ve ‘davetli’ ihale alındığına ilişkin kimsenin somut olay gösteremeyeceğini öne süren Cemal Kaya, ‘CHP’den AK Parti’ye geçerken bana kimse şirketimize ihale vereceğine ilişkin bir söz vermiş değil. Başıma gelen olay gereksiz bir biçimde yapılmış telefondaki laga-lugadır. O telefon konuşmasının hesabını da aslanlar gibi hukukun önünde veririm. O telefon konuşmasının içinde suç varsa cezamı çekerim, yoksa da başım dik çıkarım’ dedi.

SELÇUK İŞADAMI:

Enerji Bakanlığı’nda ‘iş bağlamak’ ve bu amaçla bazı bürokratlara pahalı hediyeler vermekle suçlanan ve bu nedenle tutuklanan İbrahim Selçuk’un ‘işadamı’ olduğunu belirten Cemal Kaya, yaptığı ve ‘laga-luga’ diye nitelediği telefon konuşması hakkında şunları söyledi: ‘İşadamı İbrahim Selçuk’la telefonla konuşması yapmışım. Ama bu konuşmadan sonra ne ihaleye girmişim, ne ihale almışım. Olay bu. Bir bürokratla konuştuğum şu; ‘ihaleye çıkmışsınız, bunun şartları nedir?’ diye sormuşum. Bunu sormayacak mıyım? ‘Şartnameyi değiştir, şu firmaları ele, şunu istemiyorum’ gibi bir konuşmam var mı?’

PARTİYLE İLGİSİ YOK:

Bu tür konuşmayı CHP milletvekili olsa yine yapabileceğini belirten Selçuk, ‘Yaptığım bu konuşmanın partiyle alakası yok. ‘Milletvekilinin ihale alması siyasi etiğe yakışmıyor’ denilebilir. Ben de diyorum ki şirketi olanların, milletvekili seçilmeleri halinde bunları kayyuma verecek bir düzenleme var mı? Milletvekili olmadan önce şirketimde 250 adam çalışıyordu. Bunlardan 70’i mühendis. Kayyum tayin edin şirketli onlar yürütsün. 2002’de şirketimin yarısını satmış, yarısını eşimin üzerine devretmişim. Kime satayım? Örneğin benim şirketim yok ama kardeşimin var. O ne olacak? Amcamın oğlunun varsa o ne olacak? Yasa çıkarılır, milletvekili olan kişinin şirketinin ‘devlette taahhüt iş yapamaz’ diye hüküm konulmalı. Yasa varsa, ben de bunu çiğniyorsam hesap sorulsun’ dedi.

Kaya için karar haftası

AKP Ağrı Milletvekili Cemal Kaya’nın istifasına ilişkin süreç başladı. TBMM Başkanlık Divanı bugün toplanarak, istifayı görüşecek.

Kaya’nın milletvekilliği düşürülme oylaması gelecek hafta yapılacak. Genel Kurul’da üyeliğin düşürülmesi ‘görüşmesiz’ oylanacak. Anayasa’nın 84. maddesine göre, istifa eden milletvekilinin, TBMM üyeliğinin düşmesi için, istifanın geçerliliğinin TBMM Başkanlık Divanı’nca tespit edilmesi gerekiyor. Başkanlık Divanı karar süresini yedi günden fazla uzatamıyor. Milletvekiliğinin düşmesi için oylamaya katılanların yarısından bir fazlasının ‘kabul’ oyu vermesi yeterli oluyor.

Onur mücadelesi veren ilk milletvekili

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Kaya’nın istifasının kendi kararı olduğunu belirterek, "Sanıyorum, parlamentomuzun tarihinde, milletvekilliği zırhından tamamen sıyrılmak suretiyle kendi onur mücadelesini veren ilk milletvekili olacak" dedi.

Erdoğan, Kaya’nın istifasında bir etkisinin olup olmadığı yönündeki bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi:

"Kaya diyor ki, ‘Ben suçlu değilim. İftiraları atanlara, yakıştırmaları yapanlara karşıda mücadelemi vereceğim’. Bazı gazetelerde benim kendisine ‘Aklan da gel’ gibi bir ifadeden bahsediliyor. Ben Cemal Beye böyle bir ifadede bulunmadım. Çünkü bizim geçmişten gelen değerlerimiz itibariyle söylüyorum: Suç sabit olmadıkça, bir insanı suçlayamazsınız. Ben buna inanıyorum. Bunun için de suçlu olduğu belli olan bir insana ‘aklan’ dersiniz. Suçlu olduğu belli olmayan, sadece böyle bir şey söylendiği, yazıldığı, çizildiği bir insan için kalkıp da ‘aklan da gel’ deme hakkını ben kendimde bulamam. Böyle bir şey söz konusu değildir."

Gözler şimdi Şahin’de

ENERJİ yolsuzluğu iddiaları nedeniyle hakkında fezleke hazırlanan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya’nın istifasının ardından gözler şimdi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partideki en yakın kurmayı, İstanbul Belediye Başkanlığı sırasında sağ kolu ve sınıf arkadaşı olan AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin’e çevrildi.

AKP’li eski Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, enerji yolsuzluğu iddianamesinde Kaya ile birlikte adı geçen Şahin’e disiplin mekanizmasının işletilmesi gerektiğini söyledi.

Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay da, iktidarların yolsuzlukla mücadelede hassas olmaları gerektiğin belirterek, ‘Bu mücadelenin yolu da milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasıdır’ dedi. AKP içinde de, Şahin’in hiç olmazsa bu süreçte genel sekreterlik görevinden ayrılması gerektiği savunulmaya başlandı.