İslamcı militanların, destekçilerine Ramazan ayı boyunca "kafirlere" yönelik saldırılar düzenlemeleri çağrısında bulunmaları üzerine, polis ile Milli İstihbarat Teşkilatı’nda çalışmalar yoğunlaştırıldı.

Bazı Batılı istihbarat yetkilileri, Ramazan ayı ile şiddet olayları arasında bir bağ kurmaktan kaçınırken, yine de geçen yılki Ramazan`da Türkiye ve Suudi Arabistan`da el Kaide`nin bütün izlerini taşıyan büyük saldırılar meydana geldiğini de akıllarında tutuyorlar.

Geçen yıl Ramazan ayına denk gelen 15 ve 20 Kasım tarihlerinde İstanbul`da bomba yüklü araçlarla düzenlenen dört intihar saldırısında 61 kişi hayatını kaybederken, yüzlerce kişi de yaralanmıştı.

Saldırılarda, Şişli`deki Beth Israel ve Kuledibi`ndeki Neve Şalom sinagogları ile Levent`teki HSBC Bank Genel Müdürlüğü ve Beyoğlu`ndaki İngiltere konsolosluğu hedef alınmıştı.

Reuters haber ajansı, Türk İçişleri Bakanlığı`ndan bir yetkilinin, Ramazan`da güvenlik önlemlerinde herhangi bir değişiklik olmadığını belirttiğini, Cezayirli yetkililerin ise güvenlik önlemlerini artırdığını duyurdu.

Ayrıca, Irak`ta ABD ordusu da bu hafta içinde Ramazan bağlantılı saldırılar olabileceği uyarısında bulundu.

Bağdat`taki Amerikan ordusu yaptığı yazılı açıklamada, ``İstihbarat, Irak karşıtı güçlerin, Irak geçici hükümetine ve masum Iraklılara yönelik saldırılar için kutsal Ramazan ayını kullanmayı planladıklarını bildirdi`` dedi.

Militan Ebu Musab el Zerkavi önderliğinde Irak`ta bulunan bir grup, Usame Bin Ladin`in el Kaide örgütü ile ittifak yaptığını açıklamak için Ramazan ayının başlangıcını seçti ve internet üzerinden yaptığı bu açıklamada zamanlamasını özellikle vurguladı.

Ilımlı kesimin İslam`da Ramazan ayı ile silahlı direniş arasında hiçbir bağ kurulmadığını ısrarla vurgulamasına karşın aşırılar bu ayı, ``kafirlerle`` intihar saldırılarını da kapsayan bir dizi yolla savaşmak için hayırlı bir zaman olarak betimliyorlar. Hem geleneksel hem de modern İslam tarihinde Ramazan, Müslüman güçlerin büyük zaferler kazandığı zaman olarak anlatılıyor.