Muaviye dönemi yaratılıyor!
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, gözaltına alınan gazetecilerin son yazıları ve beyanları dikkate alındığında bu tip gözaltıların hukuki meşruiyetinin şüpheli hale geldiğini savunarak, "Bu uygulamaları yasa maddelerine dayandırmak mümkündür ancak milletin vicdanına dayandırmak mümkün değildir" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, aralarında gazetecilerin de bulunduğu 11 kişinin gözaltına alındığı son Ergenekon operasyonuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapılan gözaltı işlemlerinin Ergenekon soruşturması bağlamında olduğuna işaret eden Hamzaçebi, yapılan işlemleri yasalarda bazı maddelere oturtmanın mümkün olabileceğini ancak bu işlemlerin kamuoyu vicdanında yer bulduğunu söylemenin mümkün olmadığını belirtti. Ergenekon soruşturmasının Türkiye'de bir darbe teşebbüsü olduğu gerekçesiyle başladığını hatırlatan Hamzaçebi, ancak giderek amacından uzaklaştığını ve AK Parti iktidarına muhalif olanların seslerinin kesildiği bir soruşturmaya dönüştüğünü öne sürdü. Şu an iktidar aleyhinde görüş ortaya koyan her kim varsa bunların birer birer Ergenekon soruşturma kapsamına dahil edildiğini iddia eden Hamzaçebi, bugün yapılan işlemlerin de bunun bir parçası olduğunu savundu. Hamzaçebi, "Gazetecilerin bu soruşturma bağlamında gözaltına alınması, basının seçime doğru gidilen bir süreçte susturulması amacını gütmektedir. Basın susturulmak istenmektedir. Bu tip gözaltılar, soruşturmalar olduğu sürece Türkiye'de basın özgürlüğü çok daha geriye gidecektir" dedi.
Gözaltına alınan gazetecilerin son yazıları ve beyanları dikkate alındığında bu tip gözaltıların hukuki meşruiyetinin şüpheli hale geldiğini savunan Hamzaçebi, "Bu uygulamaları yasa maddelerine dayandırmak mümkündür ancak milletin vicdanına dayandırmak, milletin vicdanında bu uygulamaları aklamak mümkün değildir" şeklinde konuştu.
Son gözaltına alınan gazeteci Nedim Şener'in 18 Şubat'ta yazdığı yazıda, 'Sıra sende. Soner'e söylüyorduk, bak o oldu. Bavulun hazır mı' şeklinde uyarılar aldığını açıkladığını hatırlatan Hamzaçebi, gazetecilere yönelik gözaltıların tek amacının muhalif sesleri susturmak olduğunu iddia etti. Hamzaçebi, "Böylece basın seçime doğru AK Parti'nin yolsuzluk dosyalarını yazamayacak hale getirilecektir. Hedef budur, niyet budur. Hukuk adına hukuksuzluklar yapılmakta ve bu hukuksuzluklara herkesin saygı duyması istenmektedir" dedi.
Hamzaçebi, Ergenekon soruşturması kapsamındaki uygulamaların Emevi dönemini hatırlattığını ifade ederek, "Bu Emevi döneminde de böyleydi. Emevi sultanı Muaviye'yi eleştirmek yasaktı. Şimdi Türkiye'de bir Muaviye dönemi yaratılmak isteniyor" diye konuştu.
Hamzaçebi, 12 Haziran'daki seçimde vatandaşların bu hukuksuzluklara dur diyeceğini belirtti. AK Parti'nin başlangıçtan beri kendisini darbe mağduru olarak konumlandırdığını ifade eden Hamzaçebi, darbeye teşebbüs edilenlerle sonuna kadar mücadele edilmesi, hukukun bu kişilerden hesap sorması gerektiğini vurguladı. Kendisini darbe mağduru olarak konumlandıran bir siyasi partinin, darbenin kendisi olan 27 Nisan e-muhtırasıyla hesaplaşmaya cesaret edemediğini öne süren Hamzaçebi, bunun hesabını soramayan bu hükümetin 'darbelerle mücadele ediyorum' iddiasının gerçekçi olmadığını savundu. Hamzaçebi, "Niyet darbelerle mücadele etmek değildir. Niyet darbe teşebbüsleri bahane edilerek muhalif seslerin susturulmasıdır" dedi.
