Mumcu'ya sert yanıt!

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç dün Meclis'te yaşanan kavgayı değerlendirdi ve Güldal Mumcu'nun kendisine yönelik iddialarına yanıt verdi:

"Eski TBMM Başkanı olarak olaylar beni derinden üzmüştür. Bu görüntüler ve darvanışlar TBMM'nin saygınlığını, itibarını zedeler. Sayın Mumcu bir konuşma yaptı, benim içeri girerek kendisine bir talimat verdiğimi dile getirdi.

İŞTE ARINÇ'IN KONUŞMASI:

Bu olayların nedeni şüphesiz meclisi yöneten başkan vekilidir. Sayın Mumcu adil ve tarafsız bir yönetim sergilememektedir. Bu yasama döneminin başından beri sayın başkan vekilimiz bir CHP'li gibi hareket ektmektedir. Tarafsızlığını muhafaza etmesi gerekir. CHP'den kim el kaldırırsa söz vermektedir. Bazen taraf olduğunu da açıkça göstermektir. Sadece  dünkü olaylarla ilgili değildir.

Pek çok milletvekili bu konuda kendisine Meral Akşener gibi olmasını tavsiye etmektedir, çünkü çok daha tarafsızdır. Ben meclis başkanlığı yaptım, pek çok gerginlik yaşandı ama hiçbiri bu kavgayla sonuçlanmadı. Meclisin başkan ve başkan vekillerinin şuna dikkat etmesi lazım. Anayasının 94. maddesinin 4. fıkrası diyor ki TBMM başkanı, başkanı vekili üyesi bulunudğu siyasi partinin veya parti girubunun meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine katılamazlar.

Her salı günü CHP'nin grup toplantısı yapıldığında sayın Mumcu birinci sıradadır. Sayın Baykal'a yakın oturur. 94. madde başkan vekillerine partisinin meclis içinde ve dışında partisinin faaliyetlerine katılamacağayın söylüyor. Bu yüzden grup toplantısından sonra kürsüye çıktığında ondan tarafsız bir yönetim beklemek mümkün olmuyor. Eleştiri olabilir ama başkan hakarete izin vermeyecektir. Adaletli ve tarafsız bir yönetim konusunda ben CHP'nin geçmiş dönemde takdirlerini almış birisiyim.

Ben sayın başkana, "Hanımefendi iyi yönetemiyorsunuz. İç tüzük hükümlerine uyun, tarafsız ve adil olun" dedim. İtiraz etti, benim şahsımla igili şeyler söyledi. Ben de 'iç tüzüğe uymuyorsunuz' dedi. 'Uyuyorum' dedi, 'uymuyorsunuz' dedim çıktım gittim. Ben hakaret edecek bir davranışta bulunmadım. Ben sadece eleştirdim. Sonra kendisinin söyledikleri kulağımıza geldi. Sonunda çıktı ve bildiğiniz konuşmayı yaptı. Sayın Başkan diyor ki "yürütmenin yasamaya müdahalesi, bana talimat verdi".

Dünkü spontane davranışım bir milletvekili olarak meydana geldi. Ben genel kurulu izliyorum, rahatsızım ve bunun sayın başkana iletiyorum. Bakanlık sıfatıyla değil, beş yıl meclis başkanlığı yapmış bir milettvekili olarak spontane olarak eleştirdim. Bu işin sonu kötü olur dedim. Ben eleştiri hakkımı kullandım. Bir bakanlık ağırlığımla 'sen şöyle yapmalısın' gibi talimat vermek benim hakkım değil. Benim gibi birçok milletvekili bunları demişlerdir.

Daha sonra bu BDP'li Bayındır tarafından cinsiyetçi yaklaşım olarak görüldü. Meclisin başkanına, başkan vekillerine benim saygım var. Sayın Mumcu milletvekikllerine bir emanettir. Bir arkadaşımızın, benim de asistanım olan, gazeteciyken birlikte çalıştığımız bir insanın emanatidir. Herkes
saygı göstermelidir. Yaptığı hatadan dolayı kendisini eleştirdim. Tarafsız olma konusunda başarılı olursa kendisini tebrik etmeye hazırım. Sayın Akşener gibi meclisi yönetmesini bekliyorum."