Avrupa Birliği (AB), terör örgütleri listesine, terör örgütü PKK'nın ''KADEK'' ve ''KONGRA-GEL'' isimlerini de ekledi.
      AB Resmi gazetesinde yayımlanan güncelleştirilmiş listede, daha önce ''PKK'' olarak adı geçen terör örgütüne tekrar yer verilirken, bu örgütün ''KADEK'' ve ''KONGRA-GEL'' isimlerini de kullandığı özellikle belirtildi.
      Gazetenin 3 nisan cumartesi tarihli son baskısında yayımlanan yeni listede, terör örgütü PKK'nın tüm isimleriyle yer aldığı görüldü.
      Listede terör örgütü DHKP-C'ye de, ''Cephe'', ''Parti'' ve ''Devrimci Sol'' gibi isimler de vurgulanarak yer veriliyor.
      AB terör örgütleri listesine alınanlar arasında, Kolombiya Devrimci Silahlı Halk Ordusu (FARC) de bulunuyor.
      AB, 2001 yılı sonunda, 11 Eylül olaylarının ardından bir ''terör örgütleri listesi'' oluşturmaya karar vermiş, bu listeye 2002'de terör örgütleri PKK ve DHKP-C'yi de dahil etmişti. Listede bulunan örgütlerin ve kişilerin AB'deki mal varlıklarının dondurulması ilkesinden hareket ediliyor, ancak somut uygulama etkisiz gözüküyor.
      Listede yer alan terör örgütlerinin, AB ülkelerinde çeşitli gösteriler ve eylemler düzenlemeyi rahatlıkla sürdürdükleri, maddi sıkıntı yaşamadıkları gözlemleniyor.
      Terör örgütü PKK'nın isim değiştirmesi ve önce ''KADEK'', sonra ''KONGRA-GEL'' isimlerini kullanmaya başlayarak hedef saptırma girişimleri üzerine Ankara, AB'den bu isimlerin de listeye alınmasını istemişti.
      AB, söz konusu listeyi 6 ayda bir güncelleştiriyor ve çeşitli bireylerle terör örgütlerinin isimlerini ekliyor. Bu güncelleme, AB üyesi ülkelerin Brüksel'deki temsilcilerini biraraya getiren Daimi Temsilciler Konseyi'nde (COREPER) kararlaştırılıyor ve Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlük kazanıyor.
      Türkiye, bir yıldan fazla bir süredir, tüm COREPER toplantıları öncesinde ve çeşitli AB başkentlerinde yoğun girişim ve baskılarda bulunarak terör örgütünün yeni isimlerinin listeye dahil edilmesini istedi.
      Bazı AB üyesi ülkeler, bugüne kadar, ''örgütün yeni isimle şiddet faaliyetlerinin görülmediği'' gibi bir gerekçeyle bu kararı engellediler.
      Kararı engelleyenlerin sayısı Ankara'nın girişimleriyle giderek azalırken en son Belçika'nın kaldığı, Brüksel hükümetinin de, ''sessizlik sürecinde ses çıkarmayarak'' sonunda kararı onayladığı öğrenildi.