Tüm dünya’da 1970’lı yılların başında “atık sorununa çözüm” bulunamadığı için durdurulan Nükleer Santrallerin yeniden gündeme taşıyacak bir iddia Cuma günü abonelerine dağıtıma başlanacak “Enerji Pusulası Gazetesi”nde yer alıyor.

Gazetenin Genel Yayın Müdürü Mehmet Aycan’ın yönettiği sohbet toplantısında dünyaca ünlü İtalyan bilim adamı, UNİDO temsilcisi. Prof. Anthony Bromley, dünya enerji sektörünün en büyük çözümsüzlüğü olan “Nükleer Atık” sorununu çözdüğünü iddia etti. İstanbul’da düzenlenen Hidrojen Enerjisi Kongresi için Türkiye’ye gelen Prof. Anthony Bromley’in.açıklaması üzerine sohbet toplantısına katılan Başbakanlık Baş müşaviri Doç. Dr. H. Nuri Yaşar, ABD’nin Kettering Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hüseyin R. Hızıroğlu ile bir ABD’li işadamı bir an şaşkınlıklarını gizleyemediler.

Nükleer Santral yapımına karşı olmadığını söyleyen İtalyan Prof. Anthony Bromley, “Bizim hükümet atık sorunu nedeniyle 1970 yılında Nükleer Santral yapımını durdurdu. Fransa ise Nükleer santralden vazgeçmedi. Fransa şimdi İtalya’nın enerji açığını yapımını sürdüğü Nükleer Santraller vasıtasıyla kapatıyor. Yani İtalya Fransa’dan Enerji satın alıyor. Laboratuar çalışmalarımda “Atık haznesi”ni tuzlu kalıplara koydum. En korkulan şey; yani toprağın “Nükleer Atık haznesi”ndeki korozyonu engellediğini gördüm. Yani, atık haznesini toprağa gömdükten sonra korozyona uğraması mümkün değil. Hele Türkiye gibi büyüt tuz dağları olan bir ülkede atık sorunu hiç olmayacak” dedi.

Sohbet toplantısına katılan ve Nükleer Santral yapımına şiddetle karşı çıkan Kettering Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Hüseyin R. Hızıroğlu, “İncelenmesi gerekir. Önemli bir iddia. Tuzun böyle bir etkisi olduğunu biliyoruz. Laboratuar çalışmalarının dışında da bir takım denemeler yapılmalı. Bir çözüm yolu olabilir” şeklinde görüş belirtti.

Başbakanlık Baş müşaviri Yaşar ise, Nükleer atık için bulunan bu çözüm yoluna oldukça büyük ilgi gösterdi. Yaşar Türkiye’de büyük tuz dağlarının olduğunun altını çizdi.

ABD’li işadamı ise, iddianın çok ciddi olduğunu, enerji sektörüne yeni açılımlar getirebileceğini belirterek, “Bunu araştıracağız ve tartışacağız” dedi..

NÜKLEER ATIK NEDİR?

Nükleer Santraller üretim sonrasında bir radyoaktif fazlalık veriyor. Doğaya yayılan radyoaktif madde, hem ekolojik dengeyi bozuyor hem de tüm canlılarda başta kanser olmak üzere değişik hastalıklara neden oluyor. Bu nükleer radyoaktif atık, beton kalıplar için sıkıştırılıp toprağın derinliklerine gömülüyor. Nükleer Santrallerde teknolojik gelişme sayesinde üretim hatasına pek rastlanmadığı, Çernobil ve benzeri kazaların eski Sovyet Teknolojisinden kaynaklandığı belirtiliyor. Ancak tüm bu gelişmelere karşın toprağın derinliklerine gömülen “nükleer atık”ın beton muhafazası zaman ile aşınıyor ve radyo aktif madde toprağa karışıyor. Bilim adamlarının açıklamasına göre, radyoaktif maddenin yarı yıl ömrü tam 10 bin yıl. Hiçbir beton materyal toprak içinde bu kadar yıl varlığını sürdüremiyor, dolayısıyla radyoaktif madde mutlaka toprağa karışıyor ve insan oğlu ile dünya için büyük bir tehlike oluşturuyor. Prof. Anthony Bromley’in iddiası ise tuzlu ortam beton materyalin sonsuza kadar korozyon etkisinden koruyor. Türkiye bu konuda dünyadaki en şanslı ülkelerden biri. Çünkü Türkiye’de henüz bozulmamış tuz dağları bulunuyor.

Prof. Anthony Bromley’in Nükleer Enerjiye ve Nükleer Santral yapımına yeni açılımlar getirecek bu açıklamasının 5 Ağustos’ta abonelerine dağıtıma başlanacak olan Enerji Pusulası Gazetesi’nde yer almasıyla yeni bir tartışma başlayacak.