18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Nükleer silah için Türkiye'den parça

 ABD Başkanı George Bush'un gündeminin üst sıralarına aldığı Libya'nın nükleer silah üretim programında Türkiye patentli malzemelerin de kullanıldığı tespit edildi. Malezya'da sorgulanan ve Pakistan'ın nükleer silah programında önemli rol üstlendiği belirtilen Bukhary Sayed Abu Tahir, Libya'da nükleer silah üretimi için yapılan çalışmalarda alüminyum döküm, dinamo, elektrik kabini ve güç kaynağı-voltaj regülatörlerin Türkiye'den sağlandığını söyledi.

CIA ve MI6 soruşturuyor
Libya raporuyla birlikte Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) önünde olan Malezya Polis Raporu uluslararası basının gündemine gelmiş, raporda Türk işadamı ve mühendislerin de adının yer aldığı belirtilmişti. Radikal, şu anda UAEA Yönetim Kurulu'nun kendi uzmanlarınca hazırlanan Libya Raporu'yla birlikte değerlendirmeye alacağı Malezya Polis Raporu'nun bütün ayrıntılarına ulaştı. Amerikan istihbarat örgütü CIA ve Britanya
İstihbaratı MI6'nın Malezya polisiyle yaptığı ve 10 Kasım 2003'te başlayan ortak çalışma sonucunda hazırlanan raporda İsviçre, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Libya, İspanya ve İtalya'yı da içine alan önemli bir Nükleer silah pazarı 'aracılar ağı' ortaya çıkarıldı. Bu ağın, nükleer silah programında kullanılan malzemeleri hangi yöntemle Türkiye'den sağladığı da Malezya raporunda açıkça yer aldı.

Temel İstanbul'da atıldı
Rapora göre; Bush'u kara kara düşündüren Libya nükleer silah programının temelleri 1997'de İstanbul'da atıldı. Pakistan nükleer silah programı yöneticisi Abdul Kadir Han ile yakın ilişki içinde olduğu belirtilen Abu Tahir Almanya, İtalya, Türkiye'yi de kapsayan ülkelerde Libya'da kurulacak nükleer silah üretim sisteminin altyapısını oluşturmak için 'aracılarla' temasa geçti. Tahir'in Libya nükleer silah üretim merkezi yöneticisi olduğu ileri sürülen Mohamad Matuq Mohamad ve Kerim adlı kişi ile buluşması
da 1997'de İstanbul'da gerçekleşti. Görüşmede Mohamad ve Kerim Tahir'den nükleer silah üretebilmek için santrifuj altyapısı oluşturulması için
gerekli malzemeler ile Libyalı teknik personele eğitim sağlanmasını istedi.

Türkiye'den iki kişi
Tahir, Türkiye'den G. J. isimli kişi ile temasa geçerek alüminyum döküm ve dinamo talep ettiğini belirtti. Malezya polisine G. J.'yi doğrudan Libya projesine davet etmeyi planladığını belirten Tahir, daha sonra fikrini değiştirdiğini ve taleplerini çalıştığı şirketin petrol ve doğalgaz
işiyle ilgili olarak sunduğunu belirtiyor. Malezya raporunda G. J.'nin daha önce Alman Siemens şirketinde çalıştığına dikkat çekiliyor. G. J.'nin Libya'ya sattığı Alüminyum döküm ve dinamoların Ekim 2003'te Dubai üzerinden gemiyle Libya'ya ulaştırıldığı belirtiliyor. Raporda Tahir'in ismini açıkladığı ikinci Türk vatandaşı ise mühendis S. A. oldu. Tahir, S. A.'nın sağladığı elektrik kabinleri ile güç sağlayıcı-voltaj regülatörlerinin Libya tarafından nükleer silah programında kullanıldığını savundu. S.A'nın gönderdiği malzemenin de Dubai üzerinden Libya'ya götürüldüğünü anlatan Tahir, polise "Teslimatlarda hiçbir sorun yaşanmaması
anormal bir durumdu" yorumunu yaptı.

Şüpheli gemiyle gitmiş
4 Ekim 2003'te bir Alman şirketine ait BBC China adlı gemi İtalya'nın Taranto limanında aranmış ve nükleer silah üretiminde kullanılabilecek içeriğe sahip olduğu belirtilen 5 konteynır bulunmuştu. Tahir söz konusu gemide G. J.'nin Libya'ya sattığı aluminyum döküm ve dinamoların da bulunduğunu savundu. Tahir, ayrıca G. J.'nin teslimatının, Dubai üzerinden TUT Shipping adlı kargo şirketi aracılığıyla BBC China gemisine yüklendiğine dikkat çekti.

Dubai üzerinden Libya
Tahir, BBC China'nın Taranto limanında aranmasından iki hafta sonra da S. A. tarafından sağlanan elektrik kabinleri ile güç sağlayıcı-voltaj regülatörlerinin Dubai üzerinden Libya'ya ulaştırdığını belirtti. Türk işadamlarının söz konusu satışı ticari bir iş olarak gerçekleştirdiği ve sadece Birleşik Arap Emirlikleri'ne 'ihracat' yaptıkları belirtildi.
2003'te UAEA'nın yönetim kurulu üyeliğinde bulunan Türkiye bu yıl ise yönetimde yer almıyor. Dışişleri kaynakları olayla ilgili olarak söz konusu Malezya raporunu görmediklerini, UAEA'nın Libya raporunun da yönetim
kurulu üyelerine dağıtıldığını belirttiler. Kaynaklar, Türk vatandaşlarının
bilgilerine başvurulabileceğini ancak kesin kanıtlar olmadıkça Libya nükleer silah programına katkıda bulunmakla suçlanamayacaklarını söyledi.

DENİZ ZEYREK -RADİKAL GAZETESİ
Yayın Tarihi : 29 Şubat 2004 Pazar 05:52:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?