2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

'O dili koparırız'a sert yanıt

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın Başbakan Erdoğan'ı 'O dili koparacağız' sözleriyle tehdit etmesinin haddi olmadığını belirterek, "Sabıka kayıtlarında tehdit, şantaj, kaba kuvvet, yumrukları konuşturma, TBMM'de bir vekilin ölümüne sebep olma ve vekiline MHP töresi uygulayarak darp etme fiilleri bulunanlardan daha iyi bir seviye beklemek, onlara hak etmedikleri bir paye vermektir" dedi.

Bozdağ yaptığı yazılı açıklama ile MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'a sert yanıt verdi. Şandır'ın ahlak, edep, terbiye, siyasi nezaket ve saygı sınırlarını aşarak AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan hakkında Türkiye'nin düşmanlarının bile kullanmaktan imtina ettiği bir üslup ile "Milliyetçi Hareket Partililer olarak o dili koparacağız. Bunu herkes görecek. Onu memlekette konuşamayacak hale getireceğiz" ifadelerini kullanarak tehdit ettiğini kaydetti. Hiç kimsenin AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı tehdit etmeye cüret edemeyeceğini belirten Bozdağ, "Bu kimsenin haddi de değildir. MHP'nin Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın ifadeleri MHP'nin Genel Başkanı ve diğer kimi sözcülerinin söz ve fiilleri gibi bizi de şaşırtmamıştır. Sabıka kayıtlarında tehdit, şantaj, kaba kuvvet, yumrukları konuşturma, TBMM'de bir vekilin ölümüne sebep olma ve vekiline MHP töresi uygulayarak darp etme fiilleri bulunanlardan daha iyi bir seviye beklemek, onlara hak etmedikleri bir paye vermektir" dedi.

"FİKRİ ACZİYETİN SOMUT İFADESİ"

MHP'nin Genel Başkanı ve kimi parti sözcülerinin kopyası niteliğindeki Grup Başkanvekili Şandır'ın bu sözlerinin fikri acziyetin somut bir ifadesi olduğunu belirten Bozdağ, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin bugününe ve geleceğine dair fikir ve proje üretemeyen MHP Genel Başkanı ve onu taklit eden kimi MHP sözcüleri kabalık, tahdit, şantaj, küfür ve hakareti siyasetlerinin üslubu haline getirmişlerdir. Üslubu beyan ayniyle insandır. Bu üslup, onların insanlıklarının, ahlaklarının, seviyelerinin, terbiyelerinin göstergesidir. Bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da AK Parti bu seviyeye asla inmeyecek, siyasetinde küfre küfürle, hakarete hakaretle, tehdide tehditle, şantaja şantajla, kabalığa kabalıkla asla cevap vermeyecektir. Siyasetteki rakipleriyle ürettiği fikir ve projelerle insanımıza ve ülkemize yaptığı ve yapacağı hizmetlerle yarışını ve mücadelesini sürdürecektir. Biz onları çirkin ve seviyesiz üsluplarıyla bulundukları yerde bırakıp, milletimizin gönlünde yer tutan üslubumuzla devam edeceğiz."

İHA
Yayın Tarihi : 9 Kasım 2010 Salı 12:10:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
KEMAL ÖZKAN IP: 85.105.182.xxx Tarih : 9.11.2010 14:44:12

eveeeet bakın söylenen laf nasıl söyleneni rencide ediyor  yaralıyor bunu en güzel o laflara söylemlere hedef olan kişi yada o kişiye yakın olanlar anlar tepki vermeleride  gayet normaldir ama laf söylenen kişide şöyle yada böyle en azından oturup düşünmeli kendini yada tarafı olduğu kiinin bu lafları hak edip etmediğini  yada bu lafı hak edecek ne gibi laflar sarf etdiğini düşünmeli ve analizini buna göre yapmalı bu güne kadar hatırladığım kadarıyla sayın başbakan siyasi rakiplerine söylediği sözlerden bazıları genel seçimler öncesi baykalın israil anlaşmasını ortaya atdığında  başbakan bunun yalan olduğunu baykalın yalancı ve ifdiracı olduğunu kılavuzu garga olanın burnu  bo.. kurtulmaz dediğini ahalbuki daha sonra anlaşmanın doğruluğunu resmi internet sitelerinden öğrendik  tek noksan para alınmadığı yani duyulmasaydı sonuç ne olurdu bilinmez bahçeli ve baykala apoyu asmamakla pkk yı ve liderini koruma suçlaması yaparken   kullandığı kelimeler sonradan öğreniyoruzki sebep 1994 yılında abdullah gülün dış işleri bakanıyken imzaladığı  insan hakları evrensel beyannamesine koyduğu imza nedeniyle  insan hakları mahkemesinin  karar sonucu beklenirken   idamın kaldırılması sonucu asılmamış  pkk ve muhalefeti ruh ikizi ilan edişi  referandumda hayır diyenleri vatan haini görmesi askerlik yangelip yatma yeri deyildir  apoya sayın şehite kelle diyen    kendini savcı ilan edip henüz suçu  ispat edilemeyenleri darbeci faşist ilan ederken derdini söyleyen köylü vatandaşa ananıda algit derken  ülkede tesettürü savunurken sağlıkda ayıp yokdur deyip erkek personelin bayanlara  enjeksiyon yapmasına göz yuman ve bu hususda kanun düzenlemesi yapan  hükümet ve üyelerinin yapdıkları çokmu etik elbetde biz MHP ve sözcülerinin bir başbakana yapdığı sataşmayı etik bulmuyoruz ayıplıyoruz ama hükümetinde rakiplerine yapdığı suçlamaları aynen  yadırgıyoruz pkk ve imralıyla biz görüşmüyoruz devlet görüşüyor demesi de başlı başına bir yalan o devleti amerikamı ingilteremi yoksa ab mi idare ediyorki bu kurumlardan hükümetin haberi yok  bu yalan deyilde nedir bu halkla dalga geçmek deyilde nedir   burada hep muhalefet suçluda hükümet ve üyeleri sütden çıkmış ak kaşıkmı  yoksa kendilerini böylemi görüyorlar yapdığınız işleri gördükçe yapacaklarınız zaten belli oluyor ve siz onları kamufle edebilmek için değişik varsiyonlar uygulamakdasınız malesef bu halkın çoğunluğuda bunu hap gibi yutuyor bizde seyretmeğe devam ediyoruz bakalım nereye kadar insan hep karşısındakini deyil arada birde olsa kendini  denetlemeli ben ne yapıyorum demeli .