AK Parti Hayat Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun oğlunun, Dörtyol Emniyet Müdürlüğü polislerini sıraya dizmesi ve tartıştığı polisi teşhis etmesine tepkiler sürüyor.
Polisler bu fişleme numarasına gönderme yaparak ''Hepimiz 8 No'lu Murat Emer'iz, Alper Atilla'yız!' kampanyası başlattı.
Dörtyol Emniyet Müdürlüğü polislerinin, AK Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun oğlu ve danışmanı tarafından ellerine numara verilerek teşhis ettirilmelerinin yankıları sürüyor.
Sıraya dizilen polisler içinde 8 numaralı şüpheli Murat Emer’di. Emer, o anı anlatırken “Yerin dibine girdiğimi hissettim. Vatan haini miyim diye düşündüm. Vatan hainine bile reva görülmez dedim kendi kendime” dedi.
Hatay Dörtyol Emniyet Müdürlüğü kantinini işleten Ak Parti Gençlik Kolları Başkanı Ömer Uzun, polis memuru Alper Atilla ile tost ve çay fiyatları ile kalite konusunda tartıştı. İddiaya göre olay şöyle gelişti:
Kantini ihalesiz işleten Uzun, “Sen bakma benim kantinci olduğuma. Ak Parti Gençlik Kolları Başkanıyım. Gerekirse senin üzerindeki üniformayı soydururum” diye tehdit etti. Polis memuru Alper Atilla bu konuşmayı Komiser Yardımcısı Murat Emer’e anlattı. Emer, “Görgü tanıkları varsa git ve şikayet et” dedi. Alper Atilla nöbete gitti. Bu olaydan 10 dakika kadar sonra Ak Parti Hatay Milletvekili Hacı Bayram Türkoğlu’nun basın danışmanı Fehmi Rigan ve oğlu İstemi Kağan Türkoğlu, yanlarında Ömer Uzun’la geldi. Ömer Uzun, İstemi Kağan Türkoğlu’na bahçedeki memuru gösterdi. Türkoğlu memura “Alper gözlerimin içine iyi bak, sen beni iyi tanımıyorsun. Tanıdıktan sonra kim olduğumu öğreneceksin” diye tehdit etti.
AK PARTİLİ VEKİLİN OĞLU POLİSLERİ BÖYLE DİZDİ
Komiser Yardımcısı Emer, olaya müdahale derek, “Bu şekilde Emniyet’in içine gelip memuru tehdit edemezsin” dedi. Ortam gerilince Emer, Türkoğlu’nu enterne etmek üzere harekete geçti ve binanın içine soktu. Burada Türkoğlu, “Beni darp ediyorlar” diye telefon etti. Telefon üzerine 60-70 kişi daha Emniyet’e geldi. Olay tutanağı tutuldu. Akşam saat 8.00 sularında İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Marangoz, İstemi Kağan Türkoğlu ve avukatlarla Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Olaya karıştığı düşünülen memurlar toplandı. Marangoz, 23 polisin göğüslerinde numaralarla dizilmesini emretti. Marangoz, iddiaya göre “Küfür dahi edilse sesinizi çıkarmayacaksınız” dedi. Emer, amirlerini “Bu teşhis kanuna aykırı, yönetmelik var. Buna göre yapın” diye uyardı. Yanıt, “İstediğim gibi yaparım” oldu.
8 numaralı şüpheli polis Emer: Vatan hainine bile yapılmaz
Daha sonra teşhise geçildi. Marangoz, Türkoğlu’nu “Hangisi canım, iyi bak” diyerek teşhise teşvik de etti. 8 numaralı şüpheli Murat Emer’di. Türkoğlu, Emer’i üçüncüde teşhis etti. Emer, Radikal Gazetesi'nden Enis Tayman'a o anı anlatırken “Yerin dibine girdiğimi hissettim. Vatan haini miyim diye düşündüm. Vatan hainine bile reva görülmez dedim kendi kendime” diye anlattı.
Emer, milletvekilinin oğluna ve avukatlara kendi sicil numarasını verdiğini de belirterek, “Teşhis kimler için yapılır bu belli. Benim çalıştığmız yer, adımız soyadımız belli. Bunun yapılmasına hiç gerek yoktu” dedi.
Emer önce açığa alındı sonra başka bir ilçeye atandı
Teşhisten sonra gece çağrılan Emer’e İlçe Emniyet Müdürü “Kusura bakma siyasi baskılara dayanamadık. Açığa almak zorundayız” dedi. 18 gün açıkta kalan Emer, Dörtyol’daki görevine başladıktan üç gün sonra da Altınözü ilçesine atandı.
o millet vekili iyi bir insan olsa görevinden istifa eder ve oglunun terbiyesini verir
millet vekili oglu olmak bir ayricalik degil önemli olan insan evladi olmak bunun gibi dusunenler kendiklerini beyenmis kaprisli en asagi kademeden insanlardir
yıllardan beri birileri panayır cazgırı gibi bağırıp duruyor gerek görsel gerek yazılı basında bar bar bağırıyor birileride onların borazan başılığını yapmakda devam ediyor hani avrupalılaşacakdık hani medenileşecekdik medeniyet dediğiniz bumu adalet bumu hangi avrupa ülkesin bir millet vekili oğlunu bırakın millet vekili polisi tehdit edebilir bu ukalalıkdır terbiyesizlikdir ve adaletsizliğn ta kendisidir ama kimseyi suçlamayalım bunlar tek suçlusu vardır oda biziz çünkü insan çarşı pazardan kavun bile alırken çok inceliyor bizler insanlara deyil yaftalara rozetlere oy verdik onun için herdayim söylediğim söz burada da geçerli "EŞEĞİ OKULA MÜDÜR YAPANLAR OKULUN AHIRA DÖNDÜĞÜNDEN ŞİKAYET EDEMEZLER" işte idare işte adalet işte akp alın size sonsuz hak özgürlüğü
polis kardeşimize böyle derler herkes polislere kurban olsun millet vekilinin oğluymuş e ne olmuş insan mı peki
iki tane serseriye böyle yetki verilerek T.C memuruna hakaret edilemez..sayın milletvekili ülkeye veya seçim bölgesine ne faydası dokunmuş..olaydan anlaşıldığına göre sadece çevresine ve kendisine çalışmış VEKİLLİK!!! EVET POLİSİM AYIP SENİN DEĞİL..SENİN BAŞIN DİK DURSUN..ASIL BAŞINI ÖNÜNE EGECEK OLAN VEKİLİM DEYİP UŞAĞININ PEŞİNDE UŞAKLIK EDENLER UTANSIN. HALK ONLARA VEKİLLİĞİ BUNUN İÇİN VERMEDİ..UMARIM SAYIN BAŞBAKANDA BU KONUDA GEREKEN İLGİYİ GÖSTERİR. Saygılarımla
Polis, olaydaki failin, gözaltına alınan şüpheli ile aynı kişi olup olmadığının belirlenmesi bakımından zorunlu olması halinde, Cumhuriyet savcısının talimatıyla teşhis yaptırabilir. Tanıklıktan çekinebilecek olanlar, teşhiste bulunmaya zorlanamaz. İşleme başlanmadan önce, teşhiste bulunacak kişinin faili tarif eden beyanları tutanağa bağlanır. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birden fazla ve aynı cinsten olması, aralarında yaş, boy, ağırlık, giyinme gibi görünüşe ilişkin hususlarda benzerlik bulunması gerekir. Teşhis için gerekli olması halinde, şüphelinin görünüşü ile ilgili gerekli değişiklikler yapılabilir. Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin her birinde, teşhis sırasında bir numara bulundurulur.Teşhiste bulunan kişi ile teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin birbirini görmemesi gerekir. Teşhis işlemi en az iki kez tekrarlanır ve teşhiste bulunması istenen kişiye, şüphelinin teşhis edilecek kişiler arasında yer almıyor olabileceği hatırlatılır.Teşhis işlemine tâbi tutulan kişilerin, bu işlem sırasında birlikte fotoğrafları çekilerek veya görüntüleri kayda alınarak, soruşturma dosyasına konur. Şüphelinin fotoğrafı üzerinden de teşhis yaptırılabilir. Ancak tek bir fotoğraf veya aynı kişinin farklı fotoğrafları üzerinden teşhis yaptırılamaz. Değişik kişilerin fotoğraflarının aynı büyüklük ve özellikte olmaları gerekir. Teşhis işlemi tutanağa bağlanır.
sayın hatay millet vekili sana sesleniyorum sizin çoluk çocuğunuz vatanın bekçilerine haksızlık yapılsın diyemi seçtik acaba bu olayı derhal temizlemenizi rica ediyorum yoksaki bu millet yapılan bu haksızlığa göz yummaz size gereken dersi vermekte hiç geç kalmaz size bazı yetkiler verildi diye çoluk çocugunuzadamı yetki ve dokunulmazlık verdiler ayıp gücünüz bu polis memurlarını sürmeyemi yetti öyle yapana kadar çocuklarınıza vatana vatan bekçilerine saygılı olmayı ögretin lütfen ama bu polis memurlarından özür dileyin ve tekrar görev yerlerine dönmelerini sağlayın bir vatandaş olarak çok üzüldüm sizlerin o koltuklarda huzurunuzu bu vatan bekçileri sağlıyor unutmayın
RÜTBEYİ MÜDÜR'ÜN BABASI MI VERMİŞ!
Hatay da,"SUÇ" işlenmiştir.
Neden kimse bu konuda konuşmak istemiyor!
İktidar ve Vali’nin açıklamaları birer acziyettir!
Varsa Hatay da, Savcı, o müdür ve yöneticiler hakkında derhal işlem başlatmalıdır
Haziran ayında olan bu olay neden bir ay sonra, ortaya çıkmıştır?
İşlenmiş suçu saklamakta suçtur!
Üstelik burada suç devlete karşı işlenmiştir!
Ayrıca, Polisleri teşhir etmekde suçtur!
Katillere bile uygulanmayan yöntem uygulanmıştır!
o şekilde bir yüzleştirmenin sadece" Kasıtlı" olarak yapılan yüzleştirme şeklidir.
Yüzleştirme, aynalı odada, suçlu ile mağdur birbirlerini görmeden yapılır.
Böylesi, yüzleştirme, önceden bilinen "polis" hedef" olarak gösterilmiştir.
Dalkavukluk yetmemiş olacak ki TV kameramanı çağırılarak milyonlara” teşhir” edilmiştir…
Tabii AKP iktidar’ın polis üzerindeki baskısı,bunlardan ibaret değil elbet!,
Polis veYargı üzerindeki"AKP'ileşme" Türk milletine gelecekte yapılan en büyük kötülük olacaktır.Yakında böylesi dalkavukluğun neticesi ağır faturalarını göreceğiz
AKP,Türk milletinden, polis’inden, Yargısından, Askerinden, elini ayağını çekmezse12 Eylül öncesine döneceğiz..
Sayın Başbakan bunları duyup gerekeni yapmazsa ona da yazıklar olsun.Nerede onun adaleti.
Polis teşkilatı,tamamen siyasilerin elinde idi ve halen de öyle,Bunun gibi olmayan bir Asker vardı onuda ellerine aldılar,eh daha dur bakalım neler olacak,Bunlar az bile.Bende Denizlide çalışırken gece gelen Emniyet Müdürünün yanına giden siyasiler ertesi gün ilk Asayiş toplantısına giden Müdür bey benim tayinimide yazmış götürmüş,Allahtan Valiş bey imzalamadı ama Emniyet Müdürü beni her gördüğünde düşmanını görmüş gibi baktı,Kanser hastası oldum,bu rahatsızlıgımdan Ameliyat oldum ve evime geldimde nerden haber verildi ise daha yatagıma yatamadan,e Hasancım seni merkeze alalım daha iyi tedavi olursun gibi alttan alma cümleler,ben tayinini yazayımda sen ilişigini kesme dedi,ve dediğini yaptı,o siyasilerede telefon edip ben o herifin G......nü kestim demiştir.suçum Trafikçilerin yazdıgı cezyı iptal etmemem.isteyen araştırabilir,bende ezilmemek için raporum bitti ve ilişiğimi kesmeden çalıştıgım birimden emekli oldum.