Üniversitelerden 29 Haziran 2000 tarihinden itibaren her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilen öğrencilere yeni haklar getiren yasa teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi.

Türkiye kamuoyunda haftalardır tartışılan üniversite öğrenci affı yasa teklifi, Meclis Genel Kurulu’nun gündemine geldi.

Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’yle Meclis Milli Eğitim Komisyonu’nda uzlaşma sağlanamaması üzerine, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin hazırladığı yasa teklifi, geçen hafta Komisyon’da onaylanmıştı.

Meclis’te 365 sandalyesi bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi, teklifi tek başına yasalaştırma gücüne sahip.

Af, 29 Haziran 2000 tarihinden itibaren üniversiteyle ilişkisi kesilen 670 binden fazla öğrenciyi kapsıyor ve bütün dersler için bir öğretim yılı devam ve 3 sınav hakkı veriyor.

Yasa, disiplin cezalarına da af getirdiği için, türbanlı öğrencileri de kapsıyor.

Teklifin sahibi milletvekillerine göre, yalnızca 270 türbanlı öğrenci, bu aftan yararlanacak.

Meclis Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Altıkulaç, affedilen türbanlı öğrencinin, ancak başını açarsa bu hakkı kullanabileceğini söylüyor.

Af yasasına, Yüksek Öğretim Kurulu ve rektörler de karşı. 1983 yılından bu yana 8 öğrenci affı çıktığını hatırlatan muhalif öğretim üyeleri, afların amacına ulaşmadığını söylüyor.

Bu yasanın, üniversitelerdeki türban yasağını kaldırmak için bir adım olduğunu düşünenler de var.

Af yasası ve türban tartışması, geçen hafta iktidar partisi içinde de, tartışmaya yol açtı.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu’nun, hem bakanlıktan, hem de partisinden istifa etmesinin nedenleri arasında, bu iki konudaki uzlaşmazlık da sayılıyor.

Af yasası teklifinin türban tartışmasını yeniden gündemin önemli maddeleri arasına taşıması beklenirken, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, dün, geçen yıl sert tartışmalara neden olan YÖK yasa tasarısının yeniden Meclis’e gelmesi gerektiğini söyledi.

YÖK’ün yanısıra bazı siyasi parti ve sivil toplum örgütleri ile hükümeti karşı karşıya getiren tasarı, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu üzerine rafa kaldırılmıştı.

Yasaya karşı çıkanlar, hükümeti, imam-hatip lisesi öğrencilerinin üniversiteye girişlerini kolaylaştırmaya çalışmakla eleştiriyordu.