Kiev’de yakalanan Bahçelievler katliamı hükümlüsü Haluk Kırcı’nın serbest bırakıldıktan sonra Emniyet’ten pasaport almadığı, Türkiye’nin 101 sınır kapısından herhangi birinden de çıkış yapmadığı belirlendi. Emniyet’in kayıtlarına göre Kırcı’ya en son 20 Temmuz 1993’te lacivert pasaport verilmiş ve bu pasaporta bir önceki yakalanışında el konulmuş.

Radikal gazetesinin bugünkü sayısında Soner Arıkanoğlu imzasıyla yayımlanan haberi alıntılayarak aktarıyoruz:

Hakkında yurtdışına çıkış yasağı bulunan Kırcı’nın üzerinde bulunan ismine düzenlendiği belirtilen pasaportla Türkiye’den çıkmamasına karşın Kiev’e giriş yaptığı öğrenildi.

1993’te pasaport almış

Yargıtay’ın ceza infazındaki ’hatalı hesabı’ üzerine Ödemiş Cezaevi’nden salıverildikten sonra kayıplara karışan ve geçen cuma günü Kiev yakınlarında bir kasabada yakalanan Haluk Kırcı’nın yakalandığında üzerinden kendi adına düzenlenmiş lacivert Türk pasaportu bulunduğu açıklanmıştı. Ancak Kırcı’nın, tahliye olduktan sonra Emniyet’ten pasaport almadığı anlaşıldı. Kırcı’nın üzerinde bulunan pasaportu araştıran Emniyet Genel Müdürlüğü, Kırcı’ya en son 20 Temmuz 1993 tarihinde lacivert pasaport verildiğini; bir yıl süreli bu pasaporta da bir önceki yakalanışında el konulduğunu ve Kırcı’ya iade edilmediğini saptadı.

Nasıl kaçtığı belli değil

İstanbul 6 No’lu DGM’nin de Şubat 2001’de Kırcı için yurtdışına çıkış yasağı koyduğu ve bu yasağın da halen geçerli olduğu belirtildi. Hakkında yurtdışına çıkış yasağı bulunan birinin pasaport almasının mümkün olmadığı kaydedildi. Bu durum yeni bir ’pasaport muamması’ olarak yorumlandı. Kırcı’nın üzerinden çıkan pasaportun sahte olabileceği belirtildi. Kırcı’nın yurtdışına nasıl kaçtığı konusu da esrarını koruyor. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; mevcut 101 sınır kapısında, Kırcı’nın yurtdışına yasal yollardan çıktığını gösteren herhangi bir kayıt bulunmuyor.

Kırcı için Ukrayna’yla yürütülen ’sınır dışı’ pazarlığından sonuç çıkmadı. Türkiye, Ukrayna’ya Kırcı’yı sınır dışı etmesini önermişti. Ukrayna’nın, ilk etapta Türkiye’nin bu önerisine sıcak baktığı bildirilmişti. Ancak Kiev, bu konudaki resmi yanıtını Ankara’ya dün iletti. Kırcı’yı sınır dışı etmekten vazgeçen Kiev, Kırcı için Türkiye’den iade dosyası istedi.

Bu gelişme üzerine, devreye Adalet Bakanlığı girdi. Bakanlık, Kırcı için hazırladığı iade talepnamesini, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Ukrayna Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Adalet Bakanlığı, Haluk Kırcı için hazırlayacağı kapsamlı iade dosyasını da önümüzdeki günlerde Ukrayna’ya iletecek. Kırcı’nın Türkiye’ye iade edilip edilmeyeceğine, Ukrayna mahkemeleri karar verecek.

Ukrayna, Avrupa Suçluların İadesi Sözleşmesi’ni (SİDAS) imzalamış değil, ancak Türkiye ile Ukrayna arasında suçluların iadesini de öngören bir Güvenlik İşbirliği Anlaşması var.

Ceza indirimine girdi

Suçluların iadesine ilişkin süreç Ukrayna’da diğer ülkelere
oranla daha basit işliyor. Ukrayna mahkemelerinin iade işlemlerini kısa sürede tamamlaması ve Haluk Kırcı’nın en geç bir ay içinde Türkiye’ye iadesi bekleniyor. Kırcı, Türkiye’ye iade edilirse; hakkında kesinleşmiş hapis cezası ve gıyabi tutuklama kararı bulunduğu için sorgulanamayacak. Gıyabi tutukluluk kararı vicahiye çevrilip cezaevine konulacak.

Yedi TİP’linin öldürülmesi olayında aktif rol oynadığı için yedi kez idama mahkûm edilen Kırcı’nın cezası, idam kaldırılında 70 yıl
ağır hapse dönüştürülmüştü. Ceza İnfaz Yasası’na göre 30 yıl hapiste kalması gereken ve bugüne kadar 17 yıl hapis yatan Haluk Kırcı, kendisi firardayken yürürlüğe giren yasal düzenleme sayesinde sadece 2.5 yıl hapis yatacak.