Çanakkale - Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, "Laiklik karşıtlarının ülkemizde güçlenme ortamı buldukları, yandaş sayılarını ve imkanlarını artırdıkları, devlete sızdıkları bir gerçektir" dedi.

Çanakkale’de "Yeni Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu" konulu panelin açılışında konuşan Ok, TCK’nın yeniden değerlendirilmesine yönelik adımların atıldığını belirterek, "Kaygıların olmaması mümkün değil, ancak kanunların yürürlüğe girmesiyle birlikte felaket kopacağı düşüncesinin, abartılı bir değerlendirme olduğunu da söylemek zorundayım" diye konuştu.

Türkiye, hatta dünya için demokratik rejimin yegane model olduğunu ve bu model içinde laiklik ilkesinin özenle korunmasının önem taşıdığına dikkati çeken Ok, "Gerçekte aynı koruma, demokrasi için de gereklidir. Demokrasinin özgürlüklerle özdeşleşmiş doğası, her fikre ve oluşuma, hatta demokrasiyi reddeden akım ve sistem düşüncelerine uygun ortam sunmakta, karşıtlarına yaşam imkanı vermektedir. Anayasamızın, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen 2. maddesi, diğer değerler yanında demokratik rejimi, devlet ve hukuk sisteminde laikliği de koruma altına almıştır" dedi.

Ok, din kurallarının, bireyin alanıyla yetinmeyip, kamusal alanda da hakimiyetini sürdürmesine yönelik arzuların, pratiğe geçirilmese dahi laik düşünceye aykırı olduğunu vurguladı.

Laikliği benimsememenin suç olmadığını belirten Ok, "Yine kullandıkları saf, temiz kadın ve kızlarımızla kamusal alanı zorladıkları da bir gerçektir. Okullar kamusal alandır ve özgün durumu da kabul edilmelidir. Öğrenci, okulun öğretmenlerle birlikte asli, hatta kurucu unsurudur. Öğrencilerin, okulda dini simge ve işaret taşımaları da kesinlikle laikliğe aykırıdır" diye konuştu.

"Kadın ve kızlarımızın, dinimizi temsil etmeyen ’türbana özgürlük’ sloganıyla sürdürülen radikal hareketin, özgürlüğü dışlayan dinci siyasal ideolojinin bir parçası olduğunu anlamaları gerekir" diyen Ok, "Onların, bu amaca hizmet etmeyeceklerine, toplumda sosyal gerginliği tırmandırmayacaklarına inanıyorum. Bu alanda yapay olarak yaratılan sorunlarını, kendilerinin dışındakilerin çözeceğini de sanmamalıdırlar. Çözüm kendilerindedir" dedi.

Demokrasinin olmazsa olmaz kurumlarından birinin, hatta en başta geleninin özgür basın olduğunu belirten Nuri Ok, "Dikkat edilirse ’basın’ demiyorum, ’özgür basın’ diyorum. Zira demokratik toplumun en önemli teminatı, özgür basındır. Basın özgür olduğu sürece demokratik toplum yapısında sorunlar kronikleşemez, olumsuzluklar kalıcı olamaz" diye konuştu.