19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Osman Paksüt:Kıyamet kopacak

ABD Büyükelçiliği konutunda önceki akşam düzenlenen resepsiyonuna katılanPaksüt, AKP’nin savunma tutanaklarının Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılacağını belirtti. Paksüt, “Raportöre bu kez hazırlık süresinin 80 gün olmaması ve iki-üç hafta içinde bitirmesi gerektiğini söyledik” dedi.


Paksüt, raportörün raporunu hazırlamasının ardından Yüksek Mahkeme’nin bir karara varacağını kaydederek, “Şunu şimdiden söylemeliyim ki, karardan sonra kıyamet kopacak. Ne karar alırsak alalım, o yönde de olsa, aksi yönde de olsa, her kesimde kıyamet kopacak” diye konuştu.

AB yöneticilerinin açıklamalarını eleştiren Paksüt, şunları söyledi: “Acaba, Avrupa sürekli olarak bize, AKP’yi kapatırsak, ‘Müzakereleri askıya alırız, üyeliğinizi bitiririz’ diyerek, bir psikolojik harekât yürüterek, ters yönlü bir şaşırtma mı yaptırmaya çalışıyor. Çünkü, bizi bir türlü samimi olarak almak istemedikleri Avrupa’ya, böylece ‘Bakın parti kapattılar. Artık Türkiye ile görüşmeye gerek kalmadı’ mesajı mı vermek istiyorlar?”
Paksüt, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazıları türban kararının ardından, ‘Tamam, mahkeme bu işi bitirdi ve AKP’yi kesin kapatacak’ demeye, akıl yürütmeye başladı. Bu Yüksek Mahkeme’nin üyelerine hem haksızlık hem de hakâret. ‘Şu kapatılsın diyecek, bu kapatılmasın diyecek’ diye etiketlendirenler de var şimdiden.
Size tüm samimiyetimle söylüyorum. Yüksek Mahkeme’nin hiçbir üyesi henüz kararını vermedi. Ben de vermedim. Bunu önceki kararlarla bağdaştırmak ve hüküm vermek çok yanlış.


Hukuk darbesi diyorlar, aslında bu yaşananlar hukuka darbedir. Kapatma davası da olsa, Ergenekon davası da olsa herkes bağımsız yargıya saygı göstermeli, aldığı kararlara güven duymalıdır. Herkes kendi bildiği gibi hareket ederse, sistem çöker ve biz de altında kalırız.”

Milliyet
Yayın Tarihi : 5 Temmuz 2008 Cumartesi 06:53:42
Güncelleme :5 Temmuz 2008 Cumartesi 08:40:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
El Salud IP: 88.242.148.xxx Tarih : 5.07.2008 14:12:40

Kanımca sap ile samanın birbiriyle karıştırılmaması lazım. Bir tarafta savcının suç duyurusuyla açılmış bir dava ve sonrasında yazılı ve sözlü iddianame sunumu var. Davalılara tebliğ edilmiş iddianame ve savunma hakkı tanınması. Hukuk normal sürecinde işlemekte. Öte yanda savçının talimatıyla evlerinden alınıp, 1 yıldır tutuklu tutulan zanlılar, uzun sorgulamalar ve bir türlü yazılamayan iddianame var. Zanlıların avukatlarına bile gösterilmezken, içindeki bilgilere ulaşanlarca kitabı yazılan bir operasyon. Bu operasyona, Türk tarihinin en önemli destanlarının birinin adı verilerek yürütülmeye çalışılan diz boyu hukuksuzluk. Bu arada tezatlar ülkesinde, hazinenin 1 trilyonunu götürdüğü için evinde oturma cezasına mahkum edilen garibanlar ve aynı dosyadan dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamayan devlet başkanı. Allah birgün hukukçularımızı taş yapacak. Adamın götürdüğü alt tarafı 1 trilyoncuk!!!