CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, türbanı ``Dinin zorunlu kıldığı bir giyim biçimi`` olarak değerlendiren Başbakan Tayyip Erdoğan`a ilginç bir yanıt verdi. Son Halife Abdülmecit ile Diyanet`ten sorumlu Devlet Bakanı`nın bile başının açık olduğuna işaret eden Öymen, ``Başbakan biliyor da Halife veya din işlerinden sorumlu devlet bakanı bilmiyor mu?`` diye sordu.

Öymen, özel bir radyoda katıldığı programda, üniversitelerdeki türban ve öğrenci affıyla ilgili tartışmaları değerlendirdi.

Üniversitelerdeki türban yasağı konusunda herkesin yasalara ve yüksek mahkeme kararlarına saygı göstermesi gerektiğini vurgulayan Öymen, ``Türban konusunu siyasi bir malzeme yapmak doğru değildir. Benim öğrencilik yıllarımda üniversitede türban konusu yoktu; benim annemin öğrencilik yıllarında da yoktu. O dönemlerde öğrencilik yapan genç kızlarımız, bugünkü nesil kadar müslüman değil miydi?`` diye sordu. Türban sorunun siyasi bir sembol haline getirildiğini vurgulayan Öymen, bunun Cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş bir şekilde Türkiye`nin gündemine yerleştirildiğine işaret etti.

Başbakan Erdoğan`ın türbanı zorunlu bir giyim biçimi olarak değerlendirdiğini de anımsatan Öymen, kısa bir süre önce İstanbul`da sergilenen son Halife Abdülmecit`in resimlerini hatırlatarak, açıklamasını şöyle sürdürdü:

``Abdülmecit`in yaptığı portrelerde kendi kızı da dahil olmak üzere bütün hanımların başı açıktır. Gene aynı sergide sergilenen Abdülmecit`i eşi ve çocuklarıyla gösteren fotoğrafta da eşinin başının açık olduğunu görüyoruz. Acaba, halife de mi dinin gereğinin ne olduğunu bilmiyordu? Bugün din işlerinden sorumlu sayın Devlet Bakanı`nın eşinin de başı açıktır. O da mı dinin gereğini bilmiyor? Hükümetin türban konusunu bir siyasi mücadele vesilesi yapması ve üniversitelere türbanlı genç kızların alınmamasına tepki olarak kendi kızlarını eğitim için yurt dışına göndermesi Türkiye`de pek çok genç kızımızı Başbakan`ın açtığı bu mücadelede başarılı olacağı inancına sevketmiş ve onlar türbanla üniversiteye girmekte ısrar ettiği için eğitim olanağından mahrum kalmışlardır. Bu hükümetin büyük bir kusurudur. Herkesin yasalara ve yüksek mahkeme kararlarına uyması halinde bu sorun Türkiye`nin gündeminden çıkacaktır.``

Hükümetin öğrenci affı konusunda görüşlerlerini içeren bir teklifin gelmediğini, gelmesi durumunda değerlendireceklerini bildiren Öymen, ``Bu değerlendirmeyi yaparken de, bir yandan sağlık gibi nedenlerle sınava giremediği için üniversiteyi bitiremeyen öğrencilerin durumunu insani bir yaklaşımla ele alır, öte yandan da YÖK`ün ve üniversite yöneticilerinin görüşlerini dikkate alırız`` dedi.

Hükümetin TCK değişikliği gibi konularda CHP yönetcileriyle görüşmeler yaptığını anımsatan Öymen, öğrenci affı konusunda bugüne kadar hiçbir görüşme talebi de olmadığına işaret ederek, ``Şunu bir kere daha vurgulamak isterim ki, öğrenci affının henüz gündeme gelmemesinde hükümetin muhalefeti sorumlu tutması hiçbir şekilde kabul edilemez. Hükümet, kendi görevini muhalefete yüklemeye kalkışamaz. Gönüllü olmadığı bir konuyu gerçekleştirmemesinin sorumluluğunu muhalefete yükleyemez, muhalefetin arkasına saklanamaz`` diye konuştu.