Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, el konulan Pamukbank'ın satışı sürecinde bankayı almak üzere inceleme yapmasına izin verilen 4 yatırımcının hiçbirinin teklif vermediğini açıkladı.
Pamukbank için Oyakbank, Dışbank, İş Bankası ve Societe Generale Group inceleme izni almıştı. Çukurova Grubu bünyesindeyken el konulan Pamukbank elde kaldı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Pamukbank hisselerinin satışına ilişkin son teklif verme tarihi olan 28 Mart itibariyle, Pamukbank'ı inceleyen yatırımcılardan teklifin alınmadığını açıkladı. Açıklamada, hisselerinin tamamı TMSF'ye ait olan Pamukbank hisselerinin satışa sunulduğu, Oyakbank, T. Dış Ticaret Bankası, T. İş Bankası ve Societe Generale Group'un başvuruları kabul edilerek, anılan kurumların Pamukbank'ta inceleme yapmalarına izin verildiği hatırlatıldı. Pamukbank ile ilgilenen yeni yatırımcıların, 10 Mart 2003 tarihine kadar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) başvurabilme imkanı getirildiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi: ‘‘Konuya ilişkin olarak, tarafımızca verilen süre içerisinde Kurumumuza yeni bir başvuru yapılmamış, ilgilenen yatırımcılardan Societe Generale Group satış sürecinden çekilmiş, Pamukbank hisselerinin satışına ilişkin son teklif verme süresi olan 28 Mart 2003 tarihi itibariyle de Banka nezdinde inceleme yapan diğer yatırımcılardan herhangi bir teklif alınmamıştır.’’
2.9 MİLYAR DOLARLA BATTI
Türk bankacılık sistemindeki yeniden yapılanma, Türkiye'nin büyük bankalarından biri olan Pamukbank'ın 3 katrilyon liralık açığı olduğu için TMSF'na devredilmesine kadar gitti. BDDK, 19 Haziran 2002 tarihinde aldığı kararla, 1973 yılında Mehmet Emin Karamehmet'in Çukurova Grubu'na dahil olan Pamukbank'ı TMSF'ye devretti. BDDK'nın hazırladığı raporlar, Mehmet Emin Karamehmet'in dünyanın 29'uncu büyük zengini olduğu günlerde bile ‘batık’ olan Pamukbank'a para koymadığını gözler önüne serdi. Daha sonraki süreçte, Çukurova Grubu, Pamukbank'a haksız şekilde el konulduğunu savundu. Bu nedenle Çukurova Grubu Danıştay'da dava açtı. Danıştay 10'uncu Dairesi'nin BDDK'yı haklı bulan kararından sonra Çukurova Grubu, bu karar itiraz etti. İtirazı inceleyen, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Çukurova lehine ‘yürütmeyi durdurma’ kararı verdi. BDDK da bu karara uyarak, Pamukbank'ı Çukurova Grubu'na geçen Ocak ayında iade etti ve bankanın TMSF'ye devrinden sonra içine konulan 2.2 milyar dolarlık kaynağı geri istedi. BDDK'nın bu kararından sonra Çukurova Grubu ile BDDK arasında, iki gün süren ‘maraton’ görüşmeler yapıldı ve önce bir protokol daha sonra da anlaşma imzalanarak, Çukurova Grubu'nun bankalarından kaynaklanan toplam 5.2 milyar dolarlık borcu için anlaşma sağlandı. Bu anlaşma sonrasında BDDK, TMSF kapsamındaki Pamukbank'ın satış sürecini devam ettirdi. Ancak, bankayı inceleyen kurumların hiçbiri alıcı olarak teklif vermedi. Pamukbank'ın TMSF'ye devredilmesinden önce Türk bankacılık kesimindeki yeniden yapılandırma çalışmalarıyla yakından ilgilenen Uluslararası Para Fonu (IMF), bu bankanın el konulması sonrasındaki hukuk ve satış sürecini de çok yakından takip etti. IMF, bankanın satış sürecini, 4'üncü gözden geçirmenin tamamlanmasından yine yakındantakip etmeyi sürdürdü. Bunun en somut örneklerinden birini IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Krueger'in, ekonomi yönetimi ile yaptığı görüşmeler sırasında ortaya çıkmıştı. BDDK ile Çukurova Grubu arasında, grubun borçlarının yeniden yapılandırılmasına yönelik anlaşma döneminde IMF yine Pamukbank ve Çukurova Grubu borçları hakkında uyarıda bulunmuştu. Bu ikinci uyarıda, IMF Avrupa Direktörü Michael Deppler BDDK'ya ve hükümete yönelik olarak, ‘‘Pamukbank ve Yapı Kredi işinde dikkatli olun’’ demişti. Yapı Kredi: Yaklaşım ve tasarrufla büyüdük Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu, bankanın 2002 yılındaki 1.1 katrilyon liralık karında, Çukurova Grubu alacaklarının İstanbul Yaklaşımı'na bağlanması sonucu iptal edilen karşılıkların yanı sıra, artan pazar payları, bankacılık hizmet gelirleri ve operasyonel giderlerde sağlanan net tasarrufun önemli etkileri olduğunu bildirdi. Yapı Kredi'nin dün yapılan 2002 yılı Olağan Genel Kurulu'nda okunan faaliyet raporunda, Genel Müdür Naci Sığın, Yönetim Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ile Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Üyesi Halit Soydan'ın imzalarıyla ortak bir Yönetim Kurulu mesajı yayınlandı. Yapı Kredi'nin tüm olumsuz gelişmelere ve yoğun rekabete karşın 2002'de hemen hemen tüm önemli ürünlerde pazar payını artırarak piyasa etkinliğini koruduğu vurgulanan mesajda, şöyle denildi: ‘‘TL vadesiz ve vadeli mevduat ürünlerinde pazar paylarımız yüzde 10'dan fazla artışlar göstererek yüzde 6.1 ve yüzde 7.7 seviyelerinde,kredilerdeki pazar payımız ise yüzde 10.1 seviyesinde gerçekleşmiştir.Sektörde lider olduğumuz kredi kartı ciromuz yüzde 89 artmış ve pazar payımız 2002 yılının son döneminde yüzde 30 gibi çok yüksek bir rakamaulaşmıştır.’’