Siyasi parti yöneticileri, son aylarda artan terör saldırılarına karşı, aydınların barış içinde adil bir yaşam çağrısının karşılık bulmasını istiyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, herkesin barış için elinden geleni yapması gerektiğini söyledi.
Terörist eylemlerdeki artış üzerine 100ü aşkın aydın, "Artık insanlarımız ölmesin, barış içinde ve adil bir yaşam sürelim" çağrısıyla bildiri yayımlamıştı. Aydınlar bildirisi ve teröre karşı tavır konusunda siyasilerin değerlendirmeleri şöyle:
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek: Terörden Türkiye çok çekti. Ve ortaya çıktı ki terörle bir yere varmak da mümkün değil. Yani terörü kullananların, teröre başvuranların amaçlarına ulaşması mümkün değil. Öyleyse herkesin barış için, birlikte yaşamak için elinden geleni yapması gerekiyor. Burada öncelikle elinde silah dağda olan veya çeşitli yerlerde, şehirde terörist faaliyette bulunanların kesinlikle bu davranışlarından vazgeçmeleri, bir anlamda silahlarını bırakıp adalete teslim olmaları gerekiyor. Onun dışında hükümetin özellikle geri kalmış bölgelerimizin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin ekonomik, sosyal, kültürel yönden gelişmesi için elinden geleni yapması, kaynak ayırması ve o bölgede görev yapan yöneticilerin daha bir şefkatle, herkesi kucaklayan bir anlayışla görev yapmaları gerekiyor.
Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger: Türkiyenin yeniden bir terör kâbusu yaşadığı kanısında değilim. Nokta yerlerde bazı olaylar var. Global bir halde bir terör faaliyeti yok. Türkiye terör konusunda son derece kararlı. Siyasi ayrılıklar da bir yana bırakılarak terör karşısında bir mücadelede uzlaşma var. Terörle iyi mücadele etmek istiyorsanız tek yolu var, önce bunun propaganda yolunu kesmelisiniz. Maalesef Türk askeri nezdinde, Türk idarecisi nezdinde terörist bir katildir. Terörist bir katil değildir, bir politikacıdır. Benim politikacı olarak aletim kelamımla, kalemimdir, onunki silah. Bunu kabul etmek mümkün değil. Terorizmin arkasında bazı noktalardaki arzularını endirekt noktalarla gerçekleştirmek isteyen büyük güçler de var. Nereden gelirse gelsin terorizmi toplu halde kınamalıyız. Türkiye bu yola girdi.
CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç: Bu işin lojistik desteğini sorgulamak lazım. O da Türkiyenin dış politikasında yatıyor. ABD ile ilişkilerde Türkiyeye verilen sözlerin sorgulanması gerekiyor. Artık ilçe merkezlerindeki temel yollara mayın döşenebiliyor. Bu lojistik desteği almasalar bu boyutta bir terör tırmanması beklenemezdi. Bu hükümetin zaafından kaynaklanan bir durum. Olayın sosyal politikalar boyutu önemli. Hükümetin sadece boş söylemden başka adım atamadığı ortada. Belirli, koşullanmış IMF politikalarıyla sosyal sorunlara, dengeli çözümlere gidebilecek bir politika oluşturulması mümkün değil. İyi niyetli çağrılar karşılığını bu boyutuyla bulamazsa havada kalacak demektir.
DEHAP Genel Başkan Yardımcısı Ali Ürküt de aydınların çağrısına destek vererek şunları söyledi:
Tarafların birbirini anlayarak barış masasına oturmaları olması gerekendir. Devlet de operasyonları durdurmalıdır, PKK de yeniden ateşkes ilan etmelidir. Bu olaylardan bu coğrafyada yaşayan insanlar da, devlet de sıkıntı çekiyor. 100 milyar dolarlık bir kaynak aktarımı olmuş. Demokratikleşme diğer sosyal sorunlar hepsi birbiriyle bağlantılı olduğuna göre, ateşkes olmadan, barış olmadan Türkiyenin kalkınması, AB süreci söz konusu değildir. Herkes için, ama ülkeyi yönetenler için de, 70 milyonluk Türkiye halkı için de öncelikle ateşkes, sonra da kalıcı, onurlu bir barış kaçınılmazdır.
Cumhuriyet Gazetesi
Yayın Tarihi :
26 Haziran 2005 Pazar 12:32:12
Güncelleme :26 Haziran 2005 Pazar 19:09:12