Savaştan sonra Irak petrol bakanlığını kimin üstleneceği konusunun sadece ABD'yi değil, Avrupa ve Rusya'yı da çok yakından ilgilendirdiği belirtildi. New York Times gazetesi, BM'nin, savaştan sonra Irak'ın petrol satışlarından sağlanacak gelirin, BM denetimindeki emanet hesapta toplanmasında ısrar ettiğini yazdı. Bu fonu, Körfez savaşının bitmesinden bu yana BM yönetiyordu. 1996'tan bu yana yürütülen gıda karşılığı petrol uygulaması ise Irak savaşının başlaması üzerine askıya alındı. BM'deki diplomatik kaynaklar, İngiltere'nin, yeni bir emanet hesabı oluşturularak paranın bundan sonra bu fonda toplanmasını önereceğini belirtiyorlar. Washington ise bu konudaki politikasını henüz tam olarak açıklamadı. Bununla birlikte Irak'a vali olacağı söylenen emekli Amerikalı general Jay Garner, ''işgal gücü olarak, Cenevre sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluklarla ilgili yorumun, yine ABD tarafından yapılacağını'' söyledi. Cenevre sözleşmesi, işgal gücünün kural ve kurumları halkın zararına olacak şekilde değiştirmesine izin vermiyor. ABD, GEÇİCİ HÜKÜMETİ BM'NİN ÜSTLENMESİNE KARŞI Öte yandan Washington'un, savaştan sonra Bağdat'ta kurulacak geçici yönetimin BM şemsiyesi altında oluşturulmasına kesinlikle karşı olduğu belirtiliyor. Amerikalı yetkililer, Kosova'dan farklı olarak Bağdat'ta kurulacak hükümetin Amerikan denetimi altında olacağını söylediler. Bu husus, özellikle ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz tarafından dün dile getirildi. Ancak savaş öncesinde Irak'ın petrol sanayiine büyük yatırım yapanve ambargo kalktıktan sonra bunun karşılığını almayı beklerken savaşlakarşı karşıya gelen Fransa ve Rusya'nın, Güvenlik Konseyi'nde Amerika'ya karşı çetin bir mücadele vermeleri bekleniyor. ULUSLARARASI HUKUK NE DİYOR Uluslararası kurallar gereğince Irak petrolünün nasıl satılacağı ve elde edilecek paranın nasıl kullanılacağına, sadece Güvenlik Konseyi karar verebiliyor. Aynı şekilde, uluslararası hukuk çerçevesinde ABD önderliğindeki yeni yönetimin, geliri çok yüksek olan petrol sözleşmelerini istediği firmalara vermesi ya da uzun vadeli inşaat işlerine girişmesi mümkün görünmüyor. Cenevre sözleşmesi ise işgalci kuvvetlerin sadece günlük işleri yürütmelerine olanak tanıyor.