Petrole alternatif hidrojen

Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuri Özek, verimli hidrojen üretiminde başarılı olmaları durumunda şimdiki LPG istasyonlarının yerini hidrojen istasyonlarının alacağını, araçlardan da zehirli gazlar yerine saf su çıkacağını bildirdi.

SDÜ Fizik Bölümü Genel Fizik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Özek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, petrol, doğal gaz ve kömür gibi fosil yakıtların hızla tükendiğini, petrol fiyatlarının şu andaki hızıyla artmaya devam etmesi halinde 5 yıl sonra Türkiye'nin bütün gayri safi milli hasılasını petrol ithalatına harcamak zorunda kalacağını söyledi.

Dünya enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 80'nin fosil yakıtlardan karşılandığını kaydeden Özek, şunları söyledi: "Hindistan ve Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin, sanayileşmiş ülkeleri yakalamaya çalışırken enerji tüketimlerini artırmaları nedeniyle, fosil yakıt kaynakları daha da hızlı tükenmekte. Arz sınırlı iken, talep giderek arttığı için fosil yakıtların fiyatları da yükselmekte. 2004 yılında petrolün bir varili 18 dolar, 2006 yılında 70 dolar iken günümüzde 130 dolar sınırına dayanmıştır. 4 yılda bu artış yüzde 600 gibi bir orana varmıştır. Türkiye enerji ihtiyacının yüzde 75'ini ithal ediyor. Petrol fiyatlarındaki artış bu hızla sürerse 5 yıl sonra bütün gayri safi milli hasılamızı petrol ithalatına harcayacağız."

Fosil yakıt kullanımının hava kirliliği, asit yağmurları, küresel ısınma, iklim değişikliği, ozon tabakasının delinmesi ve benzeri çevre sorunlarına sebep olduğunu dile getiren Özek, buzulların erimeye başlamasıyla okyanuslardaki suların yükseldiğini ifade etti. Özek, okyanuslardaki ada ülkelerinin bu yüzyılın ortalarında tamamen sular altında kalacağının tahmin edildiğini de savunarak, fosil yakıtların yol açtığı yıllık küresel hasarın 5 trilyon dolar civarında olduğunu kaydetti.

Özek, Makine Eğitimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Kemal Yakut ile birlikte SDÜ bünyesinde 12 kişilik ekiple Hidrojen Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezini (HİTEM) kurduklarını, bu ekipte, fizikçi, kimyacı, makine ve elektrik mühendislerinin yer aldığını söyledi.

Hidrojen enerji sistemlerine geçişin, gelişmiş ülkelerde başladığını bildiren Özek, bilgisayarlar ve otomobiller için hidrojenle çalışan yakıt pillerinin seri üretimine başlandığını söyledi. Türkiye'de de hidrojen teknolojileri konusunda araştırma yapmak üzere Birleşmiş Milletler'e bağlı olarak İstanbul'da Uluslararası Hidrojen Teknolojileri Merkezi kurulduğunu kaydeden Özek, hidrojen enerji sistemlerinin yenilenebilir, sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu bir enerji sistemi olduğunu belirtti.

Hidrojen üretim ve depolama yöntemlerinin şu anda oldukça pahalı olduğunu kaydeden Özek, ABD, Almanya, Kanada ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerdeki araçlarda hidrojenin kullanılabildiğini bildirdi. Özek, her yeni teknolojinin ilk başta pahalı olacağını, ancak zaman geçtikçe bu teknolojilerin fiyatlarının düşeceğini kaydetti.

Nuri Özek, bilgisayar ve cep telefonlarının da ilk üretildikleri günlerde çok pahalı olduklarını, kömür kullanımından petrole geçişte de pahalı yatırımlar yapıldığını belirterek şu bilgileri verdi:

"Hidrojen enerjisinin kullanılabilirliği için, hidrojen teknolojilerinin geliştirilmesi gerekiyor. HİTEM olarak hidrojen üretmede sadece güneş enerjisi ve suyu kullanarak fotoelektrokimyasal yöntemle hidrojen üreteceğiz. Aynı zamanda hidrojen üretmede sınırlı kalmayarak, hidrojen depolama yöntemi olarak karbon nano-tüplerin kolay ve verimli üretimi üzerinde çalışacağız. Eğer verimli hidrojen enerjisi üretebilir ve etkin depolama yöntemlerini bulabilirsek, ülkemizin ve dünyanın enerji ihtiyacına büyük katkı yapmış olacağız ve kurulum masrafları çıkınca ilelebet bedavaya enerji kaynağı kazanmış olacağız. Araçlarda yapılacak sistem düzenlemeleriyle hidrojenle çalışan araçlar yaygınlaşacak. Hidrojen teknolojisini geliştirebilirsek, şimdiki LPG istasyonları gibi hidrojen istasyonları olacak, araçlardan zehirli gazlar yerine saf su çıkacak."