1
Haziran
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Pirinçte 'spekülasyon' tartışması

Pirinç Değirmencileri Derneği (PDD) Başkanı Turgay Yetiş, "Bu dönemde perakende sektörü, bizden aldığı eski fiyatlı pirince zam yapmış ve tüketiciye kilosu 7-8 YTL gibi yüksek fiyatlarla pirinci satmışlardır. Eğer ortada spekülatör aranıyorsa oraya bakılmalıdır" dedi.

Yetiş, pirinç fiyatlarındaki artış ve son dönem piyasalarda yaşananlar nedeniyle AA muhabirine açıklama yapan Yetiş, son 5 yıldır pirinç fiyatlarında hiçbir artış yaşanmadığını, üreticinin ve PDD üyesi fabrikaların ise son 5 yıldır zararına çalıştıklarını söyledi.

"Bugün konuşanlar 5 senedir neredeydiler?" diyen Yetiş, şunları kaydetti: "Bugün itibarıyla ülkemizde, hasada kadar olan dönemde ihtiyaç stoku mevcut. Stoklarımız yeterli ve eksiğimiz yok. Bu nedenle paniğe de gerek yok. Bu panik nereden kaynaklanıyor anlayamıyoruz. Şu anda Derneğimize ait fabrikalar TMO'ya ait pirinci hiçbir ücret almadan, halkımıza sunulmak üzere ücretsiz olarak işlemektedir. Fabrikalarımızın büyük bir bölümü ellerindeki pirinci eski fiyatlardan satmış ve müşteriye olan teslimatlarda hiçbir aksama olmamıştır. Bu dönemde perakende sektörü, bizden aldığı eski fiyatlı pirince zam yapmış ve tüketiciye kilosu 7-8 YTL gibi yüksek fiyatlarla pirinci satmışlardır. Eğer ortada spekülatör aranıyorsa oraya bakılmalıdır."

Turgay Yetiş, son zamanlarda, piyasalarda olan gelişmelerin, konu ile ilişkisi olan olmayan herkesin Pirinç Piyasası hakkında yorum yapmasından kaynaklandığını ifade etti. Bu konuda en yetkili kuruluşların, başta TMO olmak üzere PDD olduğunu söyleyen Yetiş, "PDD, gıda konusunda ülkemizdeki en büyük sivil toplum kuruluşu olan Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu üyesidir. Halkımıza sağlıklı ve güvenilir gıdayı en ucuza temin etmek gibi bir misyonu olan bir Federasyonun üyesi olarak, son dönemde pirinç fiyatlarının, bizlerin, yani PDD üyesi olan pirinç fabrikalarının isteği ile arttığını söylemek çok yanlış olur" dedi.

Hiç kimsenin sektörleriyle ilgili spekülasyon yapmaya hakkı olmadığının ifade eden Yetiş, dünyada pirinç hakkındaki sorunların ana sebeplerini, dünya piyasalarında birçok ülkenin ihracatını kapatması, dünya pirinç borsalarında finans sektörlerinin yaptığı spekülatif hareketler, Türkiye'ye ihracat yapan ülkelerdeki üretim sorunları ve son olarak Mısır hükümetinin pirinç ihracatını Eylül sonuna kadar durdurması olarak sıraladı.

PDD Başkanı Yetiş, şunları kaydetti: "Dünya piyasalarında tüm temel tarım ürünlerinde yüzde 100'e yakın artışlar gerçekleşti. Pirinçte bu zincirin bir halkasıdır. Üreticimiz son 5 yıldan beri ezilmiş, bitmiştir. Türkiye'de üretimi desteklemek ve kendimize yeten bir ülke olmak istiyorsak, dünyaya entegre olmamız gerekir. Şu anda üreticiler tarafından çok geniş çaplı bir üretim planlaması yapılıyor. Üretimi arttırmak için geniş çaplı çalışmalar da devam ediyor. Zaten son 3 yıldır gerçekleşen bu çalışmalar sonucunda, üretimin tüketimi karşılama oranı üçte birden üçte ikiye yükseldi. Dolayısıyla paniğe gerek yok. Ülkemizde hasat dönemine yetecek kadar pirinç stokumuz mevcuttur ve hiçbir sıkıntı yoktur. Bu nedenle, piyasa hakkında bilgisi olmayanların pirinç üzerine konuşmamasını tavsiye ediyoruz. Çünkü esas spekülasyonu bu kişiler yaratmaktadırlar."

Tarım Ürünleri Hububat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği (PAKDER) Genel Başkanı Tevfik Dinçer de yaptığı açıklamada, bu fiyat yükselmesinin dünya fiyatlarıyla alakası olduğunu Türkiye'nin yeteri kadar stok sahibi bulunduğunu belirtti. Fiyatların artma sebeplerinin başında dünya ülkelerinin tarımsal ür ün ithalat ve ihracat politikalarındaki değişmenin sonucu olduğunu vurgulayan Dinçer, Türkiye'nin kaynaklarını kullanarak bu küresel olumsuzluğu küresel bir fırsat haline çevirebileceğini ve Türkiye'nin dünya ambarı haline gelebilecek kapasitede olduğunu söyledi.

Dünyada kuraklık faktörünün yarattığı sonuç olarak baz ı ürünlerde artış olduğunu, bazı ülkelerin kendi iç tüketicisini koruma yaklaşımında bulunduğunu ifade edin Dinçer, şunları kaydetti: "Bugün dünyada en çok konuşulan konu pirinç oysa bakliyatın genelinde bir artış var. 2007 yılındaki hasada baktığımızda özellikle bazı ürünlerde fiyat dikkat çekiyor. Daha önceki hasat döneminde 0,90 olan kırmızı mercimek bugün 1,80 civarı oldu. Yani yüzde 100'lük bir artış söz konusu oldu. Sadece pirinç ve nohutta çok ciddi fiyat artışı yaşanmamıştı. Nohutta hala bir fiyat artışı yaşanmış değil. 3 yı ldır fiyat artışının hemen hemen yaşanmadığı pirinçte son 15 günde hemen hemen yüzde 100'lük bir fiyat artışı oldu. Diğer artışlar kademeli olduğu için tüketicinin dikkatini çekmedi. Ama pirinçte 15 gün içerisinde yüzde 100 fiyat artışının yaşanması ve bununla ilgili spekülatif haberlerin yayınlanmış olması nedeniyle bir karışıklık söz konusu oldu. Bir takım haberlerin doğru kanallardan doğru ağızlardan alınmasının çok daha faydalı olacağını düşünüyorum."

Türkiye'nin pirinçte 400 bin ton civarında bir iç tüketimi bulunduğ unu, son 3 yılda kuraklık faktörüne rağmen pirinçte rekolte kaybı yaşanmadığını, daha önce 250 bin ton olan pirinç üretiminin bugün 400 bin tonlara çıkarıldığını vurgulayan Dinçer, "Trakya üniversitesinde Osmancık tipi bir pirinç üzerinde çalışıldı ve verimliliği yüzde 80 ile yüzde 100 arasında olması sağlandı. Biz diğer ürünlerde yüzde 62-63 civarında randımandan söz ediyoruz. Bundaki verimlilik oranının yüksek olması pirinçle alakalı açığımızın kapatılmasına çok bü yük etki sağladı. Tüketimimiz ise 550-600 bin ton civarında. Yani biz ürettiğimizin 3 te 1 kadarını dışarıdan alıyoruz" dedi.

Dinçer, basında yer alan haberleri esefle kınadıklarını ifade ederek, "Türkiye'de bizi yeni hasat dönemine kadar götürebilecek stoklarımız var. Şu anda biz bir kıtlıktan söz edemeyiz. Bizi hasat dönemine taşıyacak kadar stok var" diye konuştu. Herkesin dünyadan kaynaklanan bu fiyat artışlarını doğal kabul etmesi gerektiğini belirten Dinçer, "Bizler de Türkiye'deki fiyat artışına olumlu bakmıyoruz. Bizler de bu konudan olumsuz etkileniyoruz. Biz istikrarlı bir fiyat politikasından yanayız. Bu artışlar bizim iş hacmimizde bir daralmayı da getirecektir. Bu nedenle herkesin bu konuda sağduyulu olması gerekiyor. Bu tip küresel olumsuzlukları Türkiye altyapısını kullanarak küresel fırsatlara çevirebilir" şeklinde konuştu.

Tüm Gıda Dış Ticaret Derneği (TÜGİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Manav da, gıdada dünyada çok büyük bir kaos olacağını zannetmediğini belirtti. Enerji fiyatlarının artmasının gübre fiyatlarına yansıdığını ve gıdada üretimin maliyetinin arttığını ifade eden Manav, çeşitli tahılların biyo enerjiye dönüşmesinin de maliyet artışında etkili olduğunu vurguladı. Manav, "Bilhassa Asya ülkelerinin büyümeleri had safhada. Oradaki insanlar zenginleşiyor ve Çin Hindistan gibi ülkeler artık üretim ülkesinden tüketim ülkesine dönüşüyor. Ayrıca küresel ısınma da maliyetlerin artmasında etkili" dedi.

Dünyada 1 milyar 600 milyon ton hububat üretimi olduğunu ifade eden Manav, "Dünyada hububat üretiminin yüzde 7-8'inin ticareti yapılıyor. Üretim yüzde 5-6 eksildiğinde kimse kimseye mal satmamaya başladı. Bir de vadeli işlemler borsalarında fazla pirinç kontratı alınıp satılması da fiyatları tetikliyor" diye konuştu.
Gıdada dünyada çok büyük kaos olacağını zannetmediğ ini belirten Manava, dünyada açlık çeken insanların sayısı ve hastalıkların artacağını, ancak milli geliri yüksek olan ülkeler neticede çok çeşitli gıda aldıkları için onları çok fazla etkilemeyeceğini söyledi.

Maliyetlerin Türkiye'de gıda ithalat rakamlarını yüzde 20 artıracak gibi gözüktüğünü ifade eden Manav, Türkiye'nin gıda ihracatında da aynı oranda değer artışı olacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Manav, Türkiye'nin son 3 yıldaki gıda ihracatının ithalatının hep iki misli gerçekleştiğine dikkat çekti.

Havaların bu şekilde gitmesi ve bir iki yağmur yağması durumunda Türkiye'nin meyve sebze ihracatında patlama yaşanacağını tahmin ettiğini belirten Manav, "Meyve sebze ihracatı da iyi bir kalem, 2 milyar dolara doğru gidiyor" diye konuştu.
Manav, Türkiye'de organik meyve sebze üretiminin de hızla arttığını, büyük sermaye gruplarının artık tarıma yatırım yapmaya başladığını, aile tarımcılığının bittiğini kaydetti. Mustafa Manav, "Her kriz bir avantaj yaratır. Avrupa tarımdan kopuyor. Bundan da faydalanmamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Tarımda toprağın ucuz olduğu bölgelere doğru bir kayma yaşandığını da söyleyen Manav, "Marmara bölgesi bunu yaşıyor. Tarım yapacak arazi bulmak mümkün değil. Haliyle tarımın toprağın ucuz olduğu GAP'a kayma zorunluluğu var" dedi.

AA
Yayın Tarihi : 20 Nisan 2008 Pazar 13:12:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?