Irak eski Geçici Hükümet Konseyi üyesi Mahmud Osman, son günlerde Kerkük’te Kürt yetkililere yapılan suikastların arkasında Türkmenler, Türk istihbaratı ile El Sadr’ın adamlarının bulunduğunu iddia etti. Irak’taki çatışmaların kuzeye kaydırılmak istendiğini söyleyen Osman, Kerkük’ün de pilot bölge olarak seçildiğini öne sürdü.
Kerkük’te son 1 ayda Kürt kökenli ve Kürtler’e yakın 7 yetkili öldürülmüştü. Son olarak da Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) lideri Celal Talabani’nin yeğeni Gazi Talabani, önceki gün uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.
"Bu saldırıların arkasında bence Türkler var, Türkler’le yakın ilişkide olan kesimler de var. Ayrıca Sadr taraftarlarından da şüpheleniyorum" diyen Mahmud Osman, başta Kerkük ve Musul olmak üzere çatışmaların Kuzey Irak’a yayılmak istendiğini belirtti.
Şii lider Mukteda el Sadr’ın son dönemde Kerkük ile yakından ilgilendiğini de kaydeden Osman, Saddam rejiminin Araplaştırma politikasıyla yerlerinden edilen Kürtler’in topraklarına dönüşüne Sadr’ın karşı çıktığını dile getirdi. Osman, bu tür gelişmeler nedeniyle Şii Araplar’la Kürtler arasındaki sorunların daha da büyüyeceğine dikkat çekerek, "Kerkük’e yerleştirilen Araplar’ın çıkarılmasına ve Kürtler’in yerlerine yerleştirilmesine bazı gruplar karşı çıkıyor. Bunlardan biri de Muktada el Sadr’ın başını çektiği Şii örgütüdür. Sadr, Araplar’ın Kerkük’ten çıkmasına ve Kürtler’in yerlerine dönmesine şiddetle karşı çıkıyor. Sadr grubu Kerkük’ten çıkmak istemeyebilir. Kürtler ile Şii Araplar arasında yaşanan sorunlar önümüzdeki dönemde daha da artabilir. Sadr yanlıları Kerkük’te bazı olaylar çıkarabilir, ama çok etkili olacağını sanmıyorum" dedi.

"TÜRKİYE, BAZI GRUPLARI KÜRTLER’E KARŞI KIŞKIRTIYOR"
Musul ve Kerkük’te İslami akım ve Arap şovenizminin ciddi boyutlarda varlığını koruduğunu belirten Mahmud Osman, "Bu durum, Kürtler için sorunların yaşanmasına neden olabilir. Örneğin Musul, Suriye’ye coğrafi olarak yakındır. Bu kentte Saddam taraftarları var. Musul’a yakın Suriye bölgelerindeki Arap milliyetçilerinin de etkileri oldukça güçlüdür. Kerkük’te ise farklı gruplar varlığını koruyor. Bunlardan bazılarını Türkiye destekliyor ve Kürtler’e karşı çok yönlü kışkırtıyor. Bu nedenlerden dolayı Kerkük ve Musul gibi bölgelerde Kürtler’e sorun çıkarabilirler. Kürtler’e yapılan bazı saldırıların ardından Türkler’in olduğu bilgilerine de sahibiz" şeklinde konuştu.
Mukteda el Sadr’ı Irak’ta birçok bölgede yaşanan çatışmalardan sorumlu tutan Osman, Mehdi Ordusu’nun varlığını da ciddi bir sorun olarak değerlendirdi. Osman, "Bunlar, silahlarından arındırılarak tehlike teşkil etmekten çıkarılmalıdır. Mehdi Ordusu siyasi, kültürel ya da sivil bir örgüte dönüştürüldüğü takdirde sorunlar hallolacaktır. Bunun tartışılması ve bir sonuca bağlanması gerekir. Aksi takdirde bugünkü haliyle asla kabul edilmeyecektir. Ayrıca Mehdi Ordusu üyeleri aleyhinde birçok dava da açılmıştır" dedi.
Bir diğer tehlike olarak da Ensar el İslam örgütünü gösteren Mahmud Osman, "Bu İslami bir örgüttür ve teröristtir. Geniş bir kesim tarafından destekleniyor. Bu grubun içinde Kürtler de var ve bu bölgede geniş bir tabana sahiptir. Örgüt bu tabana dayanarak bazı olaylar çıkarabilir. Bir donem IKYB ile aralarında bazı çatışmalar yaşandı. Bu örgütten birçok kişi IKYB peşmergeleri tarafından yakalandı" şeklinde konuştu.