Emniyet Genel Müdürlüğü'nün talimatıyla Eskişehir Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda düzenlenen ve 2 gün süren kursa 30 polis memuru katıldı. Slayt ve video görüntülerine de yer verilen hizmet içi eğitim seminerinde konuşan Asayiş Şube Müdürü Mustafa Özefe, yakalanıp nezarethaneye konulan sanığın ilk 24 ila 72 saat içinde intihara teşebbüs edebildiğini söyledi.
Nezarethanenin görevliler tarafından en az gözlendiği zamanların, intihar etmek isteyen sanıklar tarafından dikkate alındığını ifade eden Özefe, "Bu periyotlar, vardiya değişimi zamanları ve görevlilerin az olduğu dönemlerdir. Araştırmalar, hafta sonlarında görevli sayısı azaldığında intihar vakalarının çok olduğunu ortaya koyuyor. Sanık, hürriyeti bağlayıcılık halinin devamı sürecinde de intihar riski haline gelebilir" dedi.

NEZARETHANEDE İLK 3 SAAT KRİTİK
Mustafa Özefe, ABD'de yapılan araştırmaların nezarethanedeki ilk 3 saatin son derece kritik olduğunu ortaya çıkardığını kaydetti. Sanıkların alkollü ise ayılırken, mahkemeye çıkmayı beklerken, salıverilmesine yakın, bayram ve tatil günlerinde, kötü haber alarak depresyona girmesi neticesinde intiharı seçebildiğini vurgulayan Özefe, "ABD'de nezarethanede asılma yolu ile intihar edenlerin oranı yüzde 98, Türkiye'de ise yüzde 62'dir. ABD'de bunun dışında kendine verilen ilaçları biriktirerek intihar edenler oluyor. Bileklerini keserek veya eline geçirebileceği kimyasal bir maddeyi yutarak ve hatta bir başkasını kendisini öldürmesi için tahrik ederek intiharların olduğunu yapılan araştırmalardan öğreniyoruz. Türkiye'de toplanan bilgilere göre, bir başka metot da, sanığın kendisini bulunduğu binanın penceresinden atarak intihar etmesi şeklinde karşımıza çıkıyor. Diğer bir başka metot olarak sanığın başını duvara veya parmaklıklara vurarak kendini öldürmesi de kayıtlarda görünüyor" diye konuştu.
Asayiş Şube Müdürü Mustafa Özefe, asma suretiyle intiharda 3-5 dakika içinde beyin ölümünün gerçekleştiğini dile getirerek, şunları söyledi: "5-6 dakikada tamamen ölüm olayı vuku buluyor. Bunu gerçekleştirmek için sanığın kendini yüksek bir yerden sallandırması gerekmiyor. Boyuna yapılan baskı sonucu kanın beyne gitmemesinden dolayı ölüm neticelendiği için sanık hücrede bulunan imkanlar ile bunu gerçekleştirebiliyor. Sanıkların kullandıkları imkan çoğu zaman üzerlerine giydikleri elbiseler, yatak çarşafı, battaniyeden kopardığı ve ip haline getirdiği bir şey olabiliyor. Çorap dahil herhangi bir parça, bu ahvalde vasıta olarak kullanılabiliyor".

İNTİHARIN BELİRTİLERİ
Çeşitli stres faktörlerinden etkilenen sanığın intihar riski haline gelmesinin onun dayanıklılığına ve stresi nasıl halledebileceğine bağlı olduğunun altını çizen Özefe, intihar belitilerini ise şöyle sıraladı:
"- Sanık son derece ümitsiz, çaresiz, ileriden beklentisi yok. Kendini bütün gücünü yitirmiş hissediyor ve her şeyden bıkmış bir ruh hali içine düşmüş vaziyette, depresyon halinde olduğuna dair bir çok emareler mevcut.
- Sanık, kendini yalnız hissediyor. Kırgınlık, korku ve ajitasyon içerisinde olduğuna dair dış belirtiler gözlenebiliyor. Kendinden nefret ettiğine ve intihar edebileceğine dair beyanları var.
- Düşüncelerin karmaşıklığı yüzünden durumu hakkında alternatif çareleri seçemeyecek hale gelmiş olduğu anlaşılıyor.
- Sanık, ölüm ile ilgili fanteziler kurguluyor. Görevlilerin dikkatini çekecek şekilde değişken ruh haleti sergiliyor.
- Kişi bazı işlerini düzene sokmak için bazı kimselerle temasa geçmek istiyor. Örneğin, ailesi veya avukatını arayıp vasiyetini hazırlamak istiyor. Öte berisini toplamaya başlıyor. Bazı hallerde başkalarına dağıtıyor.
- Sanık birden bire sakinleşirse, bunu intihar etmeye kararlılığın en önemli göstergesi olarak dikkate almak gerekir.
- Realistik olmayan bir şekilde nezarethaneden çıkacağını söylüyor ve geçmişe odaklanmış vaziyette içinde bulunduğu duruma önem vermiyor.
- Sanık kızgın bir şekilde kendine yardım edilme tekliflerini reddediyor. Kendini yaralama teşebbüsünde bulunuyor.
- Paranoyik ve halüsinasyonlar içinde duyduğu sesleri tekrar ediyor ve bunlar arasında ölmesi ile ilgili beyanları var".
Mustafa Özefe, genelde intihar etme riski olan sanığın bu işaretleri verdiğini belirterek, "Bu işaretler izlenip de şahsın risk altında olduğu tespit edilirse, çoğu zaman intiharın önüne geçilmiş olur. Sanığın yakalanma sırasında nezarethaneye getirilirken, kayıt sırasında ve nezarethanede barındırıldığı zamanlarda ne yaptığına ve ne söylediğine dikkat edilirse, bundan elde edilen ipuçları ile intihar riskinin olup olmadığı tespit edilir. Bir başka deyimle sanığın kendisi kendini ele verebilir. Gözlemler sonucu kişinin ruh halinin kritik durumda olduğu müşahade edilince, intihar riski altında olduğuna karar verip, kurum prosedürlerine göre onu gözetim altına almak lazımdır" dedi.