19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Prim borçlarına af geliyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, SSK ve BAĞ-KUR'un prim alacaklarının yeniden yapılandırılacağını açıkladı.

Çelik, TBMM Genel Kurulunda, istihdam paketiyle ilgili kanun tasarının 2. bölümünde söz alarak, SSK ve BAĞ-KUR'un toplam 23 milyar 433 milyon YTL tutarındaki prim alacaklarının, verilecek bir önerge ile yeniden yapılandırılacağını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik'in verdiği bilgiye göre, 3 aylık sürede prim borcunu ödeyenlerin borçlarının faizinin yüzde 85'i, 1 yıllık sürede ödeyenlerin borçlarının faizinin yüzde 55'i, 24 ayda ödeyenlerin de prim borçlarının faizinin yüzde 30'u silinecek.

Daha önce yapılandırmaya başvurup, gereklerini yerine getirmediği için yapılandırması bozulanlar da 6 ay içinde borçlarını öderlerse, yeniden yapılandırma kapsamına alınacak.

...
Yayın Tarihi : 15 Mayıs 2008 Perşembe 16:21:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yunus al IP: 88.230.156.xxx Tarih : 15.05.2008 20:11:57

super bır dusunce bu konuyla ılgılı calısan butun bakan ve ekıpmalara sımıden tşk ederım


El Salud IP: 88.242.106.xxx Tarih : 16.05.2008 01:17:39

Ülkemizin zor günler yaşadığı dönemlerindeki hükümetler iyi incelenmelidir. Sorunun bizim dışımızdaki etkenlerden değil bizzat kendimiz tarafından yaratıldığı açıkça görülür. Af, biat kültürünün bir sonucudur. Lidere, partiye veya bir siyasi düşünceye biat edenler, bu kişiliksiz hafifliklerinin sonucunda bir af ile taltif edilirler. Monarşilerin değişmez kuralı olan af bizde seçilen bir lider ve ekibi tarafından bir sonraki seçilme şanslarının artırılması gayesiyle sık sık kullanılır. Sık sık mahkumlara af getirilen bir ülke olduğumuz için, suç oranları sürekli artar. Uzun süreli hapis cezası alanlar bilirlerki en az bir iki af sonrasında akıllarından geçmeyecek kadar kısa süre sonra tahliye olurlar. Her fırsatta velilerini mutlu etme amacıyla hazırlanan öğrenci afları, öğrencilerin çalışkan olmayı bırakın sınıf geçme motivasyonlarını bile yok eder. Bilirler ki yeni bir öğrenci affının yine eli kulağındadır. Gecekondu afları vardır. Hep ezilmiş ve zor koşullarda yaşam savaşı verenleri evsahibi yapmak için çıkartıldığı iddia edilir. Ancak sonuçta büyük şehirlerimizde kendilerine ait olmayan değerli arazilerinin belli bir çıkar grublarınca paylaşılmasını sağlar. En şaşırtıcı olanı da, dünyada en yüksek faizi ödeyerek yeni borç bulup günü gelmiş borçlarını ödemeye çalışan bir devletin, kendi ve kendisince yönetilen sosyal güvenlik kurumlarının vergi, prim ve sair alacaklarını affetme aymazlığıdır. Böyle bir ülke örneğinin ikincisi dünyada yoktur. Suç işleyenlerin, tembellerin, başkasının mallarının üstüne oturanların, vergi vermeyenlerin sık sık affedildiği. Yasalara bağlı düzgün bir vatandaş olarak yaşayanların, çalışanların, üretenlerin, vergi verenlerin, kullandığı suyun ve elektriğin bedelini ödeyenlerin ise enayi yerine konulduğu. Yıllara dayanan af kültürümüzün istatistiki sonuçları ise; af ile tahliye olan mahkumların önemli bir bölümünün en kısa zamanda aynı suçu tekrar işleyerek tekrar hapse geri döndüklerini, af ile sene kaybetmekten kurtulan öğrencilerin tembelliklerinin daha fazla arttığı, af sonrası gecekondusuna tapu verilen vatandaşımızın coğunun hemen yeni bir gecekondu inşa ettiği ve gecekondu sorununun artarak sürdüğünü, borçları afedilen vergi yüzsüzlerinin ise kazançlarının vergisini ve yükümlülüklerini ödenekte daha az istekli olmaya başladıklarını gösterir. Ama işler zora girmeye başladığında, hükümetler daima yeni bir af fırsatı ararlar.