20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Problemlere sessiz kalamayız

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay
Başkanvekili Osman Şirin'in türban tartışmalarıyla ilgili açıklamalarını
değerlendirirken, Parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin amacının, Türkiye'de rejimi, bunun temel ilkelerinden biri olan laikliği zayıflatmak
olmadığını söyledi.

 


Yöneticilerin, vatandaşın ''sorunum'' dediği bir probleme sessiz kalamayacağını ifade eden Şahin, görevlerinin, tüm vatandaşların rejime ve onun
temel niteliklerine bakışının olumlu hale gelmesini sağlamak olduğunu dile
getirdi.


Bakan Şahin, Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin yaptığı açıklamaların
ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şahin, bir soru üzerine Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin'in açıklamalarını değerlendirirken, ''Parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerin amacı, Türkiye'de rejimi, onun temel ilkelerinden biri olan laikliği zayıflatmak değildir'' dedi.

Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hepimizin en önemli görevi, rejimimizi nasıl daha güçlü hale getirebiliriz, onun temel ilkeleri ki, onlardan biri olan laikliği nasıl
güçlendirebiliriz? Vatandaşın, 'sorunum' dediği hiçbir probleme yöneticiler
sessiz kalamaz. Mutlaka onlarla ilgilenmek durumundadır. Ancak bunu yaparken
tabii ki Anayasal çerçevede hareket edecektir. Cumhuriyetin temel niteliklerini
zedelememeye özen gösterecektir.

Parlamentoda 2 siyasi partiye mensup milletvekili arkadaşlarımızca hazırlanarak verilmiş olan Anayasa değişikliği de bu hassasiyet göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Dolayısıyla bu konuda söz sarf eden değerli arkadaşlarımız, cumhuriyet ve onun temel nitelikleri konusunda ne kadar hassaslarsa, biz sorumlu mevkide olan kişiler olarak onlardan çok daha hassasız. Ancak her ne kadarvatandaşlarımız, eğitim ve özgürlüğü ile bir sorun yaşıyorlarsa onları çözmek ve bu sorunu kendimize dert edinmek ne kadar görevimizse, böyle bir düzenleme nedeniyle yaşam tarzlarının etkileneceğini düşünen vatandaşlarımızın bu tepkilerini de anlamak ve onları değerlendirmek hükümet olarak görevimizdir. Tabii ki, onları da anlayışla karşılıyoruz, dinliyoruz. Ancak hiç biri endişe etmesinler ki, hükümet olarak parlamentoda bulunan iktidar partisi olarak ve bu teklife imza koymuş olan milletvekilleri olarak hedefimiz, halkımızın bu sorunlarını, Anayasal çerçevede çözmek suretiyle onların rejime, temel ilkelerine bağlılıklarını daha da güçlendirmektir.''

-''LAİKLİK İLKESİNİ HASSASİYETLE KORUMALIYIZ''-

Sorun yaşayan bir vatandaş, sorunun çözümünü beklerken, bunun karşısına ''şu
ilke nedeniyle bunu çözemiyoruz'' diye çıkılırsa, vatandaşların cumhuriyete ve
temel ilkelerine bakışının istenildiği kadar olumlu olmayabileceğini belirten
Şahin, ''Bizim görevimiz, tüm vatandaşlarımızın rejime ve onun temel ilkelerine
bakışının olumlu hale gelmesini sağlamaktır'' dedi. Şahin, laiklik ilkesinin,
toplumsal birlik ve bütünlüğün en önemli teminatlarından biri olduğunu
vurgulayarak, şunları kaydetti:


''Onu hassasiyetle korumalıyız. Yalnız onu dar kalıplar arasına hapsetmemeliyiz, onu çağdaş anlamda yorumlamalıyız. Çünkü laiklik, devletin bir karakteridir. Kişiler laik olmazlar. Bir inanca sahip olurlar veya bir inancı taşımayabilirler. Ama o insanlar devletin laiklik karakterine sahip olmasına inanırlar. Vatandaşlarımızın bu konuda, rejimin temel ilkelerine olan bağlılıklarının tam anlamıyla gerçekleşmesi için hükümet olarak ve parlamentodaki guruplar olarak böyle bir anayasa değişikliği gerçekleştirerek bu amacı yakalamak istiyoruz. Kimse endişe etmesin. Onlar ne kadar hassassa bu konularda biz onlardan çok daha hassasız.''

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şahin, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in Başbakan Erdoğan’la görüşerek anayasa değişikliği sürecinin durdurulmasını istediğinin hatırlatılarak “Bir erteleme söz konusu mu?” sorusu üzerine şu yanıtı verdi:

“Sayın Başbakanımız Sayın Sezer’le görüşmesinden bahsetti. Kendisinin ifade ettiğiniz beklentisini dile getirdi. Ama bu anayasa değişikliğinde eğitim ve öğrenim özgürlüğü alanında yaşadığımız sorunu aşmak için artık bir zamana ihtiyaç olmadığını düşünüyoruz. Zaten uzun süredir Türkiye’nin gündeminde olan bir konudur. Halk nezdinde böyle bir sorunun Anayasal çerçevede çözümü noktasında büyük bir konsensüs vardır. Halkımızın yüzde 80’i bu konunun çözülmesini bekliyor. Parlamentoda büyük ölçüde bu konuda mutabakat da oluşmuştur. AKP, MHP zaten bu teklifi vermişlerdir. DTP de yanlış hatırlamıyorsam böyle bir teklife destek vereceklerini açıklamıştır. Sadece CHP bu teklife karşıdır. Aslında bu tür toplumsal sorunların çözümünde ileri demokrasilerde hep önlerde sosyal demokrat partiler olmuştur. Aslında CHP’nin de böyle bir sorunu çözmek için öncü rol oynaması en azından destek olması beklenirdi. Ama bilinen nedenlerle CHP karşıdır.”



-KAMUOYUNUN YÜZDE 80’İ DESTEKLİYOR-



Halk nezdinde konsensüs sağlandığını açıklamasına karşın 100 binin üzerinde bir kişinin Anıtkabir’e giderek söz konusu yasayı protesto etmesinin nasıl değerlendirildiği sorulan Şahin, kamuoyu yoklamalarını kastederek söylediğini belirtti. Şahin, “Belim elime geçen kamuoyu yoklamalarında bu sorunun çözümü konusunda halkımızın yüzde 80’inin olumlu görüş belirttiği ortaya çıkıyor. Buna karşı olan halk kesimleri olacaktır. Onları da anlayışla karşılıyoruz. Onların endişelerini gidermek de en azından hükümet olarak görevimiz olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

Bakan Şahin, “301. madde ile sivil toplum görüşlerinin alınmasına karşın neden türban konusunda böyle bir yol izlenmedi” şeklindeki bir soru üzerine de
“Parlamentoda dört tane grup var üç tanesi buna destek vereceğini söylemiş.
Bir tanesi de karşı çıkıyor. O da demokrasinin bir gereğidir ne diyelim” dedi.




-“ANAYASA MAHKEMESİNİ SİYASİ BEKLENTİLERE ALET ETMEYELİM”-



DSP Lideri Sezer’in Anayasa Mahkemesi tarafından söz konusu değişikliğin iptal edilmesi durumunda bir kargaşa meydana geleceği uyarısında bulunmasının hatırlatılması üzerine de Şahin şu değerlendirmede bulundu:

“Bir yüksek mahkemeyi ve onun saygıdeğer üyelerini, alet etmeyelim. Anayasa Mahkemesi üzerinden siyaset yapmayalım. Böylesine bir sorunu çözerken Anayasayı çok iyi yorumlayan, parlamentoda hukukçu arkadaşlarımız var. TBMM’de milletvekillerinden 103 tanesi hukuk fakültesi mezunu. Bunun içinde profesörler var, doçentler var.


Bir yasa tasarısının anayasaya uygun olup olmayacağını değerlendirebilecek ve
Anayasaya uygun bir kanun teklifini ve tasarısını meclisten geçirebilecek
insanlar var TBMM’de. Dolayısıyla ‘siz yanlış yaparsınız, Anayasa mahkemesi de
bunu bozar’ diye daha şimdiden ortada henüz yasalaşmış bir durum yokken,
Anaysa Mahkemesi üzerinden siyaset yapmayı çok şık bulmadığımı ifade etmek
istiyorum.”

a.a
Yayın Tarihi : 4 Şubat 2008 Pazartesi 19:23:11
Güncelleme :5 Şubat 2008 Salı 08:36:52


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ali güneş IP: 78.181.42.xxx Tarih : 4.02.2008 21:22:23

-''LAİKLİK İLKESİNİ HASSASİYETLE KORUMALIYIZ''- lafla korunmaz . Hem dini objeyi üniversitede serbest bırakacaksınız hem de -''LAİKLİK İLKESİNİ HASSASİYETLE KORUMALIYIZ''- diyeceksiniz bunda bir terslik var. Şimdiye kadar geçen siyasetçiler en az sizin kadar bu milleti düşündü.